Anayasa değişikliği teklifine tepki: İktidar da muhalefet de hatalı
- 09:04 27 Ocak 2023
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Başörtüsüne dair yapılmak istenen Anayasa değişikliği teklifinin, ayrımcılığın artmasına neden olacağına ve kadınları kontrol etmeyi hedeflediğini söyleyen kadınlar, teklife onay vermezken, muhalefetin de bu konuda hatalı olduğuna dikkat çekti.
İktidarın “başörtüsüne anayasal güvence” iddiasıyla ailenin yeniden tanımlandığı Anayasa değişikliği teklifi, 9 Aralık 2022 tarihinde 336 milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Anayasa’nın 24’üncü ve 41’inci maddelerinde değişiklik ön gören teklif, Meclis Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi. Anayasa’nın “Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı 24’üncü maddesi ile “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41’inci maddesine ilişkin değişiklik teklifini kadınlara sorduk.
‘Anayasayı değiştirmeye gerek yok’
Emekli İşçi Gülşen Gül, özgürlüklerden yana olduğunu, başörtüsünün dinle ilişkilendirilmesini doğru bulmadığını ifade etti. Kadınların her alanda var olduğunu kaydeden Gülşen, “Bence hiç güzel bir gidiş değil. Başörtüsü olmayanlar ne olacakmış, onun açıklaması var mı? Herkes özgür, isteyen başını örter, isteyen örtmez” dedi. Yasaya göre kadının yalnızca aile içinde tanımlandığı konusunda bunun iyi bir gidişat olmadığını dile getiren Gülşen, “Kadınların her yerde yer alması gerekir. Öyle bir şey düşünemiyorum bile. Benim için önemli olan başörtüsü konusu değil hep beraber güzel bir ülkede yaşamak. Eşarplı eşarpsız çarşaflı çarşafsız her ne ise kardeşçe beraber yaşamak istiyorum ben. Anayasayı değiştirmeye hiç gerek yok” diye belirtti.
‘Ayrımcılık yaratabilir’
Kadınların kılık kıyafet konusunda sorun yaşadığını söyleyen öğrenci Yağmur Alişer ise, “İnsanların bakışları İzmir gibi bir kentte bile rahatsız ediyor. Bu durumun, zihniyetten kaynaklandığını düşünüyorum. Ataerkil bir toplum olduğumuz için erkeklerin baskınlığı var ve üzerimizde baskı hissediyoruz. Bu konuda ben de rahatsız hissediyorum. Eminim ki tesettürlü birisi de rahatsız hissediyordur” ifadelerini kullandı. Anayasa değişikliğine gerek olmadığını kaydeden Yağmur, “Ayrımcılık yaratabilir, çünkü tesettürlü kadınların koruma altına alınması diğer kadınların koruma altın alınmaması ayrımcılıktır. Buna ihtiyaç varsa farklı bir düzenleme yapılabilir” sözlerini kullandı.
‘Eşit haklara sahip olmalıyız’
Teklifin kadınların sadece aile üzerinden tanımlandığının altını çizen Yağmur, “Kadınlar, tek başlarına bireydir ve kendi başlarına da hakları olması gerekir. Biz bir aile kurduğumuzda insan olmuyoruz. Eşit haklara sahip olmamız gerekiyor. Ailesi olan ve ailesi olmayan diye kadını ayrıştırmak çok büyük bir hata” diye ifade etti.
‘Muhalefet bu konuda büyük hataya düştü’
Öğretmen Ceren Doğan ise, teklifin Meclis’e gelmesinde muhalefet partilerinin büyük bir hataya düşüğünü vurguladı. Ceren, “Kadını kılık kıyafeti ve dini ritüelleri üzerinden değerlendirmek büyük bir yanlış. Yapılacak olan değişikliklerin din, yaş, meslek kesimi ayırt etmeksizin tüm kadınların ortak görüşünün temel alınması gerekiyor. Yaşama hakkı, barınma hakkı, eşitlik temeli üzerinden elbette ki ama asla giyim üzerinden olamaz. Bunu artık aşmış olmamız lazım. Yeniden gündeme gelene kadar söz konusu değildi” dedi.
‘İslamiyet üzerinden kadınlar kontrol edilmek isteniyor’
Kadınların aile kurmadan da var olabileceğini vurgulayan Ceren, “Bu yıllar içerisinde alıştırdıkları bir şey. ‘Kadın annedir, kocasının karısıdır, kadının yeri evidir, saçını süpürge eder.’ Kime, neye aile diyorsam o benim ailem olsun. Bu tanımlamaları cins kırımı için yapıyorlar. İslamiyet üzerinden ilerleyip kadını şekillendirmek, kadını hapsetmek ve önce kadını kontrol etmek. Çünkü kadını kontrol ettikleri zaman her şey daha kolay olacak, durdurulamayacak bir güç olduklarını bildikleri için kadının üzerine oynuyorlar” şeklinde konuştu.
‘Teklif iktidarın süreci yönetebilmesi için getirildi’
Anayasa değişikliği teklifinin, iktidarın süreci daha iyi yönetebilmek adına gündeme getirdiğini kaydeden Edebiyat Öğretmeni İlknur Erdoğan da şu sözleri kullandı: “Özellikle başörtülü kadınların kamudaki yeri sağlamlaştırılıyor. Anayasa değiştirilemez deniliyor ama şu anada seçim anayasası üzerinde muhalefet partisi bile şu anda bir ön kabul içindeymiş gibi geliyor bana. Söylemleri onu gösteriyor. Demek ki değiştirilebilir, böyle bir zemin insanların zihninde oluştuktan sonra bundan sonrası da olacaktır diye düşünüyorum.”
‘Hükümet değişmezse Anayasa’nın varlığı tartışılacak’
Varılan sürecin tehlike barındırdığına dikkat çeken İlknur, bir kez daha aynı hükümet seçilirse anayasanın varlığının da tartışılacağını dile getirdi. İlknur, “Kadınlardan konuşuyoruz, bu kararı elbette kadınlar vermeli. Bu anlamda da birilerinin erkek erkeğe toplu bir Meclis ve üç beş kadınla üstelik de birçoğu da o erkil düzenin güdüsü içinde kalmış kadınlar. Bu karar sağlıklı olmayacak, çoğunluğun kararı olmayacak, erkeklerin kararı olacak” dedi.
‘Kararlar zaten gece alınıyor’
Anayasa değişikliğini olumlu görmediğini vurgulayan İlknur, bunun için sağlıklı bir platform olmadığının altını çizdi. İlknur şöyle konuştu: “Bu kararı alacağı ama kimler alacak bu kararı? Alan kişiler çok önemli ve bu üç beş kişinin alacağı karar mı onu da sorgulamak lazım. Torba yasa olarak daha önce geçirilen birçok yasa vardı. Biz birçok yazının ayrıntılarına vakıf olamıyoruz. Okuyan insanlar olarak bile bir bakıyoruz Meclis’ten geçmiş. Gece alınıyor zaten kararlar. Gece alınan kararlar bir bakıyoruz sabah gazeteden öğreniyoruz. Anayasa’nın delinmesi sürecindeyiz. Yarın bu seçim konusunda delinirse yarın bir gün biz bu konuşmaları bile yapamayacağız.”