Gülistan Dursun

 

RIHA - Yeşil Sol Parti Riha milletvekili adayı Dilan Kunt Ayan, kentteki kadın direniş ruhuna işaret eden Dilan, “Kadın özgürlükçü paradigmamızı net bir şekilde ortaya koyacak bir güç var. Bunu destekleyecek olanın da Yeşil Sol olduğunu düşünüyoruz” dedi.

 

Türkiye tarihi için kritik önemdeki 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçimlerin kaderini belirleyecek noktada olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) Meclis’e taşıyacağı milletvekili adayları seçime giderken köy köy, mahalle mahalle dolaşarak, halklarla bir araya geliyor. Riha’da da (Urfa) adaylar hızla çalışmalarını sürdürürken, Yeşil Sol Parti’nin kent adaylarından biri Dilan Kunt Ayan. 

 

Hukukçu, insan hakları ve kadın hakları savunucusu

 

1989 yılında Riha’nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesinde dünyaya gelen Dilan,  İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezunu. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre Riha’da serbest avukatlık yapan Dilan, Mezopotamya Hukukçular Derneği Riha Şube Eşbaşkanı, Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği bünyesinde çalışmalarını sürdürdü.  2016 yılından itibaren Wan’da avukatlık yapan Dilan, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliği, İnsan Hakları Derneği Wan Şubesi Denetim Kurulu Başkanlığı da yaptı. Kadın mücadelesi alanında çalışmalarını sürdüren Dilan, 2021 yılında itibaren Wan Star Kadın Derneği Başkanlığı, Van Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Wan Barosu Kadın Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. 

 

Şimdi de14 Mayıs seçimlerinde Yeşil Sol Parti’den Riha milletvekili adayı olan Dilan, seçimler, sandık güvenliği, adalet ve Riha’daki kadınların durumunu değerlendirdi.  

 

İkinci yüzyılda 3’ncü yolun önemi

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına girildiğinde yeni bir yaşamın inşası için 3’ncü yolun oldukça önemli bir noktada olduğunu söyleyen Dilan, “İlk yüzyılda yaşanan kadına yönelik politikaları, Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü bitirip faşist dönemi artık yıkmak istiyoruz. Kürtlere demokratik bir zeminde haklarının tanındığı, yeni bir yaşamın inşa edilmesi bizim amacımızdır” dedi. Riha’ya işaret ederken, kent için “Mezopotamya’nın kalbi” tanımını kullanan Dilan, “Aşiretler arasındaki birlik ve beraberliğin sağlanması gibi amacımız var” vurgusu yaptı.

 

Kadın partisi

 

Toplumun temel sorunlarına değinirken, kadın özgürlük meselesine dikkat çeken Dilan, kadınların sistem eliyle evlere hapsedildiğini belirtti. Mevcut iktidar blokunun bu misyonunun açık görüldüğünü kaydeden Dilan, "İktidar, kadınlar yaşam içerisine karışmasın, üretmesin, sadece anneliğin vermiş olduğu misyonları yerine getirsin istiyor. Bizler bir kadın partisi olarak buna karşı bir yerde duruyoruz. Kadının sadece annelik ile anılmasını reddettiğimiz bir yerdeyiz. Onun için hedeflerimiz arasında bütün kadınlarla dayanışarak sokağa çıkması, üretmesi ve kadınlara dayatılan rol ve misyonların yıkılmasıdır” şeklinde konuştu.

 

‘Emine anne için oyumuzu size vereceğiz’

 

Riha’da adalet mücadelesi denildiğinde ilk akla gelen Emine Şenyaşar oluyor. Emine’nin adalet arayışı için “Emine anne sadece Urfa'nın değil Türkiye'nin sembolü oldu” diyen Dilan, “Emine annenin direnişinin nasıl alanlara yayılabildiği, örgütleyebildiği yılmadan, direnerek yağmura, çamura gözaltılara rağmen o direnişi sergilemesi aslında bir kadının nasıl ön açabileceğini, nasıl kitlelere yayabileceğinin bir göstergesidir” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı’nın da Riha’da aday gösterildiğini sözlerine ekleyen Dilan, “Urfa halkına şunu soruyoruz: Gerçekten de adaletin getirilmesini mi yoksa mevcut adaletsizliğin devam etmesini mi istiyorsunuz? Sahada yaptığımız çalışmalarda özellikle kadınların  ‘Emine anne için oyumuzu Yeşil Sol’a vereceğiz’ söylemlerini çok duyuyoruz” sözlerine yer verdi.

 

‘Birçok kadına ilham oldu’

 

Emine Şenyaşar’ın birçok kadına ilham kaynağı olduğunu da söyleyen Dilan, “Emine anne gibi haksızlığa uğramış yüzlerce kadın var. Ve Emine annenin direnişi onlarda ön açıcı bir noktada durdu. Ve en kıymetli bulduğum yan da bu direnişin bir kadın tarafından başlaması ve Türkiye'nin dört bir yanına yayılmasıdır” değerlendirmesi yaptı. Dilan, Riha halkının tercihinin “adaletten” yana olması gerektiğini dile getirirken, “Özellikle kadınların tercihinin adaletten yan olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu direnişi başlatan bir kadın ve desteğin kadınlardan gelmesi önemli” dedi.

 

‘Korku iklimi yok oldu’

 

Riha’da yürüttüğü kadın çalışmalarında kadınların dirençli olduğu izlenimini edindiğini söyleyen Dilan, “Bir direniş ve başkaldıran bir ruh var burada. Ve kadın özgürlükçü paradigmamızı net bir şekilde ortaya koyacak bir güç de var. Yani erkek zihniyetine karşı net bir duruş sergileyebilecek oldukça çok kadın var. Bunu destekleyecek olanın da kadın özgürlükçü paradigması olan Yeşil Sol olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Riha’da Yeşil Sol Parti birinci parti çıkarsa bu Türkiye’nin tamamına yansıyacaktır” diyen Dilan, insanlardaki korku ikliminin kırıldığını, direnme ruhunun ortaya çıktığını söyledi.

 

 Adalet Bakanı’na çağrı

 

Sözlerinde seçim güvenliğine de işaret eden Dilan, şöyle konuştu: “Urfa’nın önceki dönem seçimlerinde de İl Seçim Koordinatörlüğü’nde de çalışmış biri olarak söylüyorum. Çok fazla kan döküldü, çok fazla kavgalar oldu. Fakat biz bu seçimin gerçekten de seçmenin iradesinin sandığa yansıyan bir yerde olmasını istiyoruz. Sandık görevlilerinin, müşahitlerin hiçbirinin kılına zarar gelmemesini istiyoruz. Yeşil Sol Parti seçime yeni giren bir parti olduğu için resmi sandık görevlisi olamıyor. Ancak müşahitler aracılığıyla denetleme sağlanabilecek. Bu mücadeleye gönül vermiş herkese çağrımdır; kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla 14 Mayıs gününe kadar çalışmak, bu mücadeleyi büyütmek, 14 Mayıs günü görevli olunan sandık kurullarında sandıklara sahip çıkılması gerekir. Çünkü muazzam bir çalışma var Urfa’da ve bu çalışma sonucunda iradesini sandığa yansıtmış kişilerin oylarını korumak, sandık görevlilerine düşen bir durum.”