‘Kobanê devrimi Önderliğin Suriye’ye gelişiyle başladı’
- 09:01 26 Ocak 2023
- Güncel
Medya Üren
AMED - Kongra Star üyesi Sara Elî Xelîl 46 yıllık yaşamında tanık olduğu Suriye rejiminin pratiklerine ve El Nusra, DAİŞ gibi çetelerin saldırılarına değinerek, "Önderlik Kobanê'ye geldi ve burada Kobanê’yi özgürleştirmenin ilk adımları atıldı. Kobanê Önderliğin izinden gittiği için düşmedi" dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê Kantonu’nun kurtuluşunun 8’inci yıldönümü bugün. DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarının başlattığı 15 Eylül 2014 itibari ile görkemli bir direnişe sahne olan Kobanê, 26-27 Ocak'ta çetelerden kurtarıldı. Dört parça Kurdistan’dan, dünyanın birçok ülkesinden halkları birleştiren bu saldırı ve direniş sürecinde Kobanêliler de topraklarını terk etmeyerek özsavunmasını örgütledi. YPJ-YPG öncülüğünde tarih yazılan Kobanê’deki mücadele, yine halkların birlikte mücadelesi sonucunda zaferle taçlandı.
Kongra Star üyesi Sara Elî Xelîl de sonuna kadar şehirde kalan ve devrime katılan kadınlardan biri. Sara yaralılara baktı, cenazelerle ilgilendi, erzak konusunda yardım etti. Suriye rejiminin işgaline, El Nusra saldırısı sürecine, DAİŞ'in saldırılarına tanık oldu ve kurtuluşta yer aldı. Sara, 46 yıllık hayatından bir kesiti bizlerle paylaşıyor.
İlk başkaldırı geleneksel toplum ve rejime karşı
Sara, 1977 yılında Kobanê’ye bağlı Eynbetê köyünde doğdu. 7 yıl devlet okulunda okudu. Ailenin maddi sorunları nedeniyle köyden taşınan Sara, yurtsever bir ailede büyüdü. Bir yandan çalışan, diğer yandan siyasi çalışmalara katılan Sara, o sırada Kürtçe okuma yazma öğrendi. Ailesini de adım adım çalışmalara dahil etme çabasına giren Sara, çocuk yaşta evlendirildi. Kendisini çocuk yaşta evliliğe mahkum eden bilince karşı da mücadele eden Sara, Kürtlerin ve kadınların uğradığı baskının farkında olarak mücadelesini sürdürdü. Evlendirildikten sonra da örgütsel çalışmalarına devam eden Sara, mücadelesinde ısrar ederek, geri adım atmadı.
Adım adım Kobanê devrimi
Hayat hikayesini paylaşan Sara, Suriye rejiminin işgali sırasında Kürtlerin örgütlenmesine değindi. Sara, ev ev dolaşarak örgütlendiklerini söylerken, “Baskılar oluyordu ama biz örgütlülüğümüzü en iyi şekilde büyütüyorduk. Kürtçeyi o koşullarda öğrettik. Parti halktı ve halk da partinin kendisiydi. Birbirimize destek olmaya başladık. Gerçekleşecek devrim için adım adım hazırlanıyorduk. Bu şartlar altında verilen çabalar önemliydi. Baas rejimi baskı yapıyor, tutukluyor ve şiddet kullanıyordu. Özellikle birçok kadın arkadaşımız tutuklandı. Çalışmalara katıldıkları için toplumdaki kadınları suçlamak istediler. Kendi evlilik durumumdan hareketle, o dönemki toplum yapısını tanımlamıştım. Kadınların bu tutuklanmaları bizim çalışmalarımızı da etkiliyordu ama geri adım atmadık. Biz bu politikaları önceden tahmin ediyorduk ve bunlara karşı önlemimizi almak için hazırlanıyorduk. Çalışmalarda en çok da kadın sayısı arttı. Şu ana kadar da yoldaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.
‘Kazanımlarımızı Abdullah Öcalan’ın felsefesine borçluyuz’
Sara, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kobanê'ye gelişinin halkın ve özellikle kadınların örgütlenmesinde büyük etkisi olduğunu söyleyerek, onun etrafında büyüyen kadın yapısına ilişkin şöyle konuştu: “Önderlik önce Kobanê'ye bağlı Xêrê ve Elbelûr köylerine geldi. Yaklaşık 2 ay burada kaldı. Önderlik ile birçok toplantı burada gerçekleştirildi. Etrafında büyük bir örgütlenme ve uyanış vardı. Burada binlerce insan onun izinden gitti. Bu harika bir fırsattı. Bu hattı esas aldık ve bu çizgiyle yola çıktık. Çizgiye olan inancımızla yürüyoruz. Bugün bile kazanımlarımızı onun bize burada öğrettiği felsefeye borçluyuz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Rojava ve Suriye'ye gelmesiyle devrimin temelleri atıldı. Bu zihinsel temel, zihinsel devrimin ilk adımıydı, toplumun örgütlenmesinin ve harekete geçmesinin başlangıcıydı.”
