Esnaf tepkili: Krizin nedeni savaş
- 09:02 20 Aralık 2022
- Emek/Ekonomi
AMED - Ekonomik kriz her geçen gün derinleşirken, krizden en çok etkilenen kesimlerden olan esnafın tepkisi sürüyor. Esnaf kadınlar, devam eden savaşa işaret ederek, krizin 2023’te de düzeleceğine dair umutlarının olmadığını vurguladı.
İktidarın özel savaş politikalarının bir sonucu olarak yaşanan ekonomik kriz en fazla kadınları etkilemeye devam ediyor. Bir yandan ev geçindirmek, bir yandan da bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalan kadınlar, krize karşı tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.
Amed’de yıllardır esnaflık yapan kadınlar, kriz nedeniyle yaşadıklarını anlattı.
‘Savaşlardan dolayı bu hale geliyoruz’
Kuruyemiş dükkanında çalışan Zehra Çınar, her şeyin ortada olduğunu ve geçinemediklerini söyledi. Zehra, “Zaten her şey göz önünde ve yaşayarak görüyoruz. Zengin yine zengin oluyor, fakir daha fakir oluyor. Bu kriz neden oluyor, bir türlü anlam veremiyoruz ama bir çözüm bulunsa çok iyi olur. En azından düşük gelirli insanlarımız da bir şeyler alabilirsin, bir yere gelebilsin. Zenginin evine nasıl yemek giriyorsa fakirin de girsin istiyoruz. Yiyecek olsun giyecek olsun vs. gerçekten durum hiç iyi değil, umarım düzelir. Savaşlardan dolayı durum git gide kötüleşirken halimiz ortada. Bir yerde savaş çıktı mı kriz direkt bizi vuruyor. Kaşıkla veriyor kepçeyle alıyor. Ama umudumuzu kesmiyoruz. İnşallah daha güzel günler gelecek. Yaşananlara sadece bakakalıyoruz, bir şey de diyemiyoruz. Kimse bir çözüm üretmediği için biz de bu şekilde susup kalıyoruz. İnsanın içinden çözüm üretmek için her şeyi söylemek istiyor ama o çözüm gelir mi, birisi yapar mı bilemiyorum” diye belirtti.
‘Kadın olarak yaşamak çok zor’
Bir binada temizlik yapan ve kuaförde çalışan soyadını vermek istemeyen Büşra, tek başına ayakta durabilmenin zorluğuna dikkat çