Amed’de kadın kenti buluşması: Her öneri inşa sürecini güçlendirecek
- 10:12 7 Kasım 2025
- Güncel
Şehriban Aslan
AMED - “Ber bi bajarên jinan” şiarıyla yarın yapılacak kadın kenti buluşmasına dair konuşan TJA aktivisti Halime Bayram, kadın kentlerinin yalnızca mekânsal değil, zihinsel bir dönüşüm süreci olduğunu belirterek, “Her yapıdan gelen her kadının ortaya koyacağı öneri kadın kentini inşa etme noktasında güçlü bir adım olacaktır” dedi.
Amed Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kadın Politikaları Daire Başkanlığı, “Ber bi bajarên jinan” şiarıyla Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan ÇandAmed Kongre ve Kültür Merkezi’nde yarın (8 Kasım) kadın kenti buluşması gerçekleştirecek.
Buluşmaya dair Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Yerel Yönetimler Kadın Kurulu üyesi Halime Bayram bilgilendirmelerde bulundu.
‘Zihniyet değişim-dönüşümü üzerinden bakmak lazım’
Neden kadın kentlerini tartışmaya ihtiyaç duyulduğuna değinen Halime Bayram, “Gün boyu tartışmaları ve görüşmeleri, bütün şehrin kadın yapıları tarafından ve bugüne kadar ciddi anlamda kadın mücadelesi içerisinde yer almış çokça da bireysel arkadaşın da katılacağı bir tartışma gündemi gerçekleşecek. Burada yapılacak olan tartışma gündemlerinde, yani kadının ekonomik sorunundan tutalım, derin yoksulluk meselesinden ele alalım; bütün kentin içerisinde sosyal yaşam alanlarından yönetim kademelerine kadar neden kadınlar olmalı? Neden kadınların bu politikaların içerisinde yer almasını önemsiyoruz? Hatta bugüne kadar mevcut özgür kadın mücadelesinin ortaya koymuş olduğu bütün çalışmalar aslında kadın özgün özerk örgütlenmesini esas alıyor. Haliyle kendi özgün özerk alanlarını bir yere kadar örgütlemiş, ciddi anlamda da bu mücadeleyi ortaya koymuş, belli kazanımları da elde etmiş kadın mücadelesi neden kadın kentlerini tartışıyor? Kadın kenti meselesinin başlı başına sadece kadını esas alan bir yerden değil; kadının da özgür özerk örgütlenmesini esas alan, karar mekanizmalarındaki varlığını gören ama kadın kenti meselesinin bir zihniyet değişim ve dönüşüm meselesi olduğu üzerinden bakmak lazım” dedi.
Halime Bayram, bir kentin kadın kenti ilan edilmesi için nelerin tartışılması ve nerelerden ele alınması üzerinde dururken, kadının politikadaki yerinin de neden bu kadar önemli olduğuna şu sözlerle dikkat çekti: “Bu politikalar üretilirken ya da özgür bir toplum hedefi varsa, özgür bir toplumu inşa etme iddiası varsa neden kadınlar bu işin öznesi olmalı üzerinden tartışma ihtiyacı duyuldu. Haliyle her yapıdan gelen her kadının ortaya koyacağı bir öneri, dile getireceği bir husus kadın kentini oluşturma ve inşa etme noktasında çok güçlü bir yere de taşıyacaktır. O yüzden belki iki gerekçe üzerinden ele alabileceğimizi söyleyebiliriz: Bir, güncel gerekçe olarak ortaya koymak; iki, yine tarihsel-toplumsal gerekçelerimizin dayanağı nedir? Neden kadın kenti meselesinin yani mekân meselesinde kadınla bu kadar bağının kuruluyor olması durumunu nereden tartışıyoruz? Neden mekân meselesinde cinsiyet esaslı bakma ihtiyacı duyuyoruz? Modern kentleşmenin açığa çıkmaya başlamasıyla birlikte ötekileştirilen, eve sıkıştırılan, belirli toplumsal cinsiyet rolleri içerisinde yaşamını o şekilde sürdüren ve gerçekten toplumun ötekisi olan kadının bugün söz kurma meselesinde ya da kendi tarihsel geçmişinden beslenme halini nasıl bugüne taşıyabilir? Güncel durumu üzerinden bu örgütlülüğünü yine nasıl sağlayabilir?” konuları üzerinden buluşmanın yürüyeceğini belirtti.
