Suruç Katliamı eylemi: Gerçek adalet halkın vicdanlarında sağlanacaktır

  • 19:48 20 Ocak 2023
  • Güncel
İSTANBUL - Suruç Aileleri İnisiyatifi, 33 "düş yolcusu" için başlattığı eylem kapsamında açıklama yaparak, “Gerçek adalet mahkeme salonlarında değil halkın vicdanlarında sağlanacaktır” dedi. 
 
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kobanê’ye gitmek için Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde DAİŞ'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 "düş yolcusu" için başlattığı eylemin 90’ıncısını Kadıköy'de bulunan Halitağa Caddesi'nde gerçekleştirdi. Katledilen 33 kişinin bulunduğu ve “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartların açıldığı açıklamaya, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları ile katliamdan yaralı kurtulanların yanı sıra, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Başkanı Okan Danacı, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu ve Gençlik Örgütleri katıldı. Açıklama da sık sık, “Suruç şehitleri ölümüzdür” ve “Suruç için adalet, herkes için adalet” sloganları atıldı.  
 
‘Gelmeyen adalet’
 
Açıklamayı okuyan SGDF MYK üyesi Sinem Çelebi katliamın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için verdikleri adalet mücadelesini, adaletsizliğe uğrayan bütün kesimler için verdiklerini söyledi. Hrant Dink için 16 yıldır verilen adalet mücadelesine de işaret eden Sinem, Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın aylardır sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nden de bahsederek, suçluların değil, Şenyaşar ailesinin cezalandırıldığını söyledi. Sinem, “Peş peşe görülen bu davalardan çıkan kararlardan da anlaşılacağı gibi mahkemeler davaları aydınlatmaktan ve sorumluları cezalandırmaktan uzaktır. Gerçek adalet mahkeme salonlarında değil halkın vicdanlarında sağlanacaktır” dedi. 
 
Cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çekti
 
Adaletsizliklerin her alanda yaşandığını belirten Sinem, devamında şunları söyledi:  “33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol ilerleyen yaşına ve onlarca hastalığına rağmen hapishanede tutulmaya devam ediliyor. Hapishanelerde kalan hasta tutsaklar için yapılan düzenlemeler sadece göstermelik yapılıyor ve her yıl yüzlerce hasta tutsak hapishanelerde yaşamlarını yitiriyor. Hapishanelerde kalan diğer hasta tutsaklar gibi Suruç ailelerimizden Besra Erol’un da serbest bırakılmasını istiyoruz. Yine Suruç yaralılarımızdan Efe Çatalbaş’ın tutulduğu Afyonkarahisar T Tipi Hapishanesi’nde yoğun hak ihlalleri yapılıyor. Suruç yaralımız Efe Çatalbaş’ın da aralarında olduğu 6 kişi yayın ve kitap yasaklarına, güvenlik soruşturması adı altında ziyaretçilerin yasaklanmasına ve keyfi disiplin cezalarıyla infazların yakılmasına karşı açlık grevine başladı. Suruç yaralımız Efe Çatalbaş yalnız değildir. Efe Çatalbaş’ın talepleri bizim de taleplerimizdir.”
 
Sinem son olarak,  cezaevlerindeki koşulların düzeltilmesini ve “keyfi” yaklaşımların son bulmasını istedi.