Dilan Babat

 

HATAY - Depremde yıkılan binaların üstü örtülmeden ve sulanmadan kaldırılması Hatay'da hava kirliliğine neden olmaya devam ediyor. Yürütülen yaşam nöbeti ve sağlıkçıların uyarısına rağmen molozlar yaşam alanlarına yakın yerlere dökülürken, nefes darlığı ve öksürük gibi şikayetlerde artış yaşandığı belirtiliyor. 

 

Merkez üssü Mereş olan ve 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremden 11 kent etkilendi. Depremlerin üzerinden iki ay geçmesine rağmen depremzedelerin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanmama sorunu devam ediyor. Binlerce insanın yaşamını yitirdiği ve çok sayıda binanın yıkıldığı depremlerden sonra etkili bir arama kurtarma çalışması yürütülmezken enkaz kaldırma çalışmaları ise sürüyor.

 

Depremlerden en çok etkilenen ve neredeyse hayalet kente dönen Hatay’da enkaz kaldırma çalışmalarında molozlar kent merkezine yakın olan ormanlık, zeytinlik ve yaşam alanlarına yakın yerlere dökülüyor. Uzmanların enkaz kaldırmada çıkan ve insan sağlığına karşı zararlı olan asbeste karşı yaptığı uyarıları dikkate alınmazken toplum sağlığı ise hiçe sayılıyor. 

 

İskenderun’da tarım alanlarına dökülüyor

 

Hatay'ın İskenderun ilçesinde kaldırılan molozlar İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi, Belen ilçe girişi ve ilçeye 13 kilometre mesafedeki Bitişik Yaylası civarında araziye dökülüyor. Sulama ve ayrıştırma yapılmayan molozlar, tarım alanları ve yayla için risk barındırıyor. 

 

Ormanlık alanlar hedefte

 

Samandağ'da enkazlar, ilçe stadı civarındaki çadır kentlerin yanı ile ilçe girişindeki Yeşilköy Mahallesi'ne, Antakya ilçesinde de Serinyol Mahallesi'nde su kuyularının yanına dökülüyor. Defne ve Antakya'daki molozların bir kısmı araçlarla Narlıca Mahallesi'ndeki zeytinlik alana; İskenderun ilçesinde M Tipi Kapalı Cezaevi'nin karşısındaki tarım arazileri ile Bitişik Yaylası'ndaki ormanlık alana dökülüyor.  Öte yandan molozlardan çıkan toz, rüzgarın da etkisiyle hava kirliliğine neden olurken insan sağlığını da tehdit ediyor. 

 

Nefes darlığı ve öksürük rahatsızlığında artış

 

Sağlıkçıların sık sık hastalıklara karşı uyarmasına rağmen, molozlar hala yaşam alanlarına dökülmeye devam ediyor. Kronik hastalığı ya da hastalık belirtisi olmayan çocukların ve yetişkinlerin nefes darlığı ve öksürük şikayetlerinde artış olduğu belirtiliyor. Yaşam alanlarını korumak için başlatılan “Yaşam Nöbetine” rağmen molozların dökülme alanları değiştirilmezken,  sağlıkçılar, kesin kanserojen etken madde olan asbestin ilerleyen 10 sene içerisinde Samandağ halkına akciğer zarı kanseri, akciğer kanseri, asbestosiz gibi hastalıkları getirme olasılığının  çok yüksek olduğunu vurguluyor.