Özel savaş politikaları dejenerasyon yaratıyor!

  • 09:04 21 Ocak 2023
  • Güncel
 
ŞIRNEX – Kurdistan’daki özel savaş politikalarından kaynaklı üniformalıların kadın ve çocukları hedef alarak işlediği uyuşturucu, taciz ve tecavüz suçlarını değerlendiren HDP’li Hatice Tay, bu politikalarla toplumda dejenerasyon ve belleksizlik yaratılmak istediğini belirtti. 
 
Wan, Şirnex, Colemêrg, Sêrt ve Kurdistan’ın bir çok ilinde uygulanan özel savaş politikaları sonucu kadınlara ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olayları giderek artıyor. En son Sêrt’ê 13 yaşındaki bir çocuğa 2 yıl boyunca sistematik olarak tecavüz edildi. Yine Wan’da sözleşmeli 2 er Afganistanlı bir kadına tecavüz etti. Şirnex’te korucu ve devletin resmi görevlilerince uyuşturucu kullanımı yaygınlaştırılırken, kadınlar bu şekilde uyuşturucu ve fuhuş ağına sürükleniyor. 
 
Kurdistan’da yaygınlaşan bu politikalara ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sêrt Eşbaşkanı Hatice Tay  değerlendirme yaptı.  
 
‘Belleksiz bir toplum yaratmak istiyorlar’
 
Özel savaş politikaları ile Kurdistan’da kültürel bir dejenerasyonun yaratıldığını söyleyen Hatice, “Özel savaş politikaları son zamanlarda kadın ve çocukları hedef alıyor. Uyuşturucu madde kullanımı gençler arasında çok yaygınlaştırılmış. Özellikle de uyuşturucu kullanımı ile genç kadınlar fuhuş ağına sürükleniyor. Bu özel politikalar son zamanlarda giderek yayılıyor ve belleksiz, ahlaksız bir toplum yaratılmak isteniyor. Var olan cezasızlık politikalarından kaynaklı da daha çok yayılıyor. Eğer, ortaya çıkan bir suçu işleyen beraat ettirilirse hiçbir hukuki engel kalmıyor. Suçların yaygınlaşmasındaki en önemli nedenlerden biri bu” diye konuştu.
 
‘Kültürel değerler hedef alınıyor’
 
Wan, Şirnex ve Sêrt gibi yerlerde geri bir kültürün canlandırılmak istenmesini ifade eden Hatice, “Cezasızlık politikaları, yine feodal yaklaşımlarından kaynaklı yaşananların üzerini örtme girişimi taciz ve tecavüz olaylarının yaşanmasına neden oluyor. Bölgede özel savaş politikalarının uygulanma alanları olarak bu kentler özel olarak seçiliyor. Buralarda kültürel ve ahlaki değerler ortadan kaldırılmaya çalışılıyor ve bu da kötü bir toplumsal yapının oluşmasına neden oluyor. Dejenere olan toplum kültürel değerlerinden ve mücadele ruhundan uzaklaşıyor. Bu politikalara karşı özellikle de kadınların duyarlı ve hassas yaklaşması gerekir. Toplum da bu tür olayların üzerini örtmemeli ve tecavüz edenleri ifşa etmeli” dedi. 
 
 ‘Üniforma bir kalkan olarak kullanılıyor’
 
Birçok taciz ve tecavüz olayının aydınlatılmadığını söyleyen Hatice, “İpek Er olayı özel savaş politikalarına, üniformalıları ilişkin en iyi örnek.  Bunun gibi örnekler çokça var ve aydınlatılmış değil. Bu olayların aydınlatılmasının engellenmesi suçların artmasına neden oluyor. Bu suçların ortak noktası da asker, korucu yani üniformalı olmaları. İpek Er olayında açıkça gördük. Musa Orhan çok kısa bir süre alındı ve bırakıldı. Bu yetmezmiş gibi buna karşı çıkan, tepki gösteren kadın sanatçılar, Musa Orhan’a hakaret etmekten ceza aldı. Etrafımızda İpek Er gibi yüzlerce örnek olabilir ancak feodal değer yargıları, korkulardan kaynaklı bu olaylar aydınlatılamıyor. Bu da ‘intihar’ olaylarının artmasına neden oluyor. Genç kadınlar fuhuş ve uyuşturucu ağına çekilerek tehdit ediliyor. Şantaj ve tehditlerden kaynaklı genç kadınlar ‘intihar’ ediyor. Bu yüzden kadınlar buna daha duyarlı olması gerek ve mücadele edilmesi gerekir” diye konuştu.