H.K.G. davası: Cübbelerimizin altında çocukların çığlığını taşıyoruz!
- 13:31 30 Ocak 2023
- Hukuk
İSTANBUL - Tecavüz failleri Yusuf Ziya Gümüşel ile Kadir İstekli’nin yargılandığı davanın ilk duruşması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gizlilik kararı talebine karşı avukatların, “Cübbelerimizin altında çocukların çığlığını taşıyoruz. İstismara karşı duruşma salonunda olmazsak bu mücadeleyi nasıl yürütebiliriz” sözleri ile katılım talebiyle devam ediyor.
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi “müridi” Kadir İstekli ile evlendirerek tecavüze uğramasına ilişkin faillerin ,“zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ve “cinsel saldırı” suçlarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Anadolu Adliyesi’nin C Blok’ta bulunan Hakan Yalçın Konferans Salonu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gizlilik kararı talebine karşı avukatların sunduğu beyanlarla devam etti.
Karar kabul edilmeden uygulandı!
Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dün mahkemeye dilekçe vererek davada gizlilik kararı alınıp duruşmaların kapalı yapılmasını ve davaya ilişkin yayın yasağı konulmasını talep etmişti. Mahkemenin duruşmada bu talebi ele alması beklenmeden, duruşma henüz başlamadan salona girişler engellendi.
Erkek yargının kadınlar karşısındaki korkusu
Duruşmanın görüleceği kat polisler tarafından bariyerlerle kapatılırken, duruşmayı takip etmek için gelen çok sayıda kadın örgütü temsilcisi, hukukçu, insan hakları savunucusu, siyasetçi ve yüzlerce kişiden yalnızca sınırlı sayıda avukat duruşma salonuna alındı. Böylelikle duruşmaya yalnızca İstanbul Baro Başkanı avukat Filiz Saraç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, milletvekilleri ve sınırlı sayıda avukat girebildi. Daha sonra salona girmek isteyen hukukçular da polisler ve özel güvenlikler tarafından engellendi. Duruma tepki gösteren bir kadın avukata ise bu esnada tecavüz failleri ile “dayanışmak” için duruşmaya gelen bir erkek, sözlü tacizde bulundu. Adliyedekilerin tepkisi üzerine taciz faili erkek alandan uzaklaştırıldı.
Büyük salona geçildi
Daha sonra duruşmaya geçildi. Duruşmada ilk olarak avukatlar, büyük salon talebinde bulundu. Ardından mahkeme heyeti avukatların talebini kabul ederek, duruşmanın C Blok’ta bulunan Hakan Yalçın Konferans Salonu’nda görülmesine karar verdi. Faillerin avukatları, büyük salona girmek isteyen avukatlara ise bu esnada hakarette bulunarak salona ilk önce kendileri girmeye çalıştı.
Kadınları korumayan erkek yargı failleri korudu!
Duruşma saatinden tam iki saat sonra büyük salonda görülmeye başlayan duruşmada failler Yusuf Ziya Gümüşel ile Kadir İstekli hazır bulunurken, H.K.G. ise duruşma salonunda yer almadı. Faillerin çok sayıda polis ve jandarma eşliğinde korunması ise dikkat çekti.
Mahkeme heyetine: Davadan çekilin
Duruşmada ilk olarak söz alan İstanbul Baro Başkanı Avukat Filiz Saraç, usul eksikliklerinin tamamlanması, iddianamenin okunması ve Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) kaydının başlatılmasını talep etti. Filiz, “Yasalar, çocuğun korunmasına dönük kararlar almıştır. Bugün görülen davaya Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarımız, bu olayda tüm çocuklarımızın geleceği, insan hakları ve çocukların benzer olaylara bir daha maruz kalmaması için buradadır. Eğer bugün SEGBİS’i açmayarak, gizlilik kararı uygulayarak burada olan meslektaşların artık davayı takip etmemeleri yönünde tavır takınırsanız, heyetiniz bu davadan çekilmelidir. Tüm barolarımızın, sivil toplum kurumlarının burada olması gerekiyor. SEGBİS’in açılması sonrasında yazılı ve sözlü olarak katılma beyanında bulunacağız” ifadelerini kullandı.
