
TJA Üveyş Öcalan’ı andı: Demokratik toplumu taçlandıracağız
- 14:42 11 Nisan 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Üveyş Öcalan’ın yaşamını yitirişinin yıl dönümüne dair açıklama yapan TJA, “Barışın sesi olan tüm analarımızın barış ve özgürlük umutlarını, inşacısı olacağımız demokratik toplumla taçlandırma sözümüzü yineliyoruz” mesajı verdi.
Tevgera Jinen Azad (TJA) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın annesi Üveyş Öcalan’ın yaşamını yitirişinin 32’nci yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, analık hukukunun kadim toprakların en kutsal bilgilerini bağrında taşıyan bir öğreti olduğu kaydedildi.
‘Üveyş Ana direniş damarlarını aşıldı’
Kürdistan coğrafyasının analık gerçeğine, bin yılların tanrıça anasının kutsaliyetiyle anlam vererek, insanlık hafızasına paha biçilemez bir armağan bıraktığı kaydedilen açıklamada, “Bu topraklar ki kutsal ananın bereketiyle sulanmış, duygusuyla can bulmuş, evlatlarını ahlaki politik bilinçle büyütmüş toplumsallığın özgür akışına sahne olmuştur. Topluma ve kadına dair tüm güzelliklere savaş açan karanlık egemen zihniyete karşı inatla zılgıtıyla, lorikleriyle, yer yer öfkesi ve savunma bilinciyle direnişin en estetik yanını da yine analık hukukuyla var etmiştir. Besêlerin, Zarifelerin, Rindêxanların direniş damarı bu öğretiyle güçlenmiş, kültür devrimini tarihi bilinci ve kadın duruşuyla günümüze taşırmayı başarmıştır. Analık Kürdistan’da her şeyden önce köleliğe isyan ve özgür yaşama tutkunun yaratıcılığıdır. Bir isyan doğurucusu olan Üveyş Ana kadın direniş damarlarının ilk öğretilerini aşılayarak; halkının özgür yaşam umudunu büyütmüş, Kürdistan’da ölü toprağın atılmasının öncüsü olmuştur” denildi.
Demokratik toplumu taçlandırma sözü
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Sütünü emdiği anaya ve onun temsil ettiği tanrıçalık değerlerine ihanet etmeyi yaşamın inkârı sayan Özgür İnsan, ilk öğretilerini anasından edinerek; bu topraklarda özgür kadın çizgisini yeniden canlandırmıştır. Kadın Kurtuluş ideolojisiyle ‘Xwebunlaşan’ özgür kadın kimliği ve duruşu bugün dünyada edindiği yeri en çok da Üveyş Ana’ya borçludur. Üveyş Ana şahsında kadını sadece bir biyolojik varlık olarak tanımlamaktan çıkaran, bugün bilgisiyle, eş yaşamı özgürleştiren mücadelesiyle, faşizme ve sömürgeciliğe karşı tavizsiz duruşuyla dünya gerici güçlerine meydan okuyan özgür kadın çizgisi, bu baharı da yeni bir Rönesansın heyecanı ve umuduyla karşılamaktadır.
Barışın ve demokratik toplumun öncü gücü olarak bizler, analarımızdan aldığımız kadim direniş geleneği ile yeni yaşamı ve özgür toplumsallığı inşa etmeye her zamankinden daha yakınız. Tarihin bilgisiyle yarınını özgürlük temelinde inşa etmenin iddia ve ısrarı bizler açısından her zamankinden daha güçlü, daha büyüktür. Bizleri bu günlere getiren geleneği unutmamak ve analık hukukuna ihanet etmeden özgür kadın çizgisini bu topraklarda yaşamsallaştırmanın mücadelesini yükselteceğiz. Bu temelde Üveyş ve Sakine anamız şahsında direniş çizgisini günümüze taşıran, savaşın tüm zorluklarıyla bir gün bile ‘ah’ demeden mücadele eden ve hayatı bu onurlu mücadele ile sonlanan tüm analarımızı büyük minnet ve saygıyla anıyoruz. Barışın sesi olan tüm analarımızın barış ve özgürlük umutlarını, inşacısı olacağımız demokratik toplumla taçlandırma sözümüzü yineliyoruz.”