Kuzey ve Doğu Suriye’nin mücadele dolu yılı
- 09:01 26 Aralık 2022
- Güncel
Medya Üren
HABER MERKEZİ - 2022 yılında verdikleri mücadeleyi değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyonu üyesi Jiyan Hisen, saldırılara karşı mücadele ve inşa çalışmalarını güçlendirdiklerini belirterek, 2023 yılında kadın ortaklaşmasını, örgütlülüğünü büyüterek kazanacaklarını vurguladı.
Rojava’da 12 yıl önce gerçekleşen ve dünya devrim tarihine bir kadın devrimi olarak geçen yeni yaşam inşasına yönelik saldırılar sürüyor. Türkiye ve destek verdiği grupların saldırılarına ve katliamlarına karşı kadınlar öncülüğünde verilen direnişten ise geri adım atılmıyor. Devrimin başından bugüne devam eden saldırılar 2022 yılında yoğunlaştı. 2022’de Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarına yönelik saldırıları ve yeni yaşam inşasını Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyonu Üyesi Jiyan Hisen değerlendirdi.
Kadın kazanımlarının arttığı bir yıl
2012 yılında gerçekleşen Rojava Devrimi’nin 10 yılını geride bıraktığını söyleyen Jiyan, devrime öncülük edenlerin ve damgasını vuranların kadınlar olduğunu belirtti. “Devrim bu nedenle dünyada kadın devrimi olarak yankılandı” diyen Jiyan, şöyle devam etti: “Devrimde büyük bedeller verildi. Özellikle devrimin başladığı günden bu yana DAİŞ çeteleri ve Türkiye’nin saldırıları sürüyor. Yine uluslararası güçler, Rojava’da var olan sorun ve çelişkilerin bitmesini istemiyor. Bu yüzden sürekli sessizler. Katliam ve vahşetin önünü açıyorlar. Özellikle de kadınlardan korktukları için onlara saldırıyorlar. Bu düşmanca politikalara karşı Rojava’daki kadınlar sürekli yenilik ve kendilerini geliştirme arayışındalar. Kazanımları koruma, çalışmaları geliştirme konusunda yoğun çabalar var. Bu saldırılara karşı kadınların kendilerini koruyacakları ve güçlendirecekleri bir ağları var. Özellikle bu son yılda art arda gelen saldırılar silsilesinde kadınlar hedef alındı. YPJ’nin öncüsü olan 3 kadın Jiyan Tolhildan, Barîn Botan ve Roj Xabûr hedef alındı. Devrimin yıldönümünde gerçekleştirdiğimiz çalıştayda 3 kadın insansız hava araçları ile Türkiye tarafından hedef alınarak katledildi. Cizîr Bölgesi yönetiminden Zeynep Saroxan aynı şekilde 2022 yılında hedef alındı ve şehit edildi. Yine savunma güçleri üyesi, Hogir’in annesi bu yıl içinde katledildi.”
‘Kadın devrimi örgütlülükle canlı tutuldu’
Saldırılar devam etse de kadınların çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerinin altını çizen Jiyan, “Bizler sürekli olarak örgütlülüğü büyütme ve eğitim çalışmalarını geliştirme çabası içinde olduk. Örgütlülüğü ve kendimizi geliştirerek kadın devrimi canlı tutuldu. Saldırılar içinde de çalışmalarımızı durdurmadık. Arkadaşlarımız hedef alındı ama buna karşı biz büyük bir motivasyonla çalışmalarımızı sürdürdük. Özellikle işgalci ve Kürt kadınlara saldıran zihniyete karşı eşbaşkanlık sistemimizi güçlendirdik. Diplomasi, siyaset, ekonomi, toplumsal, örgütsel her alanda sistemimizi geliştirdik. Kadınlar her alanda rol ve misyon sahibi. Bu süreçte sistemimizi oturtmak için bir kez daha kadınların yükü ağırlaştı. Ancak devam eden demokratik devrimde kadınlar her zaman öncü konumda. Süryani, Ermeni, Çerkes ve diğer halklardan kadınlar bu sisteme katılıyor” değerlendirmesi yaptı.
