Yeşil Sol Parti Ankara’da: Burayı toplumun başkenti yapacağız

  • 12:52 26 Nisan 2023
  • Siyaset
ANKARA - Ankara’da seçim bürosu önünde konuşan Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Sizlerle birlikte hem Ankara’da masa başında alınan kararları, hem de Ankara’da hakkın hukukun görüntüsünü değiştirmek için yola çıktık. Ankara’yı sadece bu devletin ve iktidarın değil, toplumun başkenti yapmaya geliyoruz” dedi. 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sal Parti) Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Ankara Batıkent’te seçim bürosu önünde halk ile bir araya geldi. Bayraklar ile donatılan seçim bürosunun açılışında halaylar çekildi, Çerkeslere ait danslar yapıldı. “Jin jiyan azadi”sloganları atıldı.  Yoğun ilgi ile karşılaşan Çiğdem,  burada 14 Mayıs seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
‘Toplum çoktan yolunu çizdi’
 
 Dün yapılan operasyonlara tepki göstererek konuşmasına başlayan Çiğdem, bu gözaltıların seçim kumpası olduğunu dile getirdi. Çiğdem, “Dün itibariyle Diyarbakır merkezli onlarca ilden yüzlerce arkadaşımızın gözaltına alındığı seçim kupasıyla uyandık. Seçmenlerimiz de halkımız da bütün bu süreçlere tanıklık etmiş, bu süreç karşısında nasıl sorumluluk alacağını biliyor. Mevcut iktidar mevcut ulus devlet paradigması kendisine itiraz edenleri bir şekilde mücadele hattının dışına attı. Bu kumpasın bir anlamda bizim direnişimize de bir müdahale olduğunu ifade etmek gerekiyor ama Yeşil Sol olarak iktidar ve toplum arasında gerçekleşecek bu seçimde toplum çoktan yolunu çizdi. Biz bu yola 3’üncü Yol dedik. Bu 3’üncü Yol’da kimler var AKP-MHP iktidarının şiddetle müdahale ettiği bütün alanlarda direniş edenler var.  Gençler, kadınlar var. Bütün mücadele hattının direniş hattı bugün 3'üncü Yol’umuzun adı. Dolayısıyla bu yol bize dayatılan AKP-MHP iktidarının statükocu siyasetiyle Millet İttifakı tarafından bize dayatılan restorasyoncu politikaya karşı birlikte çizdiğimiz bir hat. Bugünün değil, bugüne kadar biriktirdiğimiz mücadelenin yolu” diye konuştu.
 
‘Sizin şiddetiniz varsa bizim de bitmeyen direnişimiz var’
 
3’üncü Yol’un direnişçilerinin gözaltına alındığını belirten Çiğdem, “Gözaltına alınan arkadaşlarımız bu iktidara biat etmeyen ve 3’üncü Yol’da sesini yükseltenler. Basın açısından tek bir haberi yalanlanamayan bir özgür basın direnişi  vardı. Siyasetçiler açısından bütün baskılara rağmen 3’üncü Yol siyasetinden vazgeçmeyen arkadaşlarımız vardı. Sanatçılar açısından devletin kendi sanatçılarını yaratma çabasına karşı direnen bir sanat mücadelesi vardı. Buradan baktığınızda 3’üncü Yol’un yürütücüleri bugün gözaltına alınmış durumda. Biliyoruz ki bugün bu devlet en büyük engel olarak bizi görüyor hem Türkiye’de hem Kürdistan’da biz de bu mücadeleyi büyütmekle sorumluyuz. AKP-MHP iktidarına, tek adam rejimine şunu söylüyoruz sizin şiddetiniz varsa bizim bitmeyen direnişimiz var. Siz  şiddetle geliyorsanız biz de direnişle cevap vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
 
Toplumun başkenti yapmaya geliyoruz
 
Çiğdem, şöyle dedi: “Ankara için kritik bir şey daha söylemek gerek. Direniş mücadelemize karşı baskıcı, inkarcı, asimilasyoncu ve gözaltı kararlarının alındığı yer burası. Ankara’da masa başında bizim taleplerimizi görmezden gelen merkez siyaset tarafından geleceğimiz bir anlamda belirlenmeye çalışılıyor. Yeşil Sol Parti olarak Ankara’da alınan kararların, tedbirlerin bu iktidarın bize dayattığı geleceksizlik değil, Türkiye’de yaşayan bütün halkların geleceğine dönük kararlar almaya aday olduk. Sizlerle birlikte hem Ankara’da masa başında alınan kararları, hem de Ankara’da hakkın hukukun görüntüsünü değiştirmek için yola çıktık. Var mısınız arkadaşlar. Ankara’yı sadece bu devletin ve iktidarın değil toplumun başkenti yapmaya geliyoruz.
 
Kazanan biz olacağız
 
Seçimlere 18 gün kaldı biz bu seçimin bize savaşı dayatan iktidarla barış mücadelesinden vazgeçmeyen başka Kürt halkı olmak üzere tüm halklar arasında geçeceğini biliyoruz. Biz bu seçimi kadın mücadelesini büyüten arkadaşlarımız ile iktidarın biat eden kadın yaratma mücadelesi arasında geçeceğini biliyoruz. Biz bu iktidarın bize reva gördüğü hayatı değil, kendi kurduğumuz hayatı yaşamsal kılmak için yola çıktık. Kürdistan’daki tablo çok net, beklentiyi değil, geleceği belirleyen iradesini çoktan ortaya koymuş durumda. Türkiye açısından da durumun böyle olduğunu biliyoruz.  20 yıllık tek adam rejimi karşısında mücadele deneyimini arttıran bir toplumsallıkla karşı karşıyayız ve toplumun kazanacağı bir dönemle karşı karşıyayız. Kazanan biz olacağız. Yolumuz açık hiçbir engel yok. Meclis’e giderken hem bu ülkenin yok sayılan, inkar edilen halkların ve inançların temsiliyle gidiyoruz hem mücadelesi bastırılan kadınların mücadelesiyle gidiyoruz. Birçok arkadaşımızla yeni dönemin kurucu bir yüzyıl olmasını istiyoruz. Direnenler yeni yüzyılın kurucu öznesi olmak durumunda. Halkın mücadelesi arkamızda biz de yeni yüzyılı kurmak için buradayız. Gerçekten değiştireceğiz.”