‘Kanunu çiğniyorsunuz!’
Ardından söz alan avukatlar, iddianamenin ilk sayfasını görmeyi ve okunup okunmadığını öğrenmek istedi. Ancak mahkeme başkanı avukatların talebine yanıt vermekten kaçındı. Duruma tepki gösteren avukatlar, “Kanunu çiğniyorsunuz” sözleri ve alkışlarla mahkeme heyetini protesto etti.
Avukatların ısrarı ile iddianame okundu
Ardından mahkeme başkanı avukatların baskısı ve ısrarı üzerine SEGBİS kaydını açarak “jet hızıyla” iddianameyi okudu. Mahkeme başkanı, “Sanık Fatma Gümüşel’in istirahatte olduğuna dönük rapor sunuldu” sözleriyle H.K.G.’nin yargılanan annesinin duruşmaya katılmadığını bildirdi.
‘Devlet kadınları ve çocukları korumuyor!’
Daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gizlilik kararı talebi öncesinde, avukatlara davaya katılım talepleri dinlenmek üzere söz verildi. İlk olarak İstanbul Barosu’ndan bir kadın avukat söz alarak, “Bir çocuğun cehennemi bir kadının isyanı bizi bir araya getirdi” dedi. Siz iddianameyi okurken bizim kanımız çekildi insanlığımızdan utandık. Bu dava toplumsal bir dava. Barolar olarak bizler kadınlarımızı, çocuklarımızı korumak için çalışıyoruz. Sanıyor musunuz kendi çocuklarına bunu reva gören sanıklar başka çocuklara da istismarı uygulamıyor? Bu olay toplumsal bir davadır. Bu olayda verilecek olan karar H.K.G., diğer kadınlar ve çocuklar için bir cesaret doğuracaktır. İddianamede dinlediğimiz tecavüzler elbette zihnimizden silinmeyecek ama adalet tecelli ederse kadınlarımız ve çocuklarımız bundan cesaret alıp hak aramaya eğilecekler. Çünkü devlet bu kadınları, çocukları korumuyor” şeklinde konuştu.
‘Kadın ve çocuk haklarını savunmak için buradayız’
Ankara Barosu üyesi Avukat Zeynep Tepegöz ise, “Sanığın ifadesi alındıktan sonra da taleplerimizin sorulması, gizlilik kararı alınsa da bizi dışarı çıkarmamanızı istiyoruz. Neden buradayız? Bir çocuğun, kadının hakkını savunmak için buradayız hepimiz. Lanzarotte ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde tanımlanan birçok çocuk hakkını savunmak için buradayız. Davaya katılım talebimizi yazılı olarak sunacağız” dedi. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi avukat Hilal Çelik de, çocuğa yönelik her türlü suç özellikle de cinsel istismar suçlarının kamu barışını tehdit eden suçlar olduğunu vurguladı. Hilal, “Suçtan zarar gören’ kavramını yorumlarken de bu hususun dikkate alınmasını talep ediyoruz. Barolar insan haklarının korunması ve sağlanması noktasında temel ödevler yüklenmişlerdir. Bugün burada bulunma amaçları da budur. Temel amaçlarımızdan biri budur. Katılma taleplerimizin kabulünü talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Varlığımız yargılamanın vazgeçilmez unsurudur’
Daha sonra söz alan Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Avukat Çağlar Erkant, “Bugün burada 6 yaşından beri cinsel saldırıya maruz kalan bir çocuğun, kadının hayatı, çektiği ıstırap söz konusu. Bizler bir kadın olarak utanç duyuyoruz bu sahneden. Burada bulunmak insan haklarına saygı, barolara verilen temel görev açısından bir zorunluluktur. Bunu baz alarak katılım talebimizi kabul etmenizi vurguluyoruz. Varlığımızın yargılamanın vazgeçilmez bir unsuru olduğunu da belirtiyoruz” diye belirtti. Batman Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Neşe Erbulat ise, “Bu baskı keşke yargılamanın süjesi olan avukatlara karşı değil de faillere karşı yapılsaydı. Katılma talebimizi değerlendirirken hassas davranmanızı rica ediyoruz. Cinsel istismar, kadına yönelik şiddet olaylarını artık bu ülkede görmek istemiyoruz, hep birlikte bunun önüne geçmek istiyoruz. Evlilik adı altında cinsel istismara, şiddete zorlananlara karşı duruşma salonunda olmazsak bu mücadeleyi nasıl yürütebiliriz? Barolara ve meslektaşlara katılma talebi vermeyerek bizleri izleyici konumunda olmaya mahkum ediyorsunuz” dedi.
