İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin son bulması ve avukat görüşlerinin yapılması için gerçekleştirdikleri Adalet Nöbeti’ni dönüşümlü olarak sürdürmekte kararlı olduklarını vurgulayan HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, “Bu toplumun Sayın Öcalan’ın fikirlerine ihtiyacı var. Çözümün anahtarı İmralı’da” dedi.

 

İmralı’da 1999’dan bu yana ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan neredeyse iki yıldır süredir hiçbir haber alınamıyor. 25 Mart’tan bu yana Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının yaptığı başvurulara olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap verilmezken, 4 Ocak’ta ise Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklara 3 aylık yeni bir aile görüş yasağı verildiği avukatlara bildirildi. Yasak gerekçesi “disiplin cezası” olarak açıklanırken, cezanın neden verildiği ve ceza tarihine dair de herhangi bir bilgi paylaşılmadı. 10 Ocak’ta avukatların karara karşı yaptığı itiraz da Bursa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aynı gün reddedildi. Avukatlar, karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunacaklarını bildirdi.

 

PKK Lideri için yeni Adalet Nöbeti eylemi

 

İmralı’da uygulanan tecrit politikasına karşı avukatlar, anneler, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve siyasetçilerin yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluşun yaptığı eylem ve etkinliklere bir yenisi de 28 Aralık 2022 tarihinde eklendi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde nöbete başladı. Ancak, bakanlık önünde engellenmeleri üzerine vekiller eylemi Meclis önünde sürdürdü. Vekiller, tüm baskı ve engellemelere rağmen dönüşümlü bir şekilde sürdürüleceğinin mesajını veriyor.  

 

Adalet Nöbeti tutan HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, İmralı’da yaşanan tecride devam ettirdikleri nöbete dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘CPT ve Avrupa Konseyi de tecritten sorumludur’

 

Tecridin Abdullah Öcalan şahsında tüm Kürt halkı üzerinde uygulanmak istendiğine vurgu yapan Feleknas, iktidarın tecrit politikası ile savaş siyasetinin de derinleştirildiğine dikkat çekti. Abdullah Öcalan’ın sözlerinin halka ulaşabildiği dönemlerde yarattığı umudun önemine değinen Feleknas, “Sayın Öcalan görüşmelerde, ‘Devlet isterse ben bir haftada Kürt sorununu çözerim’ dedi. Ama devlet buna cevap olarak savaş siyasetini yürüttü. Tecrit uluslararası komplonun bir sonucu olarak Kürt halkına uygulanıyor. İmralı’da yürütülen tecrit, Kürt sorununun çözülmek istenmemesinin bir cevabıdır. İmralı’daki tecritten sadece Türkiye sorumlu değil. Bu tecritten CPT de, Avrupa Konseyi de sorumludur” değerlendirmesinde bulundu.

 

İmralı’da ne oluyor, devlet ne saklıyor?

 

Öte yandan Türkiye’nin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “Umut Hakkını” gündemine almadığını ve PKK Lideri’ni bu hakkın dışında tuttuğunun altını çizen Feleknas, “İmralı’dan 22 aydır haber alınamıyor. İmralı’da ne oluyor? Devlet ne saklıyor? Niye avukatlar gidemiyor? Devlet istediği kadar konuşsun, biz bunu kabul etmiyoruz. Avukatlar gidip Sayın Öcalan’la görüşsün ve neler olduğu ortaya çıksın” sözleriyle seslendi.

 

Nöbette kararlılar: Tecrit kalkacak!

 

HDP, DBP ve DTK Eş Genel Başkanları ile HDP’li milletvekillerinin Abdullah Öcalan ile görüşme sağlanması için çok kez başvuru gerçekleştirdiğini hatırlatan Feleknas, başvurulara olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt da verilmediğini ifade etti. Abdullah Öcalan’ın yalnızca Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve Avrupa halkları için de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Feleknas,  “Avrupa’da arayışın içinde olanlar Sayın Öcalan’ın demokratik ulus düşüncesini sahipleniyor. Bugün Avrupa’daki çalışmalar da, ‘Öcalan İçin Özgürlük’ şiarıyla yürütülüyor. Biz de burada HDP milletvekilleri olarak avukatlar görüşme gerçekleştirebilsin diye bir Adalet Nöbeti’ni sürdürüyoruz. Adalet Bakanlığı’na sorumluluğunu hatırlatıyoruz” sözleriyle nöbetlerinin amacı ve önemini anlattı.

 

‘Toplumun Sayın Öcalan’ın fikirlerine ihtiyacı var!’

 

Türkiye’de ne kanun ne hukuk ne de adaletin kaldığını söyleyen Feleknas, “Daha önce aileler Adalet Nöbeti başlatmıştı. Cezaevlerindeki tecride karşı ve hepimiz onlara destek vermiştik. Bu nöbetlerde polisler onlara şiddet uygulayarak engel olmaya çalıştı. Çünkü tecridin gündeme gelmesini istemiyorlar. Bizi de engellemeye çalışıyorlar. Ama biz yine de taleplerimizi dile getiriyoruz. İmralı’daki tecrit kalkana ve avukatlar İmralı’ya gidene kadar nöbetimiz dönüşümlü olarak devam edecek. Çünkü bu toplumun Sayın Öcalan’ın fikirlerine ihtiyacı var” sözleriyle tecridin son bulmasına dönük kararlılıklarını paylaştı.

 

‘Çözümün anahtarı İmralı’da!’

 

Abdullah Öcalan’ın her bir sözünün barıştan, çözümden ve demokrasiden yana olduğunun altını çizen Feleknas, iktidarın ise bunun karşısında savaş ve işgal siyasetinden yana politikalar yürüttüğünü dile getirdi. Tüm sorunların çözüm kaynağının PKK Lideri olduğuna işaret eden Feleknas, “Avrupa’da, ‘Sayın Öcalan İçin Özgürlük Zamanı Kampanyası’ yürütüldüğü, PKK’nin ‘terör listesinden’ çıkartılması için girişimlerde bulunulduğu sırada Avrupa’da siyasetçiler öldürülüyor. Kürt sorunu için çözümün ilerlediği dönemlerde Avrupa’nın Türkiye’ye silah satışları artıyor. Avrupa Kürt sorununun çözümünü isteseydi Türkiye’ye silah satmazdı. Türkiye’ye satılan tankları, topları Efrîn’de gördük. Bunlar tecritle bağlantılı konular. Türkiye halkları da bu tecridin önünde durmalı. Çünkü adalet sorunu tüm toplumun sorunu. Çözümün anahtarı da İmralı’da”  ifadelerini kullandı.

 

‘6 ay sonrası değil bugün önemli bizim için’

 

Türkiye’de “gerçek” demokrasinin sağlanması için Abdullah Öcalan’ın fikriyatlarına ihtiyaç olduğunu söyleyen Feleknas, ülkenin çözümünün İmralı’da yaşanan tecridin kaldırılması ve PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğü ile sağlanabileceğini dile getirdi. Bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Feleknas, “Bütün her şeyi seçimden sonraya bırakıp sonra mı tartışalım? Bugün avukatlar İmralı’ya gitmezse 6 ay sonra nasıl gidecekler? 6 ayda İmralı’da neler yaşanacak? Yaşanan sorunlar ve savaş siyaseti nereye doğru gidecek? 6 ay sonrası değil, bugün önemli bizim için. 6 ay sonra tecridi konuşmak bu meseleyi çözmeyecek, aksine derinleştirecek” diye konuştu.