10 barodan Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair ortak açıklama

  • 15:47 6 Ocak 2025
  • Hukuk
 
WAN - Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş için 10 baronun imzasının olduğu Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin düzenlediği açıklamada, dosyada uygulanan kısıtlılık kararının kaldırılması talep edilirken, soruşturma tamamlanıp tüm şüpheler giderilene kadar hukuki mücadeleye devam edileceği belirtildi.
 
Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından Tahir Elçi Toplantı ve Konferans Salonu’nda düzenlenen açıklamaya, 10 baro temsilcilerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Eşbaşkanı, Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklama, Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Avukat Mariye Bildirici Borazan tarafından okundu.
 
“Eksikliklerin Tespiti Çözüme Ulaşmayı Kolaylaştıracaktır”
 
Kadına yönelik şiddet vakalarındaki artışa ve bölgedeki özel savaş politikalarının kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Av. Mariye Bildirici Borazan, şu ifadeleri kullandı: “Rojin Kabaiş, şüpheli bir şekilde kaybolduktan 18 gün sonra yaşamını yitirmiş halde bulunmuştur. İlk günden itibaren Van Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak dosyaya dahil olduk. Ancak dosyaya getirilen kısıtlılık kararı nedeniyle kamuoyuyla paylaşılabilecek bilgiler sınırlı kalmıştır. Üstelik, müşteki vekillerinden gizlenen bilgi ve belgelerin çeşitli haber kanallarında paylaşılmış olması, kısıtlılık kararının yalnızca avukatlar üzerinde uygulandığını göstermektedir. Bu durum kabul edilemez. Kısıtlılık kararının kaldırılması, dosyadaki eksikliklerin tespiti ve çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.”
 
Eksik ve yetersiz ATK raporuna itiraz
 
Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun birçok eksiklik içerdiğine vurgu yapan Mariye Bildirici Borazan, ilk rapora yapılan itiraz üzerine hazırlanan ek raporun da sorulara yanıt vermediğini söyledi ve şunu ekledi: “Ek rapor, neredeyse hiçbir soruyu yanıtlamayan bir şekilde hazırlanmıştır. Rapordaki tek değişiklik, Rojin’in suda kalma süresinin kaybolduğu günle uyumlu olduğu bilgisi olmuştur. Ancak bu haliyle raporun kabul edilmesi mümkün değildir. Raporun kapsamlı ve tüm şüpheleri giderecek şekilde yeniden hazırlanması için itirazlarımızı sunduk.”
 
İntihar algısı yaratanlara suç duyurusu
 
Bazı medya organlarının ilk günden itibaren “intihar” algısı yaratmaya çalıştığını kaydeden Mariye Bildirici Borazan, kısıtlılık kararına rağmen asılsız haber yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını paylaştı. Mariye Bildirici Borazan, “ATK raporları, Rojin’in ölümünün intihar mı, kaza mı yoksa cinayet mi olduğunu netleştirmemiştir. Bu durumda şüpheli ölümün intihar olduğu yönünde algı yaratılması kabul edilemez. Tüm deliller incelenip maddi gerçeklik ortaya çıkmadıkça intihar açıklamasını kabul etmiyoruz. Bu dosyada, bilirkişi raporları eksik, Rojin’in telefonundaki veriler incelenmemiş ve cansız bedenindeki DNA örneklerinin sahipleri tespit edilmemiştir. Bu eksiklikler, soruşturmanın ciddiyeti konusunda ciddi şüpheler doğurmaktadır” dedi. 
 
 ‘Kadın dayanışması ve hukuki mücadele devam edecek’
 
Mariye Bildirici Borazan, kadın katliamları ve şüpheli kadın ölümleriyle mücadele konusunda barolar arasında iş birliğinin önemine işaret ederek şu sözleri kullandı: “Bugün burada bir araya gelen barolar, sivil toplum örgütleri ve meslektaşlarımız, şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için verdiğimiz mücadelede bizlere güç katmaktadır. Rojin Kabaiş ve diğer şüpheli kadın ölümleri için adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Örgütlü mücadele ve kadın dayanışması yaşatır.”
 
Öte yandan açıklama metninde imzası olan barolar şunlar: Wan Barosu, Amed Barosu, Mêrdin Barosu, Dîlok Barosu, Bedlîs Barosu, Şirnex Barosu, Riha Barosu, Êlih Barosu, Îdir Barosu ve Mûş Barosu.