‘Kadınların öldürülmesine fırsat veren zihniyet’
800 kilometre uzaklıktan H.K.G. ve sesini duyuramadıkları binlerce çocuk için duruşmaya geldiğini söyleyen Samsun Barosu üyesi avukat Merve Çiftçi Davran ise, “Binlerce çocuk, tarikatlar nedeniyle istismara uğruyor, eğitim alamıyor. Biz buna karşı buradayız. 6 yaşında bir çocuğun evlendirilmesini uygun gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kadınların öldürülmesine de fırsat veren bir zihniyettir bu. Yine İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine caiz veren bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu nedenle de katılma talebimizin kabulünü talep ediyorum” cümlelerini kullandı.
‘Cübbelerimizin altında çocukların çığlığını taşıyoruz!’
Van Barosu üyesi Avukat Medine Turan Taylak da, adil yargılanma yürütülmesini talep etti. Kadınlar ile çocukların bu ülkede adalete erişemediğinin altını çizen Medine, “Çocukken adalete erişmeye çalışmış, erişememiş. Bu noktada yargılama, adil yargılamaya uymak zorunda. Usulün uygulanmasına, SEGBİS kaydının açılması ve iddianamenin okunmasına ilişkin meslektaşlarımız onlarca kez düzeltmelerde ve itirazlarda bulundu. Yargılamanın acil bir şekilde yürütülmesi için buna ihtiyaç var” diye konuştu. Bir başka kadın avukat da, “Bizler cübbelerimizin altında cinsel istismara uğrayan, şiddet gören kadınların, çocukların çığlıklarını taşıyoruz. Bu bizim sorumluluğumuz. Millet adına karar veriyorsunuz ya o milletin adına bağımsız temsiliyet için buradayız. Bu dava, bir çocuğun tarikat yapılanması içerisinde cinsel istismarı, devamında bir kadın olarak cinsel saldırısıyla önümüze gelen bir duruşma. Dolayısıyla bu yalnızca o kişinin değil, binlerce çocuğun ve kadının sessiz çığlığı olacak bir dava. Türkiye’nin her yerinden gelen barolar olarak bu davaya katılım talebimizi tekrar ediyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Avukat Suzan Şahin ise, “Katılım talebimizi kabul etmeniz gereken tüm Türkiye’den gelen barolar ve özellikle de burada bulunan biz milletvekilleri için özellikle talep ediyoruz. toplum vicdanı günlerce bunu konuştu, basın yazdı. Ama basın yazana kadar da ne yazık ki hiç kimsenin sesi çıkmadı. Ancak basın bu konuyu dile getirdiğinde haberdar olduk hep birlikte. Bu tür olaylar yaşanıyor ama gizleniyor. Sizin vereceğiniz karar bir anlamda herkese cesaret verecek bir karar olacak. Ama ne yazık ki bu suçu işleyen böyle bir babayı ve eş diye geçinen bir adamın vekili olmayı reddetme hakkına sahibiz” ifadelerini kullandı.
Avukatların katılım taleplerine ilişkin beyanları ardından mahkeme heyetinin kararı açıklaması bekleniyor.