6 Şubat depremlerinin 2'inci yılı: İlk günkü sorunlarla boğuşuyoruz
- 18:39 6 Şubat 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü vesilesiyle gerçekleşen eylemde Bu 2 yıla dönüp baktığımızda ilk gün hangi sorunlarla boğuşuyorsak bugün de aynı sorunları yaşıyor bulunmaktayız” denildi.
Merkez üsleri Mereş'in Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan ilçeleri olan 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin üzerinden 2 yıl geçti. Depremin yıl dönümü vesilesiyle birçok kentte anma ve eylemler düzenlendi.
Riha
Riha Emek ve Demokrasi Platformu. Topçu Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, platform bileşenlerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha milletvekilleri Ferit Şenyalar ve Dilan Kunt Ayan, DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Riha İl Örgütleri, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri, Riha Barış Anneleri Meclisi ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Açıklamada platform adına konuşan TMMOB Riha İl Koordinasyonu Kurulu (İKK) Sekreteri Rojbin Şahin, “Bu 2 yıla dönüp baktığımızda ilk gün hangi sorunlarla boğuşuyorsak bugün de aynı sorunları yaşıyor bulunmaktayız” dedi.
Devamında konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, iktidarın depremzedeler için verdiği sözlere cevap olamadığını belirtti.
Açıklama , “Unutmak yok affetmek yok helalleşmek yok” sloganları ve alkışlarla sona erdi.
Mêrdîn
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu, Artuklu ilçesinde bulunan Karayolları Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda kişi katılırken, “Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz” yazılı pankart açıldı. Açıklama metnini Platform adına İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) yöneticisi Mizgincan Dinç Arsu okudu.
'Köhne sisteme karşı demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz'
6 Şubat depreminin 11 ili etkilediğini ve çok yönlü bir yıkımı ortaya çıkardığını hatırlatan Mizgincan Dinç Arsu, iktidar ile devlet kurumlarının deprem öncesi ve sonrasında ortaya çıkan ihmallerine dikkat çekti. Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin benimsenmesi gerektiğini belirten Mizgincan Dinç Arsu,”Depremlerde can kayıplarının önlenmesi için izlenmesi gereken tek yol, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bilimsel-teknik doğruların ışığında kamucu bir yaklaşımla uygulanmasıdır. İnsana, emeğe, doğaya düşman bu bozuk düzene, bu köhne sisteme karşı emek ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.
Açıklama sessiz yapılan oturma eylemi ile sona erdi.
İzmir
İzmir Kadın Platformu,6 Şubat depremlerin 2’nci yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar, Alsancak Gar’a doğru yürüyüşe geçti. Alsancak Gar önünde gerçekleştirilen açıklamada, “Unutmak, affetmek yok. Güvenli kentler, güvenli hayatlar için susmuyoruz” yazılı pankart açılırken sık sık “6 Şubat’ı unutma, unutturma”, “Deprem değil bu bir katliam”, “AKP’den hesabı kadınlar soracak” sloganları atıldı. Açıklama ve yürüyüşe çok sayıda kadın örgütü ve kadın katıldı. Basın metnini platform adına Nuray Öztürk okudu.
Bölge halkı sağlıklı bir yaşama kavuşamadı
İktidar eliyle bir katliama dönüştürülen depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere bölge halkının sağlıklı bir yaşama kavuşmadığını vurgulayan Nuray Öztürk, “Bir doğa olayını felakete dönüştüren sorumlular da hala hesap vermedi. Hala kaybolmuş yakınlarını arayanlar, hala çadır ve konteynırlarda yaşayanlar, teslim edilmemiş konutlar, yenisi yapılmamış okul, hastane ve kamu binaları, bile isteye uzatılan adalet arayışları. Deprem yıkıntıları arsında ranta alan açmada sınır tanımayan AKP iktidarı. Türkiye’nin 11 ilinde etkili olan 6 Şubat depremleri, ardında on binlerce can kaybı ve yıkılmış kentler bıraktı. Resmi rakamlara göre 53 bin 725 insanın hayatını kaybettiği, 107 bin 213 insanın yaralandığı, 14 milyon insanı etkileyen depremlerde 850 bin bina yıkıldı, yüz binlercesi hasar aldı. Defalarca kez çıkarılan imar afları ile bu felaketin sorumlusu olanlar meclise sundukları kanun teklifleriyle yeni imar afları çıkarma peşinde! Rezerv alan adı altında halkın elinde kalan az sayıda konuta, tarım alanlarına, zeytinliklere göz dikmiş durumdalar. Depremde ortadan kaybolanlar, başta Hatay olmak üzere deprem illerinde halkın karşısına; evlerini terk etmezlerse elektrik ve sularını kesme tehdidiyle çıkıyor. Yıkılan binalarla ilgili soruşturma ve dava süreçleri hala devam ediyor. Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin adalet arayışı bile isteye uzatılıyor. Tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi deprem davalarında da beraat ve iyi hal indirimleri uygulanıyor” dedi.
‘Kadınlar ya işsizlik ya da güvencesizlikle karşı karşıya’
Deprem bölgesinde hala hak ihlallerinin devam ettiğini ifade eden Nuray Öztürk, bütün bunlardan yine en çok etkilenenlerin kadın ve çocuklar olduğunu söyledi. Nuray Öztürk, “Kadınlar depremin ikinci yılında da artan bakım emeği yükü ile karşı karşıya. Barınma alanlarındaki tüm işler kadınların üzerine yıkılmış durumda. Kadınlar bir yandan yoksullukla, diğer yandan çadır ve konteynırlarda artan bakım yükleriyle birlikte yaşam savaşı veriyor. Başta Malatya ve Hatay olmak üzere kadınlar ve kız çocukları için barınma alanları, sokaklar ve olmayan caddeler güvenli değil. Konteynır kentler ve çadır alanlarının çoğunda güvenlik görevlileri yok, çoğu yerde sokak lambaları bile yanmıyor. Her gün aynı karanlık sokaktan evine ulaşma çabası, deprem travmasının üzerine yeni travmalar yaratıyor. Şiddet gören kadınların başvurabileceği danışma merkezleri, acil durumlarda sığınabileceği güvenli alanlar yok. Kadınlar şiddet failleriyle baş başa bırakılmış durumda. Konteynır bölgeleri ya da çadır kentlerin çoğunda kreş ve oyun alanları yok, var olanlar ise yetersiz. Kadınlar ya işsizlik ya da güvencesizlikle karşı karşıya. Ve yoksulluk bakım yükünü daha da artırmış durumda. Kadınların mücadelesiyle okul öncesi öğrenciler için kazanılan bir öğün ücretsiz yemek hakkının "deprem maliyetleri" gerekçesi ile sadece bölgede uygulanacağını söyleyen iktidar, tasarruf tedbirleri kapsamında deprem bölgesinde de uygulamayı kaldırmış durumda. Bölgede yıkılan okulların yerine yarısı bile yapılmış değil. Okul ve personel ihtiyacı giderilemediği, beslenme sorunu çözülmediği için okul çağındaki çocuklar, eğitimden kopuyor. Ve hızla çocuk işçiliği artıyor” şeklinde konuştu.
Talepler
Bu tabloyu değiştirmek üzere de deprem bölgesindeki kadınların eşit, güvenli, insanca yaşam ve çalışma koşulları talebini bir kez daha yükselttiklerini belirten Nuray Öztürk, taleplerini şu şekilde sıraladı:
*Taleplerimizi hep birlikte her yerde haykırmaya devam ediyoruz.
*Deprem bölgesinde kadınların hızla ulaşabileceği yerlere kadın danışma merkezleri, şiddete karşı koruma ve önleme merkezleri, sığınma evleri kurulsun.
*Esnek çalışma uygulamalarına son verilerek, kadınlara güvenceli iş olanakları yaratılsın.
*Kadın hastalıklarıyla ilgili ücretsiz ve kapsamlı taramalar yapılsın.
*Ücretsiz psikolojik destek noktaları derhal hayata geçirilsin.
*Eğitim hakkı elinden alınan çocuklara, gençlere parasız, nitelikli eğitim sağlansın.
*Bütün eğitim kademelerinde ücretsiz servis, bir öğün ücretsiz yemek sağlansın, yıkılan okul ve hastane binalarının yerine derhal yenileri yapılsın.
*Deprem bölgesindeki tüm üniversiteli kadınlara KYK bursu verilsin.
*Barınma alanları içine veya yakınlarına ücretsiz kreşler açılsın.
*Elektrik kesintilerinin son bulması, yangınların önüne geçilmesi için etkili çalışma başlatılsın.
*Şehir içinde yaşanan ulaşım sorunu acilen iyileştirilsin.
*Zeytinliklere, arazilere, tarlalara istimlak adı altında el koyma yasaları kaldırılsın.
*İmar affı yasa teklifi geri çekilsin.
Açıklama sloganlarla sona erdi.