DERSİM - Dersim'de ESP öncülüğünde "Hapishanelerdeki baskı ve tecrit politikalarına karşı  birleşik mücadele" paneli düzenlendi. 

 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) tarafından Dersim Belediyesi Konferans Salonu'nda "Hapishanelerdeki baskı ve tecrit politikalarına karşı  birleşik mücadele" adlı panel düzenlendi. Moderatörülüğü'nü Perî Belde Belediye Eşbaşkanı Orhan Çelebi'nin yaptığı panele Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Satiye Ok konuşmacı olarak katıldı. Panelde çok sayıda kişi izleyici olarak yer aldı. 

 

Burada konuşan SKM MYK Üyesi Safiye Ok, tecridin sadece cezaevlerinde değil aynı zamanda toplumsal zemine de yayıldığını belirterek, “Bu süreçte tutuklanmayan, gözaltı tehdidiyle yüz yüze kalmayan bir kişi bile kalmadı. Bir ülkenin ne kadar demokratik olduğunu o ülkenin hapishanelerine bakarak anlayabiliriz. AKP iktidarı ülkeyi hapishaneler mezarlığına dönüştürmüş durumda" dedi. 

 

‘Tecrit ruhsal ve bedensel yıkımlar yaratıyor’

 

Tutsakların cezaevinde sadece hastalıktan ölmediğini ifade eden İHD'li Gülseren Yoleri ise, son dönemde artan işkence ve kötü muameleye bağlı olarak intihar olaylarında çok ciddi bir artış görüldüğünü ifade etti. Tecride de dikkat çeken Gülseren, "Tecrit bir işkence yöntemidir. İşkence mutlak yasak olarak düzenlenmiş olduğu halde hem iç hukukta hem uluslararası hukukta bu işkence yönteminin giderek sistematik hale getirildiği bir infaz sisteminden bahsediyoruz. Yeni tip hapishanelerle beraber tecridin giderek daha ağır uygulanabilir koşullarının yaratıldığını görüyoruz. F Tipi ile başlaya, daha sonra D, H, 3 kişilik odalar biçimde oluşturulan tecridin bu hapishanelerde de uygulandığını görüyoruz. Tecrit hem ruhsal hem de bedensel yıkımlar yaratıyor" ifadelerini kullandı. 

 

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, cezaevlerinin en ağır insan hakkı ihlallerinin yaşandığı yer olduğunu vurgulayarak, “Eğer insan haklarını konuşmak istiyorsak en başta cezaevlerini konuşmak durumundayız. İktidar Türkiye’deki cezaevleri kapasitesini 2024 yılında 500 bin kapasiteli cezaevleri oluşturma hedefindeler. 6 yılda 2 milyon 200 bin kişi 'terör soruşturması' geçirmiş. Milyonlarca insanı terörist diyerek yargılamaya çalışan anlayış problemlidir” diye kaydetti. 

 

Panel soru-cevap ile son buldu.