AMED - MED TUHAD-FED öncülüğünde DTK, DBP, HDP ve kurumların katılımıyla 15 Şubat uluslararası komplonun yıldönümü gündemiyle yapılan açıklamada, gerçekleştirilecek yürüyüşe dikkat çekilirken, “Bu yürüyüş tecride ve çözümsüzlüğe karşı bir adalet arayışıdır ve bu çabamız avukat görüşmeleri başlayana kadar kesintisiz devam edecektir” denildi.

 

MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Tevgera Jinên Azad (TJA) ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla 15 Şubat uluslararası komplonun yıldönümünde yapılacak eylem ve etkinliklere dair DBP Amed İl Örgütü’nde basın toplantısı gerçekleştirildi. Açıklamanın yapıldığı salona “Demokratik çözüm için İmralı’ya yürüyoruz” ve “Tecride karşı özgürlük yürüyüşü” pankartları asıldı.

 

Açıklamanın Kürtçesini Berdan Öztürk okurken Türkçesini de MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Safiye Akdağ okudu.

 

‘Kamuoyunun endişeleri derinleşiyor’

 

“Çözüm için İmralı’ya çağırıyoruz” diyerek açıklamaya başlayan Safiye, “Uluslararası bir komplo sonucunda Türkiye'ye getirilen ve 24 yıldır mutlak tecrit altında tek kişilik İmralı Cezaevi'nde tutulan Sayın Abdullah Öcalan'dan 22 aydır hiçbir şekilde haber alınamamaktadır. Kürt halkı başta olmak üzere, Türkiye ve Ortadoğu halklarının çözüm iradesi olarak gördüğü Sayın Öcalan'a dayatılan bu mutlak iletişimsizlik halini reddediyor ve kendisiyle avukat görüşmelerinin bir an önce başlatılmasını istiyoruz. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte İmralı'nın sesini duymak isteyen, görüşlerini merak eden demokratik kamuoyu, iki yıla yakındır kendisinde haber alınamayan Sayın Öcalan'ın sağlığı ve yaşamı konusunda haklı olarak endişe ve kaygı içindedir. Evrensel, yasal ve anayasal ilke ve kuralları hiçe sayan iktidar; kamuoyunun bu talebini görmezden gelmekte, halkların barış hakkını gasp etmektedir. CPT ise birkaç ay önce İmralı'yı ziyaret ettiği halde konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmakta, başta Kürt halkı olmak üzere demokratik kamuoyunun endişelerini derinleştirmektedir” dedi.

 

‘Toplumsal çatışmalara zemin hazırlanıyor’

 

Abdullah Öcalan’a karşı geliştirilen, hiçbir hukuki ve ahlaki dayanağı olmayan mutlak tecridin devam ettiğine değinen Safiye, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve toplumsal kriz halinden kurtulamayacağını belirtti. Safiye, “Çünkü İmralı tecridi Kürt sorununda çözümsüzlük anlamına gelmekte, çatışma ve şiddet ortamının devam etmesini sağlamakta ve ülke bundan zarar görmektedir. Sayın Öcalan şahsında büyük bir çözüm iradesi, Türkiye'nin toplumsal barışı tutsak edilmiştir. Halkların özgür geleceği ipotek altındadır. Derinleşen tecrit derinleşen bir faşizmi doğurmakta, mevcut sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Tarihte eşine az rastlanır bir ağırlıkta süren tecrit kırılmadan toplum nefes alamayacak, diyalog ve müzakere temelinde sorunlarına çözüm bulamayacaktır. İmralı'da barışın sesi ve demokrasinin nefesi kesilmek istenmekte, sonuçları oldukça ağır olacak toplumsal çatışmalara zemin hazırlanmaktadır. İmralı'da sürdürülen mutlak tecrit, AKP-MHP iktidarının bir yönetme stratejisine dönüşmüştür. İktidarı İmralı' üzerinde oynanabilecek bir mekân olarak görmekten, sonuçları ağır olabilecek bu tehlikeli oyundan vazgeçmeye çağırıyoruz. Milyonlarca yurttaş adına konuşuyoruz. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak iletişimsizlik haline ve tecrit siyasetine son verilmeli, avukatlarıyla görüşmesi bir an önce sağlanmalıdır” sözlerine yer verdi.

 

Meclis önünde Adalet Nöbeti devam ediyor 

 

Engellemelere rağmen HDP’li milletvekillerinin günlerdir Meclis ve Adalet Bakanlığı önünde yaptıkları açıklama ve taleplerine yanıt verilmediğine dikkat çeken Safiye, kamuoyuna da herhangi bir açıklama yapılmadığını söyledi.

 

Yürüyüşe destek çağrısı 

 

Safiye, iktidarın siyasi sorumluluğunu yerine getirmekten kaçtığını, adalet arayışını yok saydığını kaydederek, şu ifadelere yer verdi: “Bizler durumun ciddiyetinden hareketle asla durmayacağımızı, başka yol ve yöntemlerle İmralı tecridini kırmanın mücadelesini vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Bu çerçevede çözüm talebimizi ortaya koymak için ‘Çözüm İçin İmralı'ya Yürüyoruz’ şiarıyla Gemlik'e yürüme kararını almış bulunuyoruz. 6 Şubat'ta Kızıltepe ve Gever olarak iki koldan yürüyüşümüzün startını verip 15 Şubat'ta Gemlik'te sonlandıracağız. Bu yürüyüş tecride ve çözümsüzlüğe karşı bir adalet arayışıdır ve bu çabamız avukat görüşmeleri başlayana kadar kesintisiz devam edecektir. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Talebimiz oldukça nettir; Sayın Öcalan üzerindeki hukuksuzluk son bulmalı, avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır. Sayın Öcalan'a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun yıldönümünde tecrit politikasının muhataplarına mesajımızı en güçlü bir biçimde vereceğiz. Sayın Öcalan bizler için demokratik çözüm umududur. Bu umudu tecrit karanlığından çıkarmak, özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Tüm halkımızı barış, özgürlük ve demokrasi iradesine sahip çıkmaya, bütün demokratik çevreleri de yapacağımız yürüyüşe destek olmaya çağırıyoruz.”

 

Basın toplantısı, yapılan açıklamanın ardından sona erdi.