19 Temmuz Devrimi
18 Temmuz 2012'de kendine Özgür Suriye Ordusu adını veren çeteler ve El Nusra’nın Kobanê'yi işgal etmek amacıyla harekete geçtiğini hatırlatan Sara, “Aynı gün Cizîre ve Efrîn Kantonu merkezinde rejim geriletildi. Rojava'nın bölgelerini rejim güçlerinden daha az şiddet ve kanla temizlemeyi amaçlayan bu halk ayaklanması, Rojava Devrimi'nin şafağı oldu. Kısa sürede Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerin çoğu rejim ve çetelerden kurtarıldı. Çetelerin talepleri ve hayalleri gerçekleşmedi. Kobanê her zamanki gibi düşmedi. Ardından da örgütlenip kendimizi savunduk. Derneklerimiz ve örgütsel kurumlarımız artık gizli gizli değil, açıktan çalışıyordu. İlk defa okullar ücretsiz olarak kendi anadilimizde açıldı. İlk kez kadın enstitüleri açıldı. Sadece Kürt kimliği alanında değil, kadınların cins kimliğinin özgürlüğü alanında da büyük mesafe kat edildi” dedi.
‘Kadın kazanımları büyük oldu’
Sara, özellikle kadın alanında büyük gelişmelerin yaşandığını ve bunun toplumun gelişmesi için büyük umut olduğunu paylaştı. Özgür bir toplumun ancak özgür kadınla yaratılabileceğinin altını çizen Sara, "Kadınlar uyandı ve haklarını aradı. Kadın evi açıldı. Kongra Star çalışmaya başladı ve kadın meclisi açıldı. Dolayısıyla burada sadece kadınlar değil, erkekler de gelişiyordu. Bu yönde de bir uyanış oldu. Düşünün ki toplumda şiddet olduğu zaman erkekler gelip başvuru yapmaya başladı. Onlar da bu şiddeti engellemeye çalışıyorlardı. Bundan yola çıkarak eğitimlerimiz ve çalıştaylarımız yapıldı ve büyük yankı uyandırdı. Bu sayede kadınlar daha çok iş hayatına atıldı ve daha aktif hale geldi” ifadelerini kullandı.
DAİŞ’e karşı isyan
Sara, Kobanê'nin özgürleştirilmesinin ardından Türkiye ve DAİŞ'in saldırıları karşısında mücadelenin kolay olmadığına değindi. Sara, Kobanê'ye yönelik tehditlere dair sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce Şengal'e yönelik saldırılar oldu, ardından Kobanê'ye saldırılar oldu. 19 Temmuz'un yıldönümünden iki gün sonra ağır saldırılar başladı. Ondan önce Kobanê kuşatma altındaydı. Günlük ihtiyaçlar anlamında çok zorluk çektik. Halk çok zorlanıyordu ama direniyordu. Halkın inancı o Kürt devrimi hayaliyle arttı. Özellikle kadınlar bu pozisyona karşı kendilerini en güçlü şekilde dile getirdi. Kadınların başarıları, gelişimin korunmasına yol açtı. Bu kuşatmada bir yıl geçti ve 15 Eylül 2014'te büyük bir saldırı gerçekleşti. Kobanê'nin köyleri işgal edildi ve bu kez merkeze saldırdılar. Kobanê merkezinde asker ve halk açısından hazırlıklarımız yapıldı. Bu saldırılara karşı büyük bir direniş vardı. Nihayet Kobanê'de 2 mahalle elimizde kaldı ve onları kaybetmemek için tüm umudumuz ve gücümüzle direniyorduk. Bu, kadınların öncülüğünde an be an yaşanıyordu.”
‘Kobanê halkların birliği sayesinde düşmedi’
Kurdistan'ın kuzeyi başta olmak üzere tüm Kurdistan parçalarındaki seferberliğin Kobanê'yi özgürleştirdiğine işaret eden Sara, “O günlerde Erdoğan 'Kobanê düştü, düşüyor' şeklinde açıklamalar yaptı. Önderliğin seferberlik çağrısı üzerine halk Kobanê'ye akın etti. Ayaklanmaya sadece Kurdistan'ın dört parçasından değil, Kürtler dışında da birçok insan katıldı. Bu insanlar verdikleri mücadele ile şehitlik mertebesine ulaştı. Bunun dışında Kuzey halkı Pirsûs sınırında nöbet tutuyordu. Tüm bu gelişmeler, Kobanê için çok büyük kazanımlar oldu. Kobanê halkın birlik olması sayesinde düşmedi. Bu birlik ve devrim bu sayede ölümsüzleştirildi. 1 Kasım Kobanê Günü oldu. Bu süreçte 3 kadın arkadaşımla birlikte devrime destek olduk. Siviller olarak ihtiyaçlar doğrultusunda destek verdik" sözlerine yer verdi.
Özgürlükten özyönetime
Sara son olarak, şu mesajı verdi: “Bu zafer bizim için bir adımdı. Önümüze koyduğumuz özerklik projesi doğrultusunda adım adım ilerliyoruz. Topluluklarımızı oluşturduk, tüm birim, komün ve örgütsel yapılarımızı oluşturduk. Özellikle kadın ve örgütlenmeye katılım alanında adımlar atıldı. Bu tüm dünyaya örnek oldu. Rojava devrimi küreseldi. Şimdi bir bağımsızlık modeli haline geldi.”