MÊRDÎN - Nisêbîn-Qamişlo sınırındaki nöbet eyleminde konuşan Saliha Aydeniz, muhatabın sözlerini söylediğini artık muhalefetin buna cevap vermesi gerektiğini kaydederek, “Sayın Öcalan’ın geliştirdiği sistem bu kirli sisteme bir alternatiftir. Bu şansın görülmesi lazım. O nedenle sadece görüşmelerle değil özgürlük koşullarının sağlanması lazım” dedi.

 

Türkiye ile ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamîşlo sınırında devam eden sınır nöbeti 25'inci gününde devam etti.

Nisêbîn-Qamişlo sınır kapısı önünde sürdürülen nöbet eylemine çok sayıda kişi katılırken, sabah saatlerinden itibaren alanda toplanan kitle "Bijî Berxwedana Rojava", "Jin Jiyan Azadî" sloganları ve halaylar eşliğinde nöbet eylemini sürdürdü. Üzerinde “Savaşa hayır”, “Bîjî berxwedana Rojava” , “Rojava rûmeta me ye” yazılı beyaz önlükleri giyen eylemciler, seslendirdikleri Kürtçe kilamlarla saldırıları kınadı.

 

DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz’in de aralarında olduğu kitle, nöbet eylemi boyunca gelen ziyaretçilere eylemin amacını anlatarak, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Ziyaretçiler ve eylemcilerin bir araya gelmesinin ardından kitle saldırılara karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. “Bi rihê seferberiyê em ê şoreşa Rojava biparêzin” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Bilgin’in fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.

 

Bu sorumluluk tarihi bir sorumluluktur’

 

Açıklamada konuşan Saliha Aydeniz, nöbetin 25 gündür devam ettiğini ifade ederek, “Rojava devrimini korumak adına 25 gündür burada nöbetteyiz. Orta Doğu’nun ve Türkiye’nin demokrasisi açısından buradayız. 25 gündür burada ve 15 gündür de Pirsûs’ta Kobanê sınırında nöbet eylemi devam ediyor. Burada saldırılara karşı insanlık nöbeti tutuluyor. Biz burada devraldığımız insani sorumluluğu üstlenerek nöbete başladık. Ama bu sadece Kürt halkının omuzunda olan bir sorumluluk değildir. Biz Kürt halkı, Kürt kadınları olarak demokrasi isteyen herkes olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Bu sorumluluk tarihi bir sorumluluktur. 100 yıldır var olan sistemle demokratik bir yaşam inşa edilmedi. Çetelerle oluşturulan sistemle kazanımlar yok edilmek isteniyor” diye belirtti.  

 

‘Rojava’nın statüsü kabul edilmeli’

 

Kürt halkının sadece kendisi için değil tüm Orta Doğu halkı için önemli bir aktör olduğuna işaret eden Saliha Aydeniz, “Çünkü Kürt halkı sadece kendi hakları için değil demokrasi için mücadele ediyor. Kürtlerin statüsünün öncelikle Rojava’da Suriye’de tanınması lazım. Bu sistem tüm halklara örnek olacaktır. Bugün Türkiye’de de bir süreç başlayacak. Ve bu sürecin devam edebilmesi Rojava’daki statüye bağlıdır. Rojava’ya saldırı kuzeye, güneye ve doğuya saldırıdır da. O nedenle Rojava’nın statüsünün kabul edilmesi lazım. Kürt sorunun bir an önce çözülmesi lazım. Bu da demokratik ve barışçıl sözlerle çözülebilir. Bir yandan barıştan bahsedip öte yandan katletmek saldırmak olmaz. Evet bir görüşme var ve kaç gündür heyetimiz siyasi partileri geziyor. Ama muhatap sözlerini söyledi. Artık muhalefetin buna cevap vermelidir. Sayın Öcalan’ın geliştirdiği sistem bu kirli sisteme bir alternatiftir. Bu şansın görülmesi lazım. O nedenle sadece görüşmelerle değil özgürlük koşullarının sağlanması lazım. Devlet de bu sorunun çözüm adresinin İmralı olduğunu biliyor. O nedenle bir an önce Sayın Öcalan özgür olmalıdır ki barış koşulları sağlanabilsin. Kürt halkı 100 yıldır nasıl ki baskılara rağmen boyun eğmediyse bundan sonra da eğmeyecektir. Biz de demokrasi sağlanana kadar nöbetimize devam edeceğiz. Ve Rojava devrimine ses olacağız. Rojava devrimi dünya için bir aydınlıktır” şeklinde konuştu.

 

Açıklama “Berxwedana Rojava” sloganları ile son buldu.