'Barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız'

  • 09:05 28 Ekim 2025
  • Güncel
AMED - Kürt Özgürlük Hareketi’nin güçlerinin geri çekilme kararını değerlendiren MEBYA-DER  Üyesi Muhsine Aslan, devletin samimi ve net adımlar atması gerektiğini belirterek, “Barış için sesimizi yükselteceğiz, ta ki barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız” dedi.
 
Kürt Özgürlük Hareketi’nin önceki gün yaptığı tarihi açıklamayla, güçlerin geri çekilmeye başladığı duyuruldu. Bu adım, Amed başta olmak üzere Kürdistan kentlerinde ve uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. Halk, sivil toplum örgütleri ve barış inisiyatifleri süreci umutla karşılarken, gözler devletin atacağı somut adımlara çevrildi. Geri çekilme kararının ardından en çok tartışılan konu, iktidarın bu hamleye nasıl karşılık vereceği ve barış sürecinin geleceğinin nasıl şekilleneceği oldu.
 
Bu çerçevede, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Üyesi Muhsine Aslan, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Ülkemize güzel bir barışı ve özgürlüğü getirelim’
 
Muhsine Aslan, Kürt Özgürlük Hareketi’nin geri çekilme kararını olumlu karşıladıklarını, ancak devletin tutumunun netleşmesi gerektiğini belirtti. Muhsine Aslan, “Ülkemiz Kürdistan’a, topraklarımıza güzel bir barışı ve özgürlüğü getirelim. Bizlerle birlikte yanımızda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı görelim. Artık huzur içinde, özgür ve demokratik bir yaşamda zindandaki tutsaklarımızı, dağlardaki gerillaları aramızda görelim. Gerillalar çok zor ve zahmetli bir süreci yürütüyorlar” sözlerini kullandı.
 
‘En büyük yük Önderlik ve gerillaların omuzlarında’
 
Gerillaların ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sorumluluğunun ağırlığına dikkat çeken Muhsine Aslan şöyle konuştu: “En büyük yük hep Önderliğimizin ve gerillaların omuzlarında oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üstüne düşen görev ne ise her şeyi yaptı, hala da yapıyor. Aynı şekilde gerilla arkadaşlar da görevlerini yerine getiriyorlar.”
 
‘Devlet barış için dürüst ve net adımlar atmalı’
 
Muhsine Aslan, bugüne kadar devletin somut bir adım atmadığını belirterek sürece dair beklentisini dile getirdi. Muhsine Aslan,  “Ama bugüne kadar hiçbir adım atılmadı ve iktidar hâlâ adım atmıyor. Barış için dürüst, net ve hızlı adımlar atılmalı. İktidar ‘barışı getireceğiz’ diyor ama her gün Rojava’ya saldırıyor, sivilleri ve gerillaları hedef alıyor. Bu saldırılar asla kabul edilemez; var olduğumuz sürece kabul etmeyeceğiz. Bu kirli savaşı istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Yaşamımızın sonuna kadar barışı savunacağız, barış barış diyoruz. Her daim şehitlerimizin ve Önderliğimizin izinde olacağız. Önderimiz ne derse odur ve bizler için en önemli olandır. Şehitlerimiz sadece topraklarda değil, yüreğimizdeler; sonuna kadar da yüreğimizde olacaklar.”
 
‘Anadilimizle şaka yapıyorlar’
 
Meclisteki komisyon görüşmelerinde yaşananları hatırlatan Muhsine Aslan, anadile yönelik tutuma şu sözlerle tepki gösterdi: “Meclis’te bir komisyon oluşturuldu. Barış Annelerimizin komisyonla görüşmesinde anadilimiz Kürtçeyi konuştular, kabul etmediler. Orada dilimizi yasakladılar. Komisyondakiler sonrasında Amed’e gelip burada bizim dilimiz Kürtçeyi konuştular. Bu şekilde varlığımızla, dilimizle şaka yapıyorlar. Bizler asla kandırılamayız. Dilimiz hep var olacak.”
 
‘Komisyon Önderlikle görüşmeli’
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la doğrudan temasın önemine dikkat çeken Muhsine Aslan, devletin sürece ciddi yaklaşması gerektiğini vurguladı. Muhsine Aslan, “Madem bir komisyon var, önceden ‘Önderlik Ankara’ya gelip konuşsun’ dediler. Eğer çok samimilerse komisyon Önderliğin yanına gidip görüşsün. Dağdaki gerillalar ve hapishanelerdeki yakınlarımız aramızda olsun. Onlar için demokratik ve hukuki bir komisyon kurulsun. Devlet çok hızlı bir şekilde gerillaya cevap vermeli” dedi.
 
‘Kürt halkı artık kandırılamaz’
 
2013–2015 yılları arasındaki çözüm sürecini hatırlatan Muhsine Aslan, halkın artık daha bilinçli olduğunu belirterek sözlerine şunları ekledi: “Kaç defa Kürtleri kandırmak istediler ama bilsinler ki artık kandıramazlar bizi. Eskiden din üzerinden kandırmaya çalışırlardı. Kürtler eskisi gibi değiller; şimdi daha bilinçliler, mantıklı hareket ediyorlar. Hatta çocuklarımız dahi 10–12 yaşlarındakiler de bilinçlidir; süreci anlıyor ve siyaset yapacak kabiliyetteler.”
 
‘Biz savaşta da barışta da netiz’
 
Muhsine Aslan, devletin tutumuna ve doğaya verilen zarara da dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bakıp göreceğiz, iktidar bu süreçte ne kadar net olacak? Barış gelir mi gelmez mi? Eğer onlar samimiyse biz de her zaman açık ve net oluruz. Biz savaşta da barışta da netiz, her hareketimizle her anda netiz. Fakat iktidar durmuyor; her gün dağlarımızı, ormanlarımızı bombalıyor, ağaçlarımızı kesiyor. Üstelik kesilen ağaçları çalıp satıyorlar. Sonra karakollar, yollar kuruyorlar.”
 
‘Ta ki barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız’
 
Kararlılığını yineleyen Muhsine Aslan, “Televizyonlardan izleyip görüyoruz; devlet tarafından savaş henüz durdurulmadı. Savaş devam ediyor. Biz hepimiz bunu biliyor ve görüyoruz. Kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı başımızı kaldırıp sesimizi yükselteceğiz. Durmayacağız. Ta ki barışı Kürdistan’a getirene dek durmayacağız” diye belirtti.
 
‘Kadınlara ve halka çağrımızdır’
 
Muhsine Aslan, kadınlara ve halka şu şekilde çağrıda bulundu: “Çağrımız tüm annelere, kadınlara ve Kürt halkınadır. Bu süreçte herkes ayağa kalksın, sesimizi yükseltelim. Ülkemiz Kürdistan’a, topraklarımıza güzel bir barışı ve özgürlüğü getirelim.”