Meletî’de ilk gece: Yalnızlık, çaresizlik, sahipsizlik...

  • 06:11 7 Şubat 2023
  • Güncel
Dilan Babat
 
MELETÎ - Deprem etkisinin en çok hissedildiği kentlerden olan Meletî’de, halkın en büyük temennisi, devletin tutamadığı ellerini ısıtarak bir sonraki sabaha uyanabilmek.
 
Mereş’in Bezercix ilçesinde dün saat 04.17’de 7,8, Dîlok’ta ise 6,5, gün içerisinde de 7.5 şiddetinde meydana gelen depremin en çok etkilediği kentlerden biri olan Meletî, 24 saattir kaderine terk edilmiş durumda. Dün sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yaptığı ilk açıklamalara göre 47 can kaybının olduğu Meletî’de, 550 yaralı ve 300’ün üzerinde binanın ise yıkıldığı belirtiliyor. Ayrıca şimdiye kadar 500’e yakın yaralının enkaz altından kurtarıldığı öğrenildi.
 
Depremin meydana geldiği Meletî’nin en çok hasar alan bölgesi olan Yeşilyurt ilçesinde geçirdiğimiz ilk gecede, depremzedelerin devletten umudunu kesip sırtlarını AFAD’a bağlamış vaziyette “AFAD nerede” isyanına tanık olduk. 
 
Halk kaderine terk edildi 
 
 
 
 
Kente ulaştığımızda ilk gözümüze çarpan Yeşilyurt ilçesinde bulunan bir pansiyonda gerçekleşen arama kurtarma çalışmalarıydı. Yağan kara ve dondurucu soğuğa rağmen enkaz altındaki yakınlarını bekleyen yurttaşlar, kameramızı gördükleri andan itibaren “yalnız bırakıldık” diye isyan ediyor. Enkaz önünde sabah saatlerinden beri amcası ve yengesini bekleyen Mardinli bir inşaat işçisi, pansiyon kolonlarında kullanılan demirlerin, binayı taşıyamayacak kadar ince olduğunu anlatmak için yanımıza gelirken, o sırada çevredeki bir jandarmanın “yine binanın malından kaçırmışlar” sözleri de dikkatimizi çekiyor.
 
 
Hasarlı binaların önünde geceyi geçirdiler 
 
 
 

Meletî’nin ara sokaklarında arama kurtarma çalışmalarını takip etmek isterken karşılaştığımız mahalleli, kendi çabalarıyla kurdukları kamp çadırlarının içinden belediyenin ve valiliğin organize ettiği toplanma alanlarından bile haberlerinin olmadığını anlatıyor. Küçük bir ateş etrafında toplanan mahallelinin en büyük sorunu ise gıda yardımlarının kendilerine ulaştırılmaması. Mahalleli, yeni artçı sarsıntılar nedeniyle yıkılma olasılığı yüksek hasarlı binalarının tam yanı başında geceyi geçirmeye çalışıyor.
 
 
Kendi imkanları ile baraka yaptılar 
 
 
 
 
 
Bir sonraki durağımız ise şehrin merkezinde yer alan Emekliler Parkı oluyor. Gece saat 03.00 sularında ziyaret ettiğimiz parkta, yaklaşık 50 aile bulunurken, parkta AFAD’ın ise sadece iki çadırı yer alıyor. Rüzgardan kaçınmak için ağaç diplerinde arta kalan kıyafetler ve dallardan yaptıkları barakalarda sabahlamak zorunda kalan depremzedeler, çok uzun saatlerdir sadece bir kase çorbaya erişebildiklerini ifade ediyor.
 
 
Bebek bezi ve mama istiyor 
 
 
 
 
 
Emekliler Parkı’nda rastladığımız iki çocuklu ve hamile bir kadının ise tek istediği bebek bezi ve mama. Ancak o da yaklaşık 25 saat boyunca en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamayan yurttaşlardan sadece biri.
 
Buharların arasında görülen çaresizlik
 
 
 
 
 
Parkın ardından ilerlediğimiz İnönü Caddesi’nde çadır yetersizliği nedeniyle otobüs duraklarının önünü kartonla kapatarak ısınmaya çalışan birkaç aile ile karşılaşıyoruz. Onların tam karşısında ise park halindeki belediye otobüslerinin içinde nefes almakta zorlanan yüzlerce insan…
 
O binalara ne zaman sıra gelecek?
 
 
 
 
İnönü Caddesi’nde devam ettiğimiz yolculuğumuz otobüs duraklarının 200 metre ilerisindeki arama kurtarma çalışmalarıyla devam ediyor. Enkaz altında onlarca insanın yer aldığını öğrendiğimiz binanın tam karşısında ise depremzedelerin aileleri, enkaz altındaki yakınlarını umutla bekliyor. Arama kurtarma çalışmalarını bir süre takip ettikten sonra cadde boyunca karşımıza çıkan onlarca enkaz binaya ise hala sıra gelmediğini ya da çalışmaların yarıda bırakıldığını görüyoruz. Kameramızı gören bir yurttaşın sorusu ise geceyi özetler nitelikteydi: “Hangi binayı arayacaklarını neye göre seçiyorlar?”
 
Meletî halkının ilk gecenin ardından en büyük temennisi ise devletin tutamadığı ellerini ısıtarak bir sonraki sabaha uyanabilmek…