Zuhal Atlan

 

HABER MERKEZİ - Seçim sathına girdiğimiz bu süreçte ana akım medya kategorisine giren Haber Türk TV’nin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı konuk etmesi akıllara “HDP’ye medya ambargosu deliniyor mu?” sorularını getirdi. Öyle ki programın sunucusunun, “Uzunca bir aradan sonra ilk kez HDP Eş Genel Başkanı konuk oluyor” sözü her şeyi anlatmaya yeterdi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu aralar yine çok konuşuluyor. Mevzu belli. Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından hesaplarına bloke konulması kararı ve ardından Eş Genel Başkan Pervin Buldan’ın “Kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkartacağız” açıklaması. Bu iki önemli gelişmenin ardından birden yine çok konuşulan parti konumuna geldi ki saldırı, baskı, üyelerinin gözaltına alınıp tutuklanmasından kaynaklı her daim ana akımcılarca kriminalize edilen HDP, yine “ok”ları üzerine çekmeyi başardı. 

 

HDP sempatizanlığına evirilme

 

Bir taraftan gelen “ok”lardan tek tek kendini kotarmaya çalışırken diğer yandan aday çıkartma sürecinde ilke ve politikasından taviz vermeyeceklerine ilişkin açıklamalar yaptı. HDPfobia medya da, ani duygu değişimiyle “HDP sempatizanı” medyaya dönüştü. Bu gelişmelerden biri de hiç şüphesiz; Eş Genel Başkan Mithat Sancar’ın Haber Türk’ün canlı yayın konuğu olarak katılması oldu.

 

Bir hafıza tazeleyelim…

 

Bu önemli gelişmenin ardından biraz gerilere gidip hafızamızı tazeleyelim o halde. Hatırlarsanız henüz çözüm ve diyalog sürecinin re’sen bitmediği 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi ülkede HDP fırtınası -rüzgarı demiyorum özellikle fırtınası- almış başını gidiyordu. Fırtına öyle güçlüydü ki her şeyi silip süpürüyordu. Bu işleve vesile olanlardan biri de medya idi. 

 

Ne zaman eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş televizyon programına katılsa, Twitter kilitlenir, HDP TT’ye girerek tüm gün hakkında yorum yapılmasına ve etkileşimin artmasına neden olurdu. HDP ne zamanki vekil adaylarını açıkladı; şu an sadece “gözaltı ve tutuklama haberleriyle” servis ettikleri partinin adayları haber sitelerinin ekranlarını süslerdi. HDP’nin nerede mitingi varsa televizyon kanalları canlı yayın vermek için sıra kovalardı.

 

Çözümsüzlükle değişen HDP’ye bakış

 

Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan politikalardan sonra başlayan çatışmalı süreçle birlikte HDP’ye medya ambargosu uygulanarak Eş Genel Başkanlar, Parti Sözcüsü, Grup Başkanvekilleri, Kadın Meclisi Sözcüsü, milletvekilleri, PM üyeleri, il ve ilçe yöneticilerinin söyledikleri illegalize edildi, politikaları suç sayıldı, açıklamalarına sansür uygulandı. Irkçı ve milliyetçi kuşatmaya maruz kalan HDP, tüm bu saldırılara rağmen sözünü söylemekten sakınmadı, halka sesini duyurmaktan geri adım atmadı. 

 

Her şeyi açık eden anons

 

Seçim sathına girdiğimiz bu süreçte ana akım medya kategorisine giren Haber Türk TV’nin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı konuk etmesi akıllara “HDP’ye medya ambargosu deliniyor mu?” sorularını getirdi. Öyle ki programın sunucusunun, söyleşiye başlamadan yaptığı anonsta “uzunca bir aradan sonra ilk kez HDP Eş Genel Başkanı konuk oluyor” sözü her şeyi anlatmaya yeterdi. 

 

‘Neden’i tartışmak

 

“HDP’siz HDP’nin tartışıldığı televizyon programlarında yıllar sonra ambargo deliniyor mu” sorusu karşısında “Evet” ya da “Hayır” yanıtından ziyade “neden”in daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ekonomik kriz, sistem tartışmaları, kadın politikaları gibi meseleleri bir kenara bırakarak aslında duyguda ve ideolojide benzer olan Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’ndan farklı söz söyleyerek adına 3’üncü yol diyen HDP ve bağlı olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yarattığı etkidir cevap.  Demokratik yönetim,  kadınlara eşitlik ve özgürlük, emek sömürüsüne dayalı sistemin reddi, gençlerin gelecek kaygısı taşımadan yaşaması, farklı inanç ve kesimlere ibadet ve fikir özgürlüğünü parti programına alan iktidar ve muhalefetten farklı, yeni Cumhuriyet inşası iddiasındandır bu kadar tartışılması. 

 

Mağduriyetten beslenen siyaset tarzının aksine değiştirme politikasıyla ülkenin geleceğinde önemli role sahip HDP’nin 2023 seçimlerinin belirleyicisi olması da medya ambargosunu delmenin nedenlerinden. 

 

HDP gerçeği değişmez

 

Bu süreçte ana akım medyanın “kapılarının açılması” beklenebilir, belki de önceki dönemlerde HDP’yi iktidar ağzıyla eleştiren kalemşörlerin de geri adım atmalarına şahitlik edebiliriz. Böyle bir strateji, seçim öncesinde Kürt oylarını almak ya da kararsız seçmene yönelik iktidarın taktik hamlesi olsa dahi HDP’nin belirleyici olma gerçeğini değiştirmez. Ancak öyle görünüyor ki artık HDP’siz HDP’yi sadece hakaret ve saldırılarla tartışmak mümkün değil.