HABER MERKEZİ - İHD’nin bu ayki 'Barış Nöbeti’nde hasta tutsakların durumuna dikkat çekilerek, “Ayrımcılığa gitmeden, koşulsuz tüm mahpuslar için bir an önce tahliye koşullarının sağlanması gerekiyor” çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Ankara Şubesi her ayın ilk Cuma günü düzenlediği 'Barış Nöbeti'ni, bu hafta “Hapishanelerdeki hak ihlallerine son verilsin! Yaşam hakkı korunsun” başlığı ile gerçekleştirildi. İHD Ankara Şube’de gerçekleştirilen nöbete, Ankara Tabip Odası (ATO) Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), ve barış anneleri katıldı.
Açıklamada ilk olarak söz alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, hasta tutsaklar konusunda çözüm getirilmeden barış sürecinde ilerlenmeyeceğinin altını çizdi. Adalet talebi ile yürütülen açlık grevlerine değinen Öztürk, şunları söyledi: “Abdullah Öcalan ile görüşmeler yeniden başlamış ve açlık grevleri sona ermişti. Oslo sürecinde hasta tutuklular konusu yeniden konuşulmaya başlanmıştı. Süreçler ilerledikçe, gördük ki atılan ufak adımlar sorunu çözmeye yetmiyor. Bizler hasta mahpuslar konusunu gündemde tutmaya devam ediyoruz. Son çıkan Adalet Bakanlığı genelgesi ile ilgili de ayrım yapılmamalıdır, Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırken, ayrımcılık yapmamalı, nesnel davranmalıdır. ATK ayrımcılık yapmamalı, devlet hastanelerinin kapsamlı raporları esas alınmalıdır. Barış süreçlerinde hasta mahpusların bırakılması çok önemli. Hapishanelerde çok fazla siyasi mahpus var. Hasta mahpuslara yönelik düzenlemeler barış, eşitlik, adalet ve özgürlük getirecektir.”
Fatma Kurtulan: Cezaevlerinin sesi olun
HDP Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Fatma Kurtulan, demokrasi, barış ve adalet için hasta tutsaklar meselesine dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. Fatma, cezaevlerini yerinde incelediğini belirterek şunları aktardı: “Terörle mücadele kapsamında ele aldıkları siyasi mahpusların yaşadığı baskılar çok görünmüyor. Hasta mahpusların sağlıklı beslenememe, temiz suya erişememe ve onurları ve tedavileri arasında tercih yapmak zorunda kalmaları sorunu derinleştiriyor. Etkin tedaviye erişim için bir an önce infazların ertelenmesi gerekiyor. Çağrımız şudur: Hasta tutuklular başta olmak üzere cezaevlerinin sesi olmaya devam edelim. Mücadele birliğine katkı sağlayacak çalışmalarımızı daha da büyütelim. Ayrımcılığa gitmeden, koşulsuz tüm mahpuslar için bir an önce tahliye koşullarının sağlanması gerekiyor.”
‘Cezaevlerini denetime açın’
ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ayşe Uğurlu da, cezaevinde kalan insanlara yönelik her türlü tedbirin alınması gerektiğini ifade ederek, cezaevlerindeki tutsakların dışarı çıkmak dışında tüm insan haklarından hukuken yararlanma haklarının olduğunu söyledi. Temel insan haklarının engellenemeyeceğini söyleyen Ayşe, “Erişim sorunu, ekonomik nedenlerle kantinden ihtiyaçlarını karşılayamamaları nedeniyle daha fazla hastalıklara maruz kalmaları söz konusu. Bu hastalıklar tedaviye erişime olan güçlükle birlikte ağırlaşıyor. Cezaevinde kalamaz raporlarına rağmen nihai raporların ATK’den çıkmasına dair görüş nedeniyle insanlar ya tahliye olamadan ya da tahliye olduktan çok kısa süre sonra yaşamını yitiriyor. Biz genelgenin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Cezaevlerinin denetime açılmasını istiyoruz” diye konuştu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Nilgün Özkan ise söz konusu durumun takipçisi olduklarını belirtti.
‘Tecrit kalkmazsa koşullar iyileşmez’
Barış Anneleri adına nöbete gelen Münibe Koç, “Tecrit kalkarsa barış da gelir, hasta tutsaklar da iyileşir, sağlık da olur. Tecrit kalkmazsa sağlık gelmez, cezaevlerinin koşulları düzelmez. Cezaevlerinin sorunları tecride ve barışa bağlıdır” dedi.
Amed
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, başlattıkları "Adalet Nöbeti" eylemi kendi binalarında devam etti. Her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti, bu hafta “Hapishanelerdeki hak ihlallerine son verilsin! Yaşam hakkı korunsun” başlığıyla İHD Amed Şubesi Vedat Aydın Toplantı Salonu’nda yapıldı. Eylemde, “Herkes İçin Barış” pankartı açıldı. Eyleme Amed Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri katıldı. Açıklamayı İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun okudu.
‘Barış ancak güçlü ve cesur hak mücadelesiyle mümkün’
Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünün önemini vurgulayan Abdullah, “Kürtlerin çoğunlukta olduğu coğrafyamızda yine en çok Kürtlere karşı işlenen ağır hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere önceki ihlallere ilişkin hakikatlerin araştırılıp kamuoyuyla paylaşılması, devletin özür ve tazmin yöntemiyle samimi ve çözüm odaklı yaklaşması; demokratik, sivil ve çoğulcu bir anayasa hazırlanarak Kürt kimliğinin güvence altına alınmasının ancak barış arzusu ve çabasıyla mümkün olduğunu biliyoruz. Barış ancak güçlü ve cesur hak mücadelesiyle mümkündür. Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır. Ülkenin içinde bulunduğu ihlaller ve hukuksuzluklarla dolu bu dönemin geride kalması için samimi ve çözüm odaklı ve hak eksenli yaklaşım ortaya koymalıdır” dedi.
Nöbet eyleminde söz alan Eğitim Sen Amed 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Zülküf Güneş ise iktidarın savaşı ve çatışmayı derinleştiren politikalarına işaret etti. Zülküf, “Bu politikalara karşı biz emek ve meslek örgütleri olarak karşı duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz. Dün hepimizin gördüğü gibi 6 milyon oy almış toplumsal barışın demokratik yaşamın vazgeçilmez öncüsü olan siyasi bir partinin hazine yardımına sınırlama getirildi. Burada 6 milyonun iradesi yok sayılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.