Eğitim Sen Amed yarıyıl raporu: Taciz, cinsiyet eşitsizliği sürüyor

  • 13:40 20 Ocak 2023
  • Güncel
 
AMED - Eğitim Sen Amed Şubelerinin, 2022-2023 eğitim ve öğretim döneminin ilk yarıyılına ilişkin hazırladığı raporda, çözümsüzlük politikalarının eğitimde devam ettiğine dikkat çekilirken, çocuklara yönelik taciz vakalarının, cinsiyet eşitsizliğinin sürdüğü belirtildi.
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed Şubeleri, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısına ilişkin hazırladığı raporu Eğitim Sen Amed 1 Nolu Şubesi’nde açıkladı. “Perwerdeya Bi Zimanê Zikmakî Mafê Hemû Gelan e” pankartı açılan açıklamaya, sendika üyeleri katıldı. Açıklamayı Eğitim Sen Amed 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Çıtrık okudu. 
 
‘Çözümsüzlük politikaları eğitimde arttı’
 
Türkiye’de eğitim sisteminde uzun süredir ciddi sorunlar yaşandığını dile getiren Hasan, çözümsüzlük politikalarının bu yarıyılda da sürdüğünü belirtti. Siyasi iktidar ve MEB’in anadilinde, demokratik, kamusal, bilimsel eğitim anlayışını dışlayarak hayata geçirdiği uygulamaların,  eğitimi niteliksizleştirdiğini vurgulayan Hasan, “Eğitimde ticarileşme ve eğitimi kendi siyasal-ideolojik hedefleri tüm hızıyla sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları devam etmektedir. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ‘eşit işe eşit ücret’ uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür” dedi.
 
Cinsiyetçi yaklaşımlar sürdü
 
Eğitim sorunu görmezden gelinmeye çalışılsa da hala halkın öncelikli sorunlarından biri olduğuna işaret eden Hasan, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk istismarı anlamına gelen çocuk yaşta evlendirmeyi engelleyen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştiği bir yarıyıl geride kalmıştır. Eğitim sistemimiz toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek siyasi iktidarın egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır. Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında okullarımız gelmektedir. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların özellikle karma eğitim karşıtı uygulamaların devam ettiği görülmüştür. Karma eğitimi hedef alan uygulamalar okul yönetimleri eliyle hayata geçirilirken, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sendikamızın ve kamuoyunun tepki göstermesinin ardından gönülsüzce harekete geçmesi dikkat çekicidir.”
 
“Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir” diyen Hasan, ekonomik sorunlarla birlikte eğitime erişim hakkının da ihlalinin sürdüğünü belirtti.
 
’60’ı aşkın KHK’li intihar etti’
 
OHAL sürecinde ihraç edilen kamu emekçilerinin çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Hasan, aralarında eğitimci ve akademisyenlerin de olduğu 60’ı aşkın KHK’linin yaşadıkları haksızlığa dayanamayarak yaşamına son verdiğini hatırlattı. 
 
Sendikanın tespitlerine göre mevcut sorunlar şöyle:
 
“* Anadili Türkçe olmayan çocuklara anadilinde eğitim verilmemesi,
 
* Kadrolu güvenceli istihdam yerine ücretli öğretmen görevlendirilmesinin yoğun olması bazı ilçe ve  köylerde öğretmenlik mezunu olmayan kişilerin görevlendirilmesi,
 
* Pandemi ile birlikte eğitim öğretime verilen ara sonucunda ortaya çıkan öğretim eksikliğinin telafi edilememesi, öğrenme eksikliğinin ortaya çıkması ve sonraki kademelere yansımasının görüldüğü,
 
* Yerine yenisi yapılması kararı ile yıkılan okulların aradan  üç yıl geçmesine rağmen okullar tamamlanamamış, boşaltılan okulların öğretmen ve öğrencileri başka okullarda eğitim öğretim faaliyetlerinin sürdürüldüğü,
 
* Yoksullaştırılan ailelerin okula devam eden çocuklarına yeterli beslenme imkanı sunamadıkları bu durumun derslerine yoğunlaşamama, öğrenme güçlüğü, hastalık, devamsızlık vb. durumların ortaya çıktığı,
 
* İlimizde liyakatsiz atama ve görevlendirmeler; işyerlerinde çalışma barışının bozulmasına,  başta mobbing olmak üzere eğitim emekçilerine çeşitli başlıklarda soruşturma ve özlük haklarının ihlaline neden olduğu,
 
* Bazı okullarda seçmeli derslerin öğrencilerin  ilgi  yetenek ve tercihleri doğrultusunda değil okul idarecilerinin keyfi uygulamaları sonucunda yönlendirilmelerin yapıldığı,
 
* Sendikal faaliyetlerimizden dolayı antidemokratik uygulamalarla karşılaşıldığı üye ve yöneticilerimizin gözaltına alındığı; akabinde açığa alınarak anayasal güvence altına alınan sendikal mücadelemizin engellenmeye çalışıldığı,
 
* Eğitim-Öğretim faaliyetlerini olumsuz etkileyen kimi durumlara yaklaşımda ‘yandaşlık’ esas alınarak kimi üyelerimize hukuksuz cezalar verildiği tespit edilmiştir.”