‘Kadın mücadelesi kazanacak’

  • 09:14 26 Ocak 2023
  • Güncel
Rojda Aydın 
 
AMED - Kadınlara yönelik katliamlara ve özel savaş politikalarına dikkat çeken siyasetçi ve aktivist kadınlar, buna karşı örgütlü mücadele etmenin altını çizerek kadın mücadelesinin kazanacağını vurguadı.  
 
Kurdistan ve Türkiye’de kadınlara karşı her türlü özel savaş yöntemi kullanılırken, kadın katliamları da her geçen gün daha artıyor. Cezasızlık politikalarından kaynaklı failler kadınlara yönelik saldırıları meşrulaştırıyorlar. 
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Hamide Göktaşi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Pirsûs yöneticisi Feryal Gökkan, kadınlara yönelik saldırıları değerlendirdi. 
 
‘Failler ödüllendiriliyor’
Kadınlara yönelik politikalara tepki gösteren Hamide Göktaş, erkek egemen sistemin saldırıları ile kadınları yok etmek istediğini söyledi. “Yaşamın hiçbir alanında kadınlara yer vermek istemiyorlar” diyen Hamide şöyle devam etti: “En son Mêrdîn’de 3 kadın vahşi bir şekilde katledildi. Her yerde kadınların yaşam alanları daraltılıyor ve kadınlar bu sözden göç etmek zorunda kalıyor. Ancak başka bir yerde de erkekler tarafından katlediliyorlar. Yaşamın her alanını kadınlara daraltıyorlar. Yine çocuklar istismar ediliyor. Yaşananları gizliyorlar. Kadınlara ve çocuklara yönelik özel saldırılar devam ediyor. Her gün kadınların katledildiğine ilişkin haberler okuyoruz. Kadınların öldürülmediği gün yok. Ancak buna karşı da olaylar aydınlatılmıyor. Failler cezalandırılmıyor. Failler cezalandırılmak yerine ödüllendiriliyor. Erkek egemen sistem kadınların bilinçlenmesini istemiyor.”
 
Kadınlar korunmuyor
 
Türkiye’de kadınlara yönelik yürütülen politikaların Kurdistan’ın dört parçasında da kadınlara karşı yürütüldüğünü belirten Hamide, hükümetin kadınların bilinçlenmesini istemediğini bu yüzden de bu tür politikalar yürüttüğünü söyledi. Erkek egemen sistemin kadınların isyanlarını büyütmesini istemediğini dile getiren Hamide, “Alanlara çıkan kadınlar saldırıya uğruyor. Ancak katledilen kadınlar için bir şey yapılmıyor. Kadınları dört duvar arasına hapsetmek istiyorlar. Kadınları bir meta olarak görüyorlar. Kadınları öldüren katiller ertesi gün serbest bırakılıyor. Bu politikalar ile kadın katliamlarının önü açılıyor. Erkekler bundan güç alıyor. Kadınları koruyan yasalar yok. Örneğin İpek Er, uzman çavuşun tecavüzüne maruz kaldı ve intihara sürüklendi. Buna tepki gösterenler yargılandı. Ancak Musa Orhan hak ettiği cezayı olmadı” şeklinde konuştu.  
 
‘Jin jiyan azadî sloganını yükselteceğiz’
 
Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada kadın katliamlarının arttığını söyleyen Hamide, “Kadına yönelik saldırıların önü  alınmıyor. Bu da katliamları meşrulaştırıyor. Bu katliamlara karşı kadınlar olarak sürekli alanlarda olacağız. Saldırıya maruz kalan kadınlar da sessiz kalmamalı. Biz kadınlar sürekli yan yanayız ve birbirimize destek veriyoruz. Yaşamın her alanında jin jiyan azadî sloganını yükselteceğiz” dedi. 
 
‘Sayın Öcalan kadınların önünü açtı’
 
Feryal Gökkan da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmasini hatırlatarak şunları vurguladı: “İstanbul Sözleşmesi kadınlar için bir teminattı. Ancak geri çekilmeden sonra kadına yönelik saldırı ve katliamlar arttı. Fakat yine de kadınların mücadelesi sürdü. Leyla Qasimlardan Saralara, Bêrîtanlardan Leyla Güven, Ayşe Gökkanlara kadar kadın mücadelesi sürüyor. Bu sistem kadınların varlığını istemiyor. Bu yüzden de her alanda kadına yönelik saldırılarını sürdürüyor. Kadınlar ne kadar güçlenirse bu sistemin sonunu getirir. Bizler de direnen kadınların izinde yürüyoruz.  Özellikle de Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derinleştirilmesi ile kadına yönelik saldırılar da arttı. Çünkü Sayın Öcalan kadınların önünü açtı.”
 
‘Erkek egemen sistem kadınları yok etmek istiyor’
 
Kadınlara yönelik artan saldırılara dikkat çeken Feryal, “Yobaz insanlar kadınların önünü almak istiyor ve bu yüzden de her açıdan saldırıyorlar. Bu kişiler biliyorlar ki kadınlar özgür olursa toplum da özgür olur. Yine insanlık özgürleşir. Erkek egemen sistem bu yüzden tüm gücünü birleştirerek kadınları yok etmek istiyor. Eğer kadınları katledenler, sistemden cesaret almasa bu katliamları işleyemezler. Çocuklar istismar ediliyor ancak failler cezalandırılmıyor. Bu sistem insanların özgürleşmesini istemiyor. Osmanlılar ve diğerleri gibi her şeyi kendi egemenlikleri altına almak istiyorlar. Ancak kadınlar buna izin vermeyecek” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadınlar korkmuyor’
 
İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına da dikkat çeken Feryal, “Büyük bir mücadele veriliyor. Örneğin bu gün İran’da ‘jin jiyan azadî’ sloganı ile bir isyan başladı ve devam ediyor. Kobanê’de kadınlar topraklarını savunmak için büyük bin mücadele veriyor. Mücadelenin büyümesi ile biz daha da güçleniyoruz. Çocuk yaşta evliliklerin olmaması için çalışıyoruz. Kadınlar her alanda mücadelelerini daha da büyütmeli. Tüm kadınların özel savaş politikalarına karşı örgütlenmesi gerekir. Bugün yürürlükte olan kanunları formalite olarak görüyorum. Çünkü bu kanunlar kadınlar içir yürürlükte değil. Eğer olsaydı bu gün  bu kadar kadın katledilmezdi, bu kadar kadın tutuklanmazdı.  Hangi kadın mücadele ediyorsa o katlediliyor ya da dört duvar arasına konuluyor. Kadınları dört duvar arasına hapseden ve katleden politikalara karşı kendimizi çok iyi örgütlemeliyiz. Bu sistem bir gün gidecek. Kadın mücadelesi kazanacak” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.