‘Kentin bir cinsiyeti vardır’
Kadın kenti meselesinin sadece kadına dair bir çalışma meselesi olmadığını söyleyen Halime Bayram, “Kadın esaslı, kadın öncelikli ama bununla birlikte içerisinde çocuğu, genci, yaşlısını, doğaya bakış açısını, kentlere bakış açısını, yani erkek egemen zihniyet üzerine kurulmuş olan bu kentlerin kadınlaşması meselesini tartışmak… Neden bu kentlerin kadınlaşması meselesini bu kadar önemsiyoruz? Kadın kenti boyutunda mekân bu kadar önemli midir? Ama mekânın belki ilk varoluş meselesine de gitmek gerekiyor. Ortaya çıkış ve ihtiyaca ilişkin çıktığı zaman aslında bir cinsiyeti vardır mekânın. Bu mekânın bir cinsiyeti varsa, neden modernleşme açığa çıkmaya başladıktan sonra bu kentler sadece erkek aklı üzerine kurulan yapılar olmaya başladı? Bütün mesele kente bakış açısı ve kent fikriyatı denince direkt erkek aklın kendisini ortaya koyuyor olması… Direkt erkek aklı üzerinden bir tarifleme biçimi oluşuyor. Ama kentin aslında bir cinsiyeti vardır. Doğal toplum gerçekliğinden beslenen bir yerden ihtiyaç duyuyoruz. Neolitik süreçte kadının çok ciddi anlamda özne ve öncül olma meselesi üzerinden besleniyoruz ve bunları tartışmaya ihtiyaç duyuyoruz” sözlerini kullandı.
‘Ortaya bir yol haritası çıkacak’
Halime Bayram devamında şunları söyledi: “Bir kent tahayyülünü, kadın kenti tahayyülünü ortaya koyan, bunu tartışan, bu tartışmalar sonucunda ortaya bir yol haritası çıkacak. Bu yol haritasında belki belirli sayıda kadın kenti olarak ilan edilecek bu kentlerden sonra ciddi anlamda hedef büyütecek. Ve kadın kentlerini toplumsal değişim, dönüşüm ve inşasını esas alarak bu değişim ve dönüşümde kadın özne ve öncü olduğu zaman toplumdaki zihinsel değişim nasıl gerçekleşiyor? Yani bunu sadece dar bir yere sıkıştıran, kadının yaşamış olduğu kent olarak ele almak gibi bir yerden değil; bu kentin içerisindeki bütünlüklü yaşamanın hedefiyle bu tartışmalara ihtiyaç duyuluyor. O yüzden biz kadın kentlerine tartışma ihtiyacı duyan bir yerden bakıyoruz.”
‘Kadının pozitif rolüdür’
“Kadın özgürlük ideolojisini kentlerin ve mekânların kurulması meselesinde bir ilke olarak ele almak gerekiyor” diyen Halime Bayram, “Bu konuda aslında kadın mücadelesinin kendi mücadelesini bu kadar büyütmüşken gelmiş olduğu aşamalar noktasında; eşit temsiliyet sisteminden çıkan, sadece kendisini politikada var etmeye çalışan bir yerden değil; biraz daha buraları aşan ve temel iddiasını da kadın kentlerini oluşturmak üzerinden kuran bir mücadele gerekir. Yani bu, eşittir aslında toplumsal bir değişim ve dönüşümdür. Toplumun kadınlaşan kentler içerisinde kendi özüyle buluşması, yine tekrar bu özle buluşulduğu zaman bütün toplumun birbiriyle ciddi anlamda bir ilişki üretimi içerisinde olması gerekir. Bu üretim meselesinin topluma ne kadar çok kazanç sağlayacağı ve bu fikriyatın aslında toplumun kendi özüyle buluşma hali olarak düşünülmesi gerekir. Biz kadın kentleri meselesinde yine esas aldığımız hususlardan bir tanesi de kadının pozitif rolüdür” dedi.
Halime Bayram son olarak şöyle konuştu: “Yerel yönetimler alanında ciddi anlamda çalışmalar sürdürülmüş. Kadın kazanımları, kadın örgütlenmesi noktasında ciddi çalışmalar yapılmış. Haliyle kendimizi o dönemlerden asla ayrı görmeyen ve geçmiş mirası bugüne taşıyan, bugünle de artık bunun tartışmasını sürdüren bir yerden bakmak gerekir. ‘Ber bi bajarên jinan’ şiarıyla beş kent üzerinde de aynı şiarla aynı toplantıları ve aynı tartışmaları sürdüreceğiz.”







