Avukat Asye Demir’den tasarı değerlendirmesi: Çocuklar düşünülmemiş

  • 09:07 26 Nisan 2018
  • Hukuk
DİYARBAKIR- Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Asye Demir, AKP’nin Meclis’e sunduğu cinsel istismar yasa tasarısının çözüm odaklı olmadığını belirterek, “Çocukların düşünülmediği bir değişiklik yapılmış" dedi.
 
AKP hükümeti tarafından cinsel istismar suçlarına ilişkin hazırlanan yasa tasarısı tartışılmaya devam ediliyor. "Fuhuşta para cezasının arttırılması, yaşa dayalı cezai artırım, basın yasağı ve kimyasal hadım" gibi birçok düzenleme barındıran tasarının içeriğine bakıldığında uzun vadede çözüm olamayacağı görülüyor. Özellikle kimyasal hadım düzenlemesi tasarıdaki en sorunlu başlıklardan biri olarak ele alınıyor. Kimyasal hadımı ve tasarıda yapılan diğer düzenlemeleri Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Ümit Asye Demir değerlendirdi.
 
'Kimyasal hadım çözüm değil'
 
“Kimyasal hadım”ın failin tahliyesinden 3 ay önce başlayacağını ve 5 yılın sonuna kadar devam edeceğini belirten Asye, uygulanmak istenen bu cezanın 5 yılla sınırlandığını sonrasında etkinin kaybolduğunu hatırlattı. Düzenlemenin failin istediğine ve gelecek uzman heyetin raporuna bağlı gerçekleşeceğini kaydeden Asye, hekimin faile iradesi dışında tıbbı bir müdahalede bulunmasının mümkün olmadığını aktardı. Asye, tüm bunlar dikkate alındığında bu düzenlemenin çözüm odaklı olmadığını ifade etti. İnsan hakları boyutuyla da değerlendiren Asye, "Kişinin bedenine yönelen bir durum var ve bu insan hakları açısından kabul edilebilir bir şey değil. İnsan haklarını savunan kişilerin kimyasal bir maddenin kişinin vücuduna değmesini kabul etmesi mümkün değil" dedi.
 
'Para cezası istismarı önlemez'
 
Bir diğer önemli değişikliğin çocuğun fuhuşa zorlanması, fuhuşta araç olarak kullanılması noktasında verilen para cezasının arttırılması olduğuna dikkat çeken Asye, faillerin para yerine yüksek cezalara çarptırılması gerektiğini belirtti. Asye, "Sadece para cezası üzerinden yapılmış olan değişikliğin çok yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Cezaların arttırılmasıyla istismarın önlenmesi amaçlanıyor ancak örneklere bakıldığında yalnızca yüksek ceza vermenin istismar olaylarını önleyecek bir uygulama olmadığı görülüyor" diye kaydetti.
 
'Çocukların düşünülmediği bir düzenleme’
 
Asye, çocuğun cinsel istismarı dosyalarında üst sınırdan verilen cezaların olumlu görülebildiğini ancak failin çocuk olduğu durumların düzenlemede ihmal edildiğini hatırlattı. Failin çocuk olduğu durumlarda çocuğun 30-40 yıl ya da müebbet ceza almasının çocuğunun üstün yararını koruyan bir düzenleme olmadığını söyleyen Asye, "Uluslararası anlaşmalarda ve taraf olduğumuz sözleşmelerde çocuğun üstün yararının korunmasına ilişkin birçok madde var. Failin çocuk olduğu durumlarda biz yine çocuğu korumak zorundayız. Çocuğa bu düzeyde yüksek ceza vermek devletin çocuğun korunma yükümlülüğünü yerine getirmemesi anlamına gelecek. Bu anlamda çocukların düşünülmediği bir değişiklik yapılmış" dedi.
 
'Basın yasağıyla kamuoyunun hassasiyeti azalacak'
 
Asye, cinsel istismar davalarında basın yayın yasağının toplumda bir körelme meydana getireceğini ifade ederek, şöyle dedi: "Bütün istismar dosyalarında bu yasağın olması bizim için sıkıntılıdır. Çünkü kamuoyu oluşturmak problem haline gelecek. Kamuoyunun ilgisi azalacak. İlginin azalmasıyla insanlar istismar vakaları bitmiş gibi davranacak ve var olan algı kırılacak, hassas olmaktan uzaklaşacaklar" ifadelerini kullandı.