İSTANBUL - 1994’te yaralı halde yakalandıktan sonra yıllarca tedavi edilmemesi nedeniyle sol bacağı kangren olup kesilen Gebze Cezaevi’ndeki PKK’li ağır hasta tutsak Gülistan Abdo, ömür boyu platinle yaşamak zorunda. Hastalıklarına rağmen 29 yıldır ne tahliye ne de tedavi edilen Gülistan, direnmeye devam ediyor. 

 

Efrîn’de doğan ve 1994 yılında Mêrdîn’in (Mardin) Mehsert (Ömerli) ilçesinde yaralı halde yakalanan PKK’li ağır hasta tutsak Gülistan Abdo, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanır. Sol bacağında bulunan bu yaranın yıllarca tedavi edilmemesi nedeniyle Gülistan’ın bacağı kangren olur. Sol bacağı dizinden kesilerek protez takılan Gülistan, ömür boyu protezle yaşamak zorunda kalır. Amed (Diyarbakır), Sivas ve Sêrt’teki cezaevlerine sürgün edilen Gülistan, bundan 12 yıl önce Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilir. O tarihten beridir Gebze’de tutulan Gülistan’ın protezi ilk olarak 2010’da değiştirilir ancak aşınma olur. Daha sonra ise 2021 yılında ikinci kez Gülistan’ın protezi değiştirilir. Gülistan’ın pillerle çalışan ve sık sık yenilenmesi gereken protezi ise uzun yıllardır değiştirilmiyor.

 

Kafası kırıldı tedavi edilmedi!

 

Protezle yaşamını sürdürmekte oldukça zorlanan Gülistan, sık sık sorun yaşıyor ve yalnız hareket etmeye çalıştığında da düşerek yaralanıyor. 2020 yılında yine aynı sorunu yaşayarak düşen Gülistan, kafasını çarpar ve ciddi kırıklar oluşur. Ancak buna rağmen ne doktor kontrolleri yapılır ne de tahliye talepleri kabul edilir. Gülistan'ın sürekli olarak doktor kontrollerinin yapılması gerekirken, Gebze Cezaevi’ne sürgün edildiğinden beridir doktor kontrolleri ve muayeneleri ya “asker yok” ya da “sıra yok” bahaneleriyle engelleniyor. Yine Gülistan'ın pillerin değişmemesi nedeniyle protezin sertleşmesi sonucu yürüyemiyor. Gülistan, yürüme zorluğu yaşadığı için ayrıca sırtında kist oluşuyor.

 

Mektubunda ihlalleri anlatıyor

 

2019 yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesine mektup gönderen Gülistan, engelli olmasına rağmen hastaneye kelepçelenerek ve ring aracı ile götürülmeye zorlandığını, bu durumun hastaneye gidebilmesini neredeyse imkansızlaştırdığını, tedavi sürecini işkenceye dönüştürdüğünü ve bu durumun tedavisi ile iyileşebilmesi önünde ciddi engel oluşturduğunu iletiyor. Hipertansiyon ve rahim içinde kitleye bağlı sağlık sorunları da yaşayan Gülistan 2021 yılında, tüm dünyayı saran kovid-19 salgınına yakalanıyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Marmara Hapishaneler Komisyonu’nun 2021 yılında hazırladığı 3 aylık raporda, Mart ayı içerisinde Gülistan ile birlikte toplam 53 tutsağın koronavirüs testinin pozitif çıktığı, ilaçlarının verildiği ancak iyileşmeye yardımcı ek gıda ve temiz hava ihtiyaçlarının sağlanmadığı aktarılıyor.

 

Ne tahliye ne de tedavi ediliyor!

 

İHD’nin “ağır hasta tutsak” listesinde yer alan ve 29 yıldır tutsak olan Gülistan için İHD Hapishaneler Komisyonu’nun her hafta düzenlediği “F Oturması”nda, sık sık Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu’na (ATK) bir an önce tahliye edilmesi ve tedavi sürecinin başlatılması çağrıları yapılıyor. Ancak Gülistan ne tahliye ediliyor ne de tedavi hakkına erişebiliyor.

 

Direnmekten vazgeçmiyor

 

Savaş nedeniyle Halep’ten İsviçre’ye göç etmek zorunda kalan Gülistan’ın ailesi, uzun yıllardır yalnızca telefon görüş hakkından yararlanabiliyor. Ancak İsviçre’deki annesiyle telefon ile görüşen Gülistan’ın, Halep ve Türkiye’deki kardeşleriyle telefonda görüşmesi “hakkını doldurdun” denilerek engelleniyor. Türkiye’deki kardeşleriyle 2 yılda bir kapalı görüşte görüşebilen Gülistan’ın vasisi de en son bir yıl önce kapalı görüş gerçekleştirebildi. Annesi ve kardeşleriyle telefonda görüştüğü için kendisiyle uzun zamandır görüşemediğini söyleyen vasisi, “Geçen yıl kapalı görüş yaptık. 2023 yılında da 2 telefon görüşü yapabildik. Sağlık durumuna dair dilekçe veriyor, aylarca doktora götürmüyorlar. Gece saatlerinde arama bahanesiyle baskın yapılıyor. Elbise, tabak bile sayılı veriliyor. Tabak bile sayılı veriliyor. Yürümekte zorluk çekiyor. Ancak her zaman moralli” sözleriyle Gülistan’ın tüm hastalıklarına rağmen direnmekten vazgeçmediğini vurguluyor.

 

Açılan davalar gizleniyor!

 

18 Nisan’da açık görüş gerçekleştiren Gülistan’ın avukatı ise, “Basın yayın materyalleri alınmıyor cezaevine. Muhalif basın yayınları verilmiyor. Kitaplıkları her gün azaltıyorlar. Gülistan yabancı uyruklu olduğu için tahliye olduğunda annesinin yanına İsviçre’ye gitmek istiyor. Tutsaklara dönük böyle bir uygulamanın olduğunu söyleyerek o da bundan yararlanmak istiyor. Gülistan’a 2 dava açılmış ama bize bilgi verilmiyor, öğrenemiyoruz detayları. Araştırmaya devam ediyoruz” bilgisini veriyor.

 

Gülistan’ın talebi…

 

29 yıldır tutsak olan ve tahliye olmasına bir yıl kalan Gülistan’ın talebi ise bir an önce tahliye olmak, tedavi sürecine başlamak ve göçe maruz kalan ailesine kavuşmak.