‘Uluslararası kurumlar üç maymunu oynuyor’

  • 09:02 6 Ocak 2023
  • Güncel
 
Rojda Aydın
 
HABER MERKEZİ - Maxmûr’daki okul öncesi öğretmenler, kampta PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için başlatılan nöbete ilişkin  sonuç alıncaya kadar devam edeceğini belirtirken, uluslararası kurumların yaklaşımına da “Söz konusu Kürtler olunca 3 maymunu oynuyorlar” diye tepki gösterdi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ederken 21 aydan bu yana ise hiçbir haber alınamıyor. Tecridin kaldırılması avukat ve aile görüşlerinin sağlanması için birçok yerde eylemler devam ederken Mexmûr Kampı’nda da (Şehit Rüsten Cudî Kampı) 11 Aralık 2022 tarihinden bu yana nöbet eylemi başlatıldı. 
 
Kadın Vakfı’nın okul öncesi öğretmenlerden Suzan Bilen ve Qiymet Kılınç, kampta tecride karşı başlatılan nöbet eylemine ilişkin konuştu. 
 
‘Önderliğin düşüncelerini en çok yayan kadınlar’
 
Yaklaşık iki yıldır Abdullah Öcalan’dan hiçbir haber alınamadığını söyleyen Suzan Bilen, “İki yıldır Önderlik üzerinde ağır bir tecrit var. Tecrit onun şahsında tüm Kürt halkı üzerinde yürütülüyor. Özellikle de kadınlar tecrit altında. Çünkü özellikle kadınlar önderliğin düşüncelerini benimseyip yaygınlaştırıyor.  Bu yüzden de Önderlik şahsında kadınlar üzerinde kırım politikaları yürütülüyor. Sakine Cansız (Sara) arkadaşların katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Yine Paris’te bir kez daha  arkadaşlarımız katledildi. Onları saygıyla anıyoruz. Önderlik sadece Kürt halkının önderi değil o uluslararası bir önderlik. Önderlik Önderliğe yaklaşım ile halktan koparmak istiyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bunu başaramayacaklar. Çünkü Önderliğin düşün, felsefe ve ideolojisi halk içerisinde yayılmış ve de bir sistem haline gelmiş durumda. Bu yüzden hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar. Halk her zaman Önderliğe bağlı. İktidar nasıl engel çıkarırsa çıkarsın halk sürekli Önderlik ile birlikte” dedi. 
 
‘CPT sessiz’
 
Son yıllarda Kürt halkının dünyanın her yerinde ayağa kalktığını söyleyen Suzan, Mexmûr’daki nöbet eylemi hakkında şunları dile getirdi: “Buradaki nöbet eylemi ile sesimizi dünyaya duyurmak istiyoruz, Sorumlu olanların hareket geçmesini sağlamak istiyoruz. Önderlik üzerindeki tecridin kırılması için bu eyleme başladık. Önderlik üzerindeki tecrit kaldırılıncaya kadar da bu nöbet devam edecek. Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ile devletler sorumluluklarını yerine getirmiyor. Sözde demokrasi ve barış yanlısı devletler olduklarını söylüyorlar. Ancak sürekli sorunların kaynağı oluyorlar. Söz konusu Kürtler olduğunda 3 maymunu oynuyorlar. Sürekli bir şey yapacağız diyorlar ancak bu sadece söylemde kalıyor. Bir şey yapmıyorlar ve her seferinde bir gerekçe öne sürüyorlar. İsteseler bir şeyler yapabilirler ancak yapmıyorlar.”
 
‘Amacımıza ulaşıncaya kadar sürecek’
 
Tarih boyunca bir çok Kürt önderin haksızlığa karşı çıktığını ifade eden Suzan, “Ancak buna karşı düşman sürekli olarak Kürt halkını, kimliğini yok etmek istedi. Tüm bu saldırılara rağmen de Kürt halkı varlığını korumayı sürdürdü. Bugün Önderliğin şahsında Kürt halkının kimliği yok edilmek isteniyor. Önderliğin düşüncelerini ve felsefesini ortadan kaldırmak istiyorlar. Bugün dağlarda kimyasal silah kullanılıyor. Gerilla buna karşı direniyor. Kürt halkının da bu ruhla ayağa kalkması gerekir. Önderliğin yokluğu Kürt halkının yok olmasıdır. Kürt halkı tecridin bilincinde olmalı. T ecride karşı direniş ve mücadele içinde olmalı. Bu şekilde tecridi kırmalıyız. Bunun içinde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Amacımıza ulaşıncaya kadar da farklı eylemler yapmaya devam edeceğiz” diye belirtti.   
 
‘Kadınlar mücadeleyi büyütmeli’
 
2022 yılında büyük bedeller verildiğini dile getiren Suzan, son olarak şunları söyledi: “Önderlik iktidar için bir tehlike. Bu yüzden de onu etkisiz kılmak istiyorlar. Böylelikle hem Kürt kültürünü hem de Kurdistan doğasını yok etmek istiyorlar. Bir yandan da baktığımızda kadınlar katlediliyor. Bu yüzden yeni yılda biz kadınlar özellikle mücadelemizi büyütmeliyiz. Tecride karşı daha güçlü eylemler yapılmalı. Hem tecridi kırabilelim hem de Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlayalım. Bu da büyük bir mücadele ile olur. Bizim de eylemimiz sonuç alana kadar sürecek.”
 
‘Özgürlüğün anahtarı Önderlikte’
 
Qiymet Kılınç da “Önderlik üzerinde ağır bir tecrit var” diyerek nöbetlerinin öncelikle amacının tecridi kırmak olduğunu söyledi. Qiymet, “Önderliğimizi fiziki olarak özgürleştireceğiz. Yıllardır bir yok etme konsepti ile karşı karşıya.  Hiçbir haber alınamıyor. Bu yüzden Kürt halkı ve özgürlükten yana olan kesimler görüşme yapılmasını istiyor. İnsan haklarını savunduğunu söyleyen devletler ve CPT, söz konusu Kürtler olduğunda sağır dilsiz oluyor. Biz de Önderlikten bir haber alınıncaya kadar eylem kararı aldık ve sürdüreceğiz. Sorunların ve Ortadoğu’daki savaşın çözülmesinin anahtarı Önderliğimiz özgürlüğü. Önderlik özgürleşmeden Ortadoğu’daki savaş da son bulmayacak. Uluslararası güçler kendi çıkarlarından dolayı Ortadoğu’daki savaşın  bitmesini istemiyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Önderlik halkların kırmızı çizgisi’
 
“Bilsinler ki Önder Apo’nun fikir ve düşünceleri Kürt halkının yüreğine işlemiş durumda” ifadelerini kullanan Qiymet, devamla şunları aktardı: “Kimse bizi Önderlikten uzaklaştıramaz. Önderlik tüm halklar için kırmızı çizgi. Yokluğuna asla alışmayacağız. Onun özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz. Önderlikten bir haber alıncaya kadar eylemlerimizi sonlandırmayacağız.” 
 
CPT ve kurumlara çağrı
 
Qiymet,  son olarak Kürt halkına tecride karşı sessiz kalmama çağrısı yaparken, CPT ve uluslararası kurumların da sorumluluklarını yerine getirmelerini istedi.