İSTANBUL - Ağır kalp hastası Fatma Tokmak’ın sağlık durumu her geçen gün kötüleşirken, bugüne kadar ATK’ye yapılan sayısız başvuruda ise yanıt hep aynı oldu: “Cezaevinde kalabilir.”

 

Cezaevlerinde yaşanan ihlallere her geçen gün yenileri eklenirken,  ihlaller karşısında en fazla etkilenenler ise hasta tutsaklar. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2021 yılı raporuna göre  cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak cezaevinde tutuluyor. Bu tutsaklardan biri de Fatma Tokmak. 1996 yılında 2 buçuk yaşındaki oğlu Azad ile birlikte işlemediği bir suç iddiası ile Kocaeli’de gözaltına alınan Fatma, 20 gün boyunca hem kendisi hem de çocuğu işkenceye maruz kaldı. Daha sonra çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından tutuklandı. 9 yıl cezaevinde kalan Fatma, maruz kaldığı işkenceden dolayı ağır kalp hastalığına yakalandı. Hastalığı da dikkate alınarak, mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere 2006’da serbest bırakılan Fatma, hakkında hiçbir delili olmamasına rağmen, mahkemenin verdiği müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla yeniden 2011’de cezaevine girdi. 

 

Fatma tahliye edilmiyor 

 

Ağır kalp hastası olan, kalbine kan pompalanmaması nedeniyle haftada bir kanının değişmesi gereken, aynı zamanda şeker hastası olan ve nefes darlığı çeken Fatma, ağır hastalıklarına rağmen Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Fatma’nın avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği raporların “hukuksuz” olduğuna işaret ederken,  söz konusu raporlara dair şöyle demişti: “Fatma, Adli Tıp raporuyla tahliye edilmişti tutukluyken. Ama aynı Adli Tıp, önce hasta dediği Fatma Tokmak’a cezası kesinleştikten sonra infaz ertelemesi başvurusunda bulunmamıza rağmen bugüne kadar ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu verdi diğer hasta mahpuslar gibi. TİHV’in tekrar ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu var. Ancak Adli Tıp maalesef siyasi mahpuslara son derece tıp etiğine aykırı politik kararlar sonucu raporlar veriyor. Ve hakikaten ağır hasta olan Fatma Tokmak tahliye edilmiyor.”

 

Kelepçeli işkence 

 

Fatma’nın 12 Ocak 2022’de kan değerlerinde değişim olması nedeniyle Bakırköy’de bulunan Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ndeki doktorlar, Fatma için “Kesinlikle buraya gelmesi gerekiyor” diyor. Ancak hastaneye götürüldüğünde zorla yatağa kelepçelenmek istenen Fatma bu durumu kabul etmediği için  yeniden cezaevine götürülüyor. Aynı gün tekrar rahatsızlanan Fatma, hastaneye götürülüyor ve kanı değiştiriliyor. Sonra cezaevine getirilen Fatma, bir tutsak arkadaşıyla karantinaya alınıyor. 

 

Muhatap yok 

 

Avukatlarından Jiyan Kaya, 26 Ocak günü açık görüşte Fatma’nın revire çıkamadığını, taleplerine dair hiçbir muhatap bulamadığını aktardığını belirtiyor. 

 

Raporlar TİHV’de 

 

İnfazının ertelenmesi için çok sayıda başvuru yapılan Fatma’nın sağlık durumuna dair raporlar ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) bulunuyor. Ancak Fatma’nın hem cezaevindeki acil butonların kapatılması hem de hastane dönüşünde “hücre” olarak tanımladığı 14 gün karantina dayatıldığı orada da  hastalıklarından dolayı yalnız kalmak istemediği için ATK’ye gidemediği ifade ediliyor. 

 

ATK başvuruları ve sonucu 

 

Avukatları tarafından 2022 yılının Mayıs ayında bir kez daha ATK’ye başvuru yapılan Fatma, 10 gün arayla iki defa ATK’ye götürülüyor.  13 Haziran 2022’de çıkan raporda Fatma hakkında “Cezaevinde tek başına yaşamını idame edebileceği” kararı yer alıyor. 

 

Yürümekte zorlanıyor

 

Ayın yılın Eylül ayında cezaevi müdürünün değişmesiyle birlikte ihlallerin farklı bir boyuta evrilerek derinleşirken, Fatma’nın bu süreçte yürümekte zorlandığı bilgisi paylaşılıyor. 

 

Çağrılar devam ediyor 

 

Fatma’nın durumuna, her hafta düzenledikleri “F Oturumu” ile sık sık dikkat çeken İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Fatma’nın avukatları ve kamuoyu da bir an önce tahliye edilmesi ve sağlık hakkına erişebilmesi çağrılarını sürdürüyor.