‘Erkekler de destek için alanlardaydı’
Jiyan, değişimin bir ihtiyaç olduğuna işaret ederken, 2022 yılı amaçlarından birinin de “zihinsel dönüşümü sağlamak” olduğunu vurguladı. Bu temelde bölgede erkekler için atölye ve eğitim çalışmaları gerçekleştirdiklerini dile getiren Jiyan, “Binlerce yıldır dayatılan, yerleştirilen zihniyeti değiştirmek için önemli adımlar atıldı. Demokratik bir aile için demokratik topluma ihtiyaç var. Bu yüzden de ailelerden, kadın ve erkeklerden başladık. 25 Kasım’da bunun sonucunu gördük. Alanlarda sadece kadınlar değil erkekler de vardı. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde erkekler alanlara çıktı bayraklarla. Erkeklerin kendilerini değiştirmesi gerektiğini söylediler. Açık ve kapalı eğitim devrelerimiz var. Bunun için imkanlar yaratıyoruz. Yine kadınlar için mesleki eğitim devreleri yapıldı. Her kurum bu konuda programlar oluşturdu. Yine kadınların her alanda direnişleri devam etti” şeklinde konuştu.
‘Önderliğin özgürlüğü için eylemler aralıksız sürüyor’
2022 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kırılması ve özgürlüğünün sağlanması için yoğun eylemler yapıldığını belirten Jiyan, şunları söyledi: “Önderliğimiz 23 yıldır tecrit altında. 7 yıldır da en üst boyuta ulaşmış durumda. Bu süreçte Rojava’daki kadınlar önderliğe sahip çıkma çabası içinde oldu. Sürekli kadınlar alanlardaydı ve eylemlere öncülük etti. Bilindiği gibi bu yıl hiçbir haber alınamadı ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ile görüşmediğine ilişkin bir bilgi paylaşıldı. Buna karşı kadınlar güçlü bir duruş sergiledi. Özellikle bu açıklama sonrası eylemler daha da arttı. Biliyoruz ki geldiğimiz düzey Önderliğimizin fikir ve düşünceleri sayesinde. Onun esareti bizim hepimize yönelik. Biz ona borçluyuz. Kadınlar bu yüzden Önderliğin özgürlüğü için öncülük etmeli.”
‘İşgal alanlarındaki şiddete karşı konferans düzenlendi’
Önemli gelişmelerden birinin de Türkiye’nin ve çetelerinin saldırılarının sürdüğü bölgelerde yaşandığının altını çizen Jiyan, özellikle Efrîn, Girê Spî, Serêkaniyê’de hak ihlalleri yaşandığını söyledi. Jiyan, “Bir yıl içerisinde birçok kadın katledildi, kaçırıldı. Bu yüzden buralardaki kadınların durumuna ilişkin bir konferans gerçekleştirmek istedik. Kuzey ve Doğu Suriye ile yurt dışından birçok kadın bu konferansımıza katıldı. Bu konferans da işgalcilerin kadınlara yönelik şiddetini yansıtmak açısından çok iyi ve başarılı geçti” ifadelerini kullandı.
Toplumsal Sözleşme yenilendi
Bu yıl aynı zamanda Toplumsal Sözleşme’yi de yenilediklerini kaydeden Jiyan, “Yaşanan önemli değişikliklere ilişkin Özerk Yönetim Toplumsal Sözleşme Komitesi oluşturuldu. 75 kadın, 75 erkek toplam 150 kişiden oluşan geniş bir komite. Toplumsal Sözleşme’nin hazırlanması için de 15 kadın, 15 erkek toplam 30 arkadaş belirlendi. Bu küçük komite bir sözleşme taslağı hazırladı. Bu tüm Kuzey ve Doğu Suriye’de okundu. Halkın da görüşleri alındı. Sözleşmenin ilkeleri onaylandı, konferans aracılığıyla kadın ve erkelerle paylaşıldı” dedi.
Suriye’deki sorunların çözümüne yaklaşım
Anayasa Komitesi olduğunu söyleyen Jiyan, Suriye’deki duruma hala bir çözüm bulunmadığını gördüklerini belirtti ve şöyle devam etti: “Doğru, bir komite var. Sürekli olarak Suriye anayasasını tartışıyor. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye halkı olarak içerisinde yer almıyoruz. Yer almak isteğimizi belirtiyoruz. Biz de Suriye’de genel bir çözüm arıyoruz. Bu komite bize bir taslak hazırlamıştı ve Suriye’nin sorunlarının çözümündeki rolümüzün ne olacağını ele almıştı. Özellikle de kadınların, Kuzey ve Doğu Suriye’nin rolünün ne olacağını ortaya koydu.”
Dünyadaki kadınların sorunları için çalışmalar
Ortadoğu ve Kuzey Afrika düzeyinde 2 inisiyatifin oluşturulduğunu belirten Jiyan, her yerde bulunan kadınların sorunlarının çözümünde yer almak için çalıştıklarını vurguladı. Jiyan, “Hangi ülkede olursa olsun fark etmez. Bu şekilde mücadele halkasını büyütmek istiyoruz. Özellikle Rojava Devrimi tüm Ortadoğu’yu etkilediği için daha fazla ilişki geliştirmek istedik. Bu yüzden de kadın yönetimi her iki inisiyatif içerisinde de yer aldı. Birincisi işgal ve kadın katliamlarına ilişkin, diğeri de NADA. Bilindiği gibi Eylül ayında Tunus’ta uluslararası bir konferans yapıldı. Rojavalı kadınlar olarak orada yer aldık. Burada özellikle kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekildi. Buraya katılan kadınların çoğu Rojava’ya gelip kadın örgütlülüğünü görmek istediklerini belirtti” sözlerine yer verdi.
‘Son saldırılar kırıma yönelik ancak başaramadılar’
Konferans sonrası birçok heyetin Kuzey ve Doğu Suriye’ye geldiğine işaret eden Jiyan, onlara çalışmalarını ve saldırıları anlattıklarını paylaştı. Avrupa ve Amerika’dan temsilcilerle görüşmeler yaptıklarını, başta Hesekê’deki Eloko suyunun kesilmesi olmak üzere pek çok sorunu gündemleştirdiklerini söyleyen Jiyan, “Aynı zamanda bölgeye yönelik bir ambargo da var. Son saldırılar çok şiddetliydi. Ancak amacına ulaşamadı. Buradaki kadınlar örgütlenmişti ve saldırılara karşı tutum sahibiydiler. Bu saldırılar özellikle iletişim, enerji ve ekonomik alanlara yönelikti, buralar hedef alındı. Yine buğday tarlaları, depolar hedef alındı. Bunların ne anlama geldiği belli. Bizi yaşatmak istemiyorlar. Bu saldırılara karşı biz de özsavunma içerisindeyiz. Bizler kimsenin toprağına saldırmıyoruz ve her zaman da barış için hazır olduğumuzu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘2023’te kadın ortaklaşmasını daha da güçlendireceğiz’
Jiyan, önümüzdeki yıla ilişkin görüşleri ile değerlendirmesini sonlandırdı: “Türkiye’nin yaptığı son saldırılarla birlikte tutuklu olan DAİŞ çeteleri harekete geçmeye çalıştı. Özellikle Hol Kampı’nda binlerce DAİŞ’linin olduğu yere saldırı yapıldı. Çetelere yol açmak istediler. Bu şekilde tekrar bölgeye saldırmasını amaçladılar. Çünkü bölgede uyuyan hücreleri var çetelerin. Bu saldırılara karşı biz de kendimizi savaşa hazırladık. Buna karşı hepimizin uyanık olması gerek. Eğer 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı deniyorsa biz de buna göre örgütlülüğümüzü daha da geliştireceğiz ve bu şekilde 2023 yılına gireceğiz. Kadın ortaklaşmasını güçlendirip, büyüteceğiz. Yani 2022 yılındaki eksikliklerimizi aşacağız. Kazanacağımıza bu temelde inanıyoruz ve umutluyuz.”