HABER MERKEZİ - Hesekê Kantonu Ermeni Kadınlar Birliği, yaptığı açıklamada, 2’nci Paris Katliamı’nı kınanırken, Fransa hükümetinin sessizliğine de tepki gösterildi. 

 

Fransa’nın başkenti Paris’te Strasbourg Saint Denis Mahallesi’nde bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne 23 Aralık'ta silahlı saldırıda bulunarak, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evin Goyi), Kültür Hareketi’nden Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl'ın katledilmesi ardından Paris başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde ve Kürdistan’da eylemler düzenlenmeye devam ediliyor. NuJINHA’nın haberine göre, Hesekê Kantonu Ermeni Kadınlar Birliği, Hesekê’nin Kebaba Mahallesi’ndeki Ermeni Cemaati Meclisi önünde onlarca Ermeni kadının katılımıyla 2’inci Paris Katliamı’nı kınadı.

 

‘Mücadele etmek bizim görevimiz’

 

Kadınlar adına açıklama metnini okuyan Hesekê Kantonu Ermeni Kadınlar Birliği üyesi Maral Rabinson, "Öncelikle şehit ailelerine ve Kürt halkına başsağlığı diliyor, bu katliamı da kınıyoruz. Düşmanın saldırılarını devam ettirmesi direncimizi güçlendiriyor. Sahada olmak ve mücadele etmek bizim görevimizdir. Kürt halkına düşman olan Ermeni halkının da düşmanıdır, Paris’te üç öncü Kürt kadını 2013 yılında katledildi. Bu katliamın yıldönümü yaklaşırken, bilerek bir katliam daha gerçekleştirildi. Ama Türk devleti ve müttefikleri iyi bilsin ki onlardan intikamımızı alacağız ve örgütlülüğümüzle  ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle soykırım eylemlerini yeneceğiz”  sözlerini kullandı. 

 

‘Fransa hükümetinin sessizliğini kınıyoruz’

 

Açıklamaya katılanlardan Ermeni Kadınlar Birliği üyesi Marî Erdmiyan, Fransa hükümetinin sessiz kalmasının katliamın failiyle iş birliği içinde olduğunu gösterdiğini vurguladı. Marî, Fransa hükümetine şu sözlerle tepki gösterdi: “Hegemon devletler nasıl ki Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye ve Federe Kürdistan saldırılarına sessiz kalıyorsa bugün Türk devletinin Avrupa ülkelerinde düzenlediği siyasi katliamlar ve ırkçı linçlere de sessiz kalınıyor. Bu noktada Fransız devleti ve hükümeti için hak ve adalet kavramlarından çok Erdoğan iktidarının çıkarlarının daha önemli olduğu ortaya çıkıyor. Fransız devleti, ticaret ve jeo-stratejik politikaların çıkarlarına zarar vermemek için yasalarını ve kurallarını ihlal ediyor, toprakları üzerindeki egemenliğini feda ediyor. Dolayısıyla Fransız yargısı ve polisi, Türk faşist iktidarının tehdit ve saldırılarına karşı Kürt toplumunu koruma konusunda kendisini sorumlu görmemektedir. Aksine Fransız devleti kadın katillerini, siyasetçileri, sanatçıları, Kürt yurtseverleri katledenleri koruyor. Ermeni kadınları olarak bu sessizliği şiddetle kınıyor, bu imha eylem ve politikalarına karşı meydanlara çıkma çağrısı yapıyoruz.”

 

Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganıyla sona erdi.