‘Kadın düşmanı iktidara yer yok!’

  • 09:04 7 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Seçimlerin önemine dikkat çeken Mor Dayanışma Üyesi Sezen Ezer, “Kadın düşmanı olan hiçbir iktidara yer vermeyeceğiz. Kadınların talepleri gerçekleşene kadar, özgür bir ülke gerçekleşene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek “İktidarı gönderme zamanı” mesajı verdi. 
 
14 Mayıs seçimlerine ilişkin partilerin beyanname ve adaylarının açıklanmasının ardından Mor Daşanışma “Yaşamı yeniden kuracağız” şiarı ile İzmir ve İstanbul’da seçim şartnamesini açıklayarak taleplerini dile getirdi. Şartnamede  güvenli yaşam alanlarının sağlanabilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar imzalanıp etkin şekilde uygulanması, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı içerisinde birim olan Kadının Statüsü Genel. Müdürlüğü'nün bakanlıktan ayrılarak bir Kadın Bakanlığı kurulması, İLO 190 sayılı İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi acilen onaylanıp uygulanması, savaş¸ ve operasyonların durdurulmasına ilişkin bir çok talep sıralandı. 
 
Seçimlere sayılı günler kala, Mor Dayanışma Üseyis Sezen Ezer,  açıkladıkları şartnameye ilişkin JINNEWS’de değerlendirmelerde bulundu.  
 
‘Kapitalizme karşı mücadele ediyoruz’
 
İktidarın yıllardır izlediği politikalarla siyasal islam rejimini kurumsallaştırdığını, halka savaş açtığını belirten Sezen, özelde de kadınların hedef alındığını söyledi. İktidarın ekolojik yıkım da gerçekleştirdiğini dile getiren Sezen,  emekçilerin de ağır bir sömürü ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Kadına yönelik katliam ve istismarın önünün alınmasını talep ettiklerinin altını çizen Sezen şöyle devam etti: “Rant sisteminin getirdiği krizler sarmalının içerisinde kadın yoksulluğu meselesini gündem ederek önlemeye çalışıyoruz. Biz Mor Dayanışma olarak sosyalist ve feminist bir perspektifle örgütleniyoruz. Kapitalizme karşı mücadele ediyoruz.  Bütün bu olanlara karşı bir mücadele içerisinde olmamız aslında iktidarı zorluyor. Bizler gerçek anlamda, Demokratik Cumhuriyet yönetiminin inşa edilmesi yönünde ilerlemek istiyoruz.”
 
‘İktidara geçit vermeyeceğiz’
 
AKP-MHP iktidarının tarikatlarla siyasi bağlantısı ve ortaklığı ile İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçildiğine dikkat çeken Sezen, kadınların mücadele ile elde ettiği 6284 sayılı kanuna saldırıların da bunun bir örneği olduğunu ifade etti. Sezen, “ Çok açık bir şekilde seçim pazarlığı haline gelmiş kadınların hayatı. Ve kadınlar üzerinde ittifak kurmaya çalışıyorlar. Biz bunun karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz. Ne bu iktidara ne de gelecek olan iktidara da geçit vereceğiz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın Bakanlığı’nın kurulması geçmişten bu yana her zaman talep ettiğimiz bir şeydir. Hala da karşılığını bulmuş değiliz. AKP iktidarı ilk geldiği zaman kadından ve aileden sorumlu bir bakanlık vardı. Ve bunun adını değiştirerek Aile ve Sosyal Bakanlığı yaptı. Kadın kelimesini çıkardı. Bizim taleplerimizin arasında Kadın Bakanlığı da var. Kadınlarının gerçek sorunlarını dile getirebilecek ve bu sorunlara çözüm olacak politikaların sağlanmasını istiyoruz. Hem toplumsal alanda hem de toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı eşitliği esas alan, kadınların en can yakıcı sorunlarından olan kadın cinayetlerinin önünü alan,  kadın yoksulluğundan barınma sorununun çözülmesine, sağlık hakkına erişime kadar bütün sorunları görebilecek ve buna çözüm üretebilecek bir Kadın Bakanlığı’nın olması şart. Kadın Bakanlığı’nı da sadece kurmak yetmez. Kurulacak Kadın Bakanlığı’nın kadın örgütleriyle  işbirliği içinde durması gerekiyor. Bu talebi hala da devam ettiriyoruz” sözleriyle taleplerinde ısrarcı olduklarını belirtti.
 
İLO 190 sayılı kanun!
 
Kadınların ucuz işgücü ve güvencesiz alanlarda işçi olarak çalıştırıldığına işaret eden Sezen, bundan dolayı kadınların iş yerlerinde şiddete maruz kaldıklarına değindi. Sezen, “Bunlara ilişkin Uluslararası Çalışma Örgüt ( İLO) 190 sayılı kanun var. Biz bu sözleşmenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Sadece onaylanıp kağıt üstünde olan bir şey değil, bunların uygulanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.  
 
‘Yasaları uygulamayanlar cinayetlerin önünü açıyor’
 
Kadınlara yönelik özel savaş politikalarına da dikkat çeken Sezen, kadınları katleden faillere yönelik cezasızlık politikalarına işaret etti. Sezen, şöyle dedi: “Faillere ceza verilmiyor. Cezasızlık politikaları failleri cesaretlendiriyor. Kadın cinayetlerinin artmasının temelinde bu politikaların yeri oldukça büyük. Faillerin suç ortakları resmen. Bu yasaları uygulamayan haksız bir şekilde faillere indirim veren sistem, aynı zamanda kadın cinayetlerinin önünü açmış oluyor. İktidar gerçekleştirmek istediği şeyleri elde edemeyince kadınlara her alanda saldırıyor. Kürt kadın örgütlerine de aynı şekilde büyük yönelimler var. Bu da kadının gücüden korktuklarını gösteriyor. Kadınlarda ciddi bir anlam ve irade var. Kadınlar kendi yaşamlarına sahip çıkıyorlar. Bu yüzden kadınlara her daim saldırmaya çalışıyorlar.” 
 
‘İktidar sadece savaşa bütçe harcıyor’
 
“İktidar hem iç siyasette hem de dış siyasette savaş yürütüyor” diyen Sezen, tüm halklara savaş açtığını dile getirdi. Sezen, son olarak şunları belirtti: “Halkın bütün taleplerini yok sayarak sadece savaşa bütçe harcayan bir iktidar var karşımızda. Buradaki talebimiz de bütçenin gerçek anlamda harcaması gereken yerlere harcanması. Kadınlara, çocuklara, halklara harcamalı. İktidar artık kendi gerçekliğini kaybetti. Halk gözünü açtı. Bu iktidar yıllardır bu ülkenin başında, yıllardır kadınlara ve tüm sınıflara karşı özel bir savaş yürüttü. Bu seçimler bizim için önemli. Kadın düşmanı olan hiçbir iktidara yer vermeyeceğiz. Kadınların talepleri gerçekleşene kadar, özgür bir ülke gerçekleşene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Buradan da bütün kadınları mücadele etmeye davet ediyoruz. Hem bu iktidarı gönderme  hem de örgütlenme zamanı. Demokratik seçimle kazanım elde etmek için çalışmalarımızı güçlü kılacağız.”