Melike Aydın 

 

MUĞLA - İktidara kim gelirse gelsin ilk olarak kadınların kazanımlarını hedef aldığını belirten Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, “AKP ile masaya oturanlara kadınlardan oy çıkmayacağını muhalefete göstermeliyiz, gücümüzü kullanmanın zamanı geldi” dedi. 

 

CHP’nin 4 Ekim 2022 tarihinde gündeme taşıdığı, AKP’nin ise 20 Ekim 2022’de Meclis’e getirdiği “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. Maddesi ile “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. Maddesi’ne dair Anayasa değişikliği teklifi, Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Anayasa değişikliği teklifi kamuoyunda tartışılmaya devam edilirken, kadınlar da tepkilerini dile getirmeye devam ediyor. 

 

'Muhalefet muhalefet olduğunun farkında değil' 

 

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, Anayasa değişikliği teklifinin kadın özgürlüğünü hedef alan tek tip bir formata dayattığını söyledi.  Son yüzyılda kadın kazanımlarının daha fazla hedeflendiğine işaret eden Figan, günümüzde de bunun devam ettiğine değindi. Figan, muhalefet partilerinin ise muhalefet olduğunun farkında olmadığını kaydederek, muhalefetin incelenmesi üzerinde durdu. 

 

‘Tek tip bir format dayatılıyor’

 

Temel hakların Anayasal güvence altındaymış gibi sunularak kadınların var olan haklarının dönüştürülmesine dair bir süreç planlandığını söyleyen Figan, bir yaşam modelinin anayasanın hükmü haline getirilerek diğer insanlara kamusal alanın kapatılmak istendiğini ifade etti. Bu tek tip formatın sonraki süreçlerde medeni haklar bölümüne indirgenebileceğini belirten Figan, “Medeni haklar kadınların bedel ödeyerek Osmanlı’dan bu yana verdikleri mücadeledir. Bunların da kaldırılması anlamına geliyor. Tek eşlilikten, velayet, nafaka, boşanma hakkına kadar bir dolu silsileyi içeriyor. Bunu özgürlük olarak tanımlayamıyorum. Türkiye tarihinde başörtülü dindar, kadınlara ayrımcılık yapıldı ama bunu tersine bir ayrımcılığa çeviremezsiniz, “mağduriyeti” gideriyorum diye başörtüsü kullanmayan kadınlara yeni bir şeyi tanımlayamazsınız” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın kazanımları hedef alınıyor’

 

Başörtüsü meselesinde ayrımı yapanların kadınlar değil, Meclis’teki erkekler olduğunu, başörtülü kadınların ise kamusal alanda var olma mücadelesi verdiğini dile getiren Figan, “O mevkide o kararları verenlere başı açık kadınları da ortak etmeye çalışıyorlar. Yeni bir sistem yeni bir yaşam biçimi kadınlar üzerinden inşa ediliyor. Çünkü Türkiye’nin yarısını eve gönderdiğiniz zaman erkekler, istedikleri iktidarla el sıkışır ve ülkeyi yönetirler. Ülkeyi  yönettikleri gibi evdeki kadını da istedikleri gibi yönetirler. Kadınlar, 438’leri, aile reisliği, bekaret kontrolü gibi kavramları kaldırdı. Nafaka  hakkı, 6284 sayılı yasayı mücadele ederek elde etti. Bu durum, bunları Anayasa’ya bir madde ekleyerek bertaraf etme sürecidir” sözlerini kullandı.  

 

‘Kadın birey olarak değil annelik üzerinden tanımlanıyor’

 

İktidarın kadını birey olarak değil, annelik kavramı üzerinden kabul ettiğini söyleyen Figan, kadının aile içinde tanımlanarak bir değer biçildiğine işaret etti. Ailenin ise ezen-ezilen ilişkisine dayandığını vurgulayan Figan, “Tarihte verilmiş kölelikten, ümmet olmaktan verilmiş mücadele var. Yurttaş olma, birey olma ve cins olma hakkının mücadelesi. Aileyi kadın erkek ve çocuğa indirgerseniz anne ve çocuğu olan bekar anneler aile olmayacak mı? Bu tanımları nasıl devlet belirler? Bu bütün kadın ve kız çocuklarının evlendirilmesini gündeme getirir. Bu sizin var olma değer olma hakkınızın olmaması anlamına gelir. Devletin temelini aileye değil yurttaşa indirgemeli. Devletin görevi yurttaşını dahası bir cinsi sessiz hale getirmek değildir. Kadınların sessizleştirilerek erkeklerin buradan güç elde etmesi amaçlanıyor. Evde iktidarsa sokakta da itaat eder. Biz buna itiraz ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

‘Muhalefet yeni politikalar üretemiyor’

 

AKP’nin yıllardır İslamcı politikaya oturan, bazen muhafazakar bazen demokrat, yeri geldiğinde liberallerle devam ettiğini kaydeden Figan, “Muhalefet bunu okuyamıyorsa yeni politikalar üretemiyorsa bence muhalefete de ihtiyacımız yok. Bizim zaten sistem içi partilerden medet umma halimizi bertaraf etmemiz lazım. AKP’nin, Erdoğan’ın söyleminin altında kalırız, muhafazakâr camiayı dışarda bırakırız kaygısıyla kalacaklar, şov yapacaklar. Bu süreci yine iktidar yönetmiş olacak. Muhalefet olmanın değil sistem içindeki konumlarını korumanın üzerinden politika yürütüyorlar. Dönüştürme üzerinden dolayısıyla kadınların, yurttaşın önünü açma gibi bir süreci kurgulamıyor” diye konuştu.

 

‘İktidar kim olursa olsun ilk saldırılan kadın kazanımları’

 

Anayasa değişikliği teklifi kabul edilirse, üstü örtülü İslam devletinin dahi olabileceğine dikkat çeken Figan, kadınların erkeklerin insafına, işyerinde patronun, okulda müdürün, partilerde üst kadroların insafına bırakılacağını belirtti. Özellikle çalışmak zorunda olan kadınların yoksullukla beraber zor koşulları, kriterleri kabul etmek zorunda kalabileceğini vurgulayan Figan, “İktidar sahipleri kim olursa olsun ilk başvurdukları, kadınların kazanımlarını ortadan kaldırma hamlesi. Devlete insan, ucuz emek gücü, doğuracak kadın, erkeklerin soyu ve devletin bekası için canlarını feda edecek insanlar gerek. Bunu da doğurarak kadın sağlayacak” diye kaydetti.

 

‘AKP ile masada oturanlara oy yok’

 

Yıllardır mücadele veren, boşanmış, şiddet gören kadınların bir araya gelmesi gerektiğini söyleyen Figan, kadın haklarını ve kazanımlarını hedef alan partilere oy verilmemesini isteyen Figan, “Bugünden itibaren örgütleyerek, AKP ile masaya oturanlara kadınlardan oy çıkmayacağını muhalefete göstermeliyiz. Kadınların o gücü var. Kendi gücümüzü kullanmanın zamanı geldi. İslam Cumhuriyeti de kursalar, biz buna karşı mücadele etmeyi biliyoruz. O tarihten geliyoruz, masada el sıkışabilirler, ama biz el sıkışmıyoruz” dedi.