Melek Avcı

 

ANKARA - İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ölümünün ardından halk Jîna Emînî ve katledilen tüm gençleri hatırlarken İranlı Aktivist Ghazale Motamed, "Bu suçlunun ve ortaklarının adil mahkemelerde yargılanmasını ve mahkûm edilmesini diliyorduk" dedi.

 

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında yaşamını yitirmesi dünya gündeminde yer aldı. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı El Haşim ve Doğu Azerbaycan Valisi Dr. Melik Rahmeti içerisinde bulunduğu helikopter Pazar günü Doğu Azerbaycan eyaletinde kaza yaptı. Kazada, 4 ismin de yaşamını yitirdiğini aktaran hükümet yetkilileri ardından İbrahim’in yerine birinci yardımcısı olan Muhammet Muhbir'e yetki verdiğini açıkladı.

 

Helikopter kazasının duyulmasının ardından İran’da ve dünyanın dört bir yanında hükümet tarafından göçe zorlanan mülteciler adeta kutlama yaptı. “Ölüm komitesi” ile anılan İbrahim, özellikle Kürtlere yönelik baskı ve idam politikalarıyla gündeme gelmişti.  Öte yandan kadın direnişinin simgesi olan Jîna Mahsa Emînî ve birçok kadın onun görev yaptığı süreçte katledildi. 

 

‘Suikast ihtimali düşük değil’

 

İbrahim, muhaliflerce "Katliam ayetullahı" olarak adlandırılıyor, idam kararlarını veren komitede yer aldığı dönemde yaklaşık 3 bin kişinin idam edildiği belirtiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İranlı Aktivist Ghazale Motamed, İbrahim’in ölümünün bir kaza olmayabileceğine de işaret ediyor. Ghazale, “Şu anda bunun bir kaza olup olmadığı konusunda kesin bir değerlendirme yok, ancak İslam Cumhuriyeti'nde ve özellikle diktatör liderin yönetimi altında bulunan etkili kişilerin, öldürülmesi ve ortadan kaldırılmasının yaygın bir uygulama olduğu göz önüne alındığında, bir suikast ihtimali düşük de değil” dedi.

 

‘Bir suçlunun adil mahkemelerde mahkûm edilmesini diliyorduk’

 

Cumhurbaşkanı’nın ölümü yerine adil mahkemelerde yargılanıp mahkûm edilmiş olmasını dilediklerini söyleyen Ghazale, “Bazıları, Ali Hamaney’in Cumhurbaşkanının ölüm haberinin ardından verdiği  "hiçbir aksaklık olmayacak..." mesajının, Hamaney'den sonra liderlik etmek için ciddi bir rakibin fiziksel olarak ortadan kaldırıldığının açık bir işareti olduğuna inanıyor. Bildiğiniz üzere İran Cumhurbaşkanı 1980'li yıllarda binlerce kişinin öldürülmesine doğrudan karışmış bir suçludur. Bu suçlunun ve ortaklarının adil mahkemelerde yargılanmasını ve mahkûm edilmesini diliyorduk. Ancak ‘Ölüm Komitesi’ başkanı ve bir savaş suçlusunun ölümü karşısında sevincimi gizleyemiyorum ne yazık ki” ifadelerini kullandı.

 

‘Bu toprakların çocuklarının katillerinin ölümünü kutladılar’

 

İran ve dışında verilen tepkileri aktaran Ghazale, “İran'ın işkence gören ve ezilen halkı Jîna Emînî ve diğer binlercesinin katledilmesini açık açık inkâr edenlerin ölümleri karşısında mutluluklarını gösteriyor. Gerçek şu ki, İran’daki insanlar da kutlama yaptı. Pazar gününden beri, hem ülke içindeki hem de dışındaki İranlılar, Kürtler dijital medya hesaplarında bu toprakların çocuklarının katillerinin ölümünden duydukları sevinci korkusuzca dile getirdiler” sözlerini kullandı.

 

‘Halk daha da mücadele edecek’

 

Bundan sonraki sürece ilişkin değerlendirme yapan Ghazale, Jîna ile başlayan direnişin artık daha etkili ve istikrarlı ilerleyeceğini dile getirdi. Ghazale, “İran anayasasına göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 50 gün içinde yapılacağı açıklandı. Halkın çoğunluğunun uzun zamandır İslam Cumhuriyeti'nden uzaklaştığı ve sandığa gitmediği göz önüne alındığında, İran'ın diktatör liderinin resmi ve göstermelik bir seçimde hangi planı uygulayacağını göreceğiz. Bu ölümün ve doğası gereği bu cezanın neticesinde, halkın mücadelesinin devam etmesinde önemli bir etkisi olacağını ve eskisinden daha istikrarlı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum. Dijital medyada şu sözleri yazmıştık: Mezarlarınızın üzerinde dans edeceğiz. Bu, adaletin başlangıcı ve intikamın gerçekleşmesidir.”