‘Feminist Biyografi Atölyesi’ başladı
- 20:42 23 Ocak 2023
- Güncel
İZMİR - Kadınların biyografilerinin ve haklarında çıkan yazılı metinlerin inceleneceği “Feminist Biyografi Atölyesi” İzmir Dayanışma Akademisi’nde başladı.
Kadınlar, Akademisyen Eser Köker’in yönlendiriciliğinde “Feminist Biyografi Atölyesi”nde bir araya geldi. İzmir Dayanışma Akademisi (İDA) bünyesinde gerçekleştirilen atölyede fiziki koşullar nedeniyle sınırlı sayıda katılımcı yer alacak. Atölyede farklı alanlarda öncülük yapmış olan kadınların biyografileri incelenecek. Bitiş tarihini kadınların birlikte belirleyeceği atölyenin en az 12 hafta sürmesi öngörülüyor.
Atölyenin yürütücüsü Eser atölyenin içeriğine dair bilgi verdi.
Alt metinler ve söylenmeyenler ortaya çıkarılacak
Daha önce akademik bir metin oluşturulmamış olan “feminist biyografi” konusunda ilk atölyenin Ankara’da bulunan Ayizi Kitabevi’nde başlatıldığını belirten Eser, “Kadın biyografisinde neyin söylenmediğini araştırmak alt metinlerini, neyi söylemeye kaçındıklarına dair detayları bulmaktan hoşlanıyoruz. Ankara’da akademisyenler, feminist aktivistler katıldı. Feminist biyografilerde kim ne demiş, neyi atlamış onu anlattım. Kadınların biyografilerini seçtiler ve onu anlatmaya başladılar. Birbirimizin hayatlarına müdahale etmeyi kitap yazarının biyografisini detaylarla irdelemeyi de öğrendik” ifadelerini kullandı.
Atölyeler farklı bakış açıları kazandırıyor
Şimdiye kadar online, atölye ve ders gibi farklı formatlarda gerçekleştirilen etkinliklerde kadınların hayatları üzerine konuşulduğunu paylaşan Eser, bunun kadınların gündelik deneyimlerini bilmesini sağladığını söyledi. Aynı sorunları yaşayan kadınların buldukları çözümlere, anlayışlara, birbirine duyduğu yakınlığa karşı görüşler oluştuğuna değinen Ekin, “Bir kadının kendi kendini var etme hikâyesini ya da benzer sorunları yaşayan kadınların birbirine nasıl bağlandıklarının hikâyesini anlamak bize kendi hayatlarımız üzerinde düşünebilme ve onları anlamlandırabilme şansı tanıyor” dedi.
‘Kadınların İDA’ya katkısı olabilir’
Eser, İDA’nın meslek birliği veya eğitim amacının ötesinde bir kolektivizmi sağladığını vurgularken, “İDA bu aracılığıyla kadınların işbirliğini düşünüyor diye umuyorum. İDA’ya gelen kadınlar da aynı görüşteyse bizim hayatımıza karışan kadınların hayatına bakacağız” şeklinde konuştu. 2000’li yılların başlarına Ankara Üniversitesi’nde kadın çalışmalarında yer aldığını ve feminist biyografi dersleri verdiğini dile getiren Eser, “Şimdi o ekip üniversitede değil. Artık üniversitede olmamasının nedenleri kişisel kaybediş değil, hep birlikte bir mevzi kaybedişin hikayesi. Bu kaybedişin hikayesine bir beden, bir hayat ve karakter inşa etmek lazım. Belki İDA’da bu hayat bulur ve hayat hikayeleri üzerinden yeni bir akademiye olan ihtiyacımız ortaya çıkar” sözlerine yer verdi.
Atölye basına kapalı şekilde devam etti.