MARDİN - Nusaybin'de yasak esnasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 50 kişinin duruşması 5'inci günde 9 Temmuz tarihine ertelendi. Tutsaklardan Azize Yıldırım tahliye edilirken, geri kalan tutsakların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 

 

Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen “sokağa çıkma yasağı”nın devam ettiği 26 Mayıs 2016 tarihinde tahliye edildikten sonra tutuklanan 50 kişi hakkında açılan davanın 2’inci duruşması beşinci gününde Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunmaların ardından sona erdi. Verilen öğle arasından sonra devam eden duruşmada savunma veren bir tutsak, bedenen tutsak olduğunu ancak zihnen hala özgür olduğuna vurgu yaptı. 

 

‘Beni sadece Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan yargılar’

 

Tutsak savunmasına şu şekilde devam etti: “Tarih kitaplarına bakın okuyun savaş esiri insanlara nasıl bakılıyor diye. Ama iki yıldır o işkence de yaralanıp tedavi edilmeyen arkadaşlarımız var. Devletin faşizan zihniyetini göremeyenler ben Müslüman diyenler Kur'an-ı alıp elinde sallayanlar nasıl iman ettiğini de görsün. Ben Müslümanım diye halkı kandıranlar gerçeklerin üstünü de kapatıyorlar. Gün gelecek sizlerde yargılanacaksınız. Beni yargılayacak olan sizler değil Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'dır." 

 

'Cezaevinde 50 gardiyan ve askerle saldırarak sayım yaptı' 

 

Daha sonra savunma yapan tutsak Resul Ergün ise, Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde bulunan bütün tutsakların can güvenliğinin olmadığını vurgulayarak savunmaya başladı. Ergün, bulunduğu Erzincan Cezaevi’nde 3 Mart tarihinde 50 kişilik polis ve gardiyan ekibi tarafından işkenceye maruz kaldıklarına dikkat çekti. Ergün, “Herhangi bir provokasyona mahal vermemek için, sadece "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "Direne Direne kazanacağız" sloganı attık. Gördüğümüz işkence sonrası 8 arkadaş olarak hastaneden rapor aldık. Bu saatten sonra tedavi yapılsa bile bir işe yarar mı bilmiyorum. Zaten arkadaşlarım da buradaki hukuksuzlukları uzun uzun anlattı. Kimse sizden bir şey beklemiyor" dedi. 

 

Mahkeme başkanı tutsağa müdahale etti! 

 

Ardından savunma yapan MLKP'li Süleyman Göksel Yerdut,  "Bu inkarla resmi ideoloji meşru değildir. Bu halk insanca yaşama hakkını istiyor" diyerek Türkiye'nin soykırım tarihine dikkat çekti. Süleyman, "Bu resmi ideoloji altında bu yargı nasıl bağımsız olabilir" diye sorarak yargılamaya tepki gösterdi. Süleyman'ın savunması sırasında mahkeme başkanı Süleyman'ın konuşmasına müdahale ederek, "Bunları on kere söyledin yerine geç" diyerek savunmasına müdahale etti. 

 

Mahkeme başkanına rağmen konuşmasına devam eden Süleyman, yerine geçerken yapılana "Bu hukuki değildir” diyerek tepki gösterdi. 

 

Daha sonra tutsak İbrahim Karataş'ın Avukatı Erdal Kuzu ise, Osmaniye ve Erzincan'da bulunan tutsakların gördüğü işkenceye ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi. Erdal daha sonra CMK'nın 30'uncu maddesi gereği mahkeme heyetinden bulunan bir hâkimin "Mahkeme heyetinin düzenini bozuyor" gerekçesi ile reddi hakimini talep etti. 

 

Duruşmaya daha sonra iki saat ara verildi. 

 

Verilen kararın ardından başlayan duruşmada mahkeme heyeti Azize Yıldırım'ın tahliyesini geri kalan 50 tutsağın tutukluluğunun devamını istedi. 

 

Mahkeme heyeti avukatların bütün taleplerini de reddederek duruşmayı 9 Temmuz tarihine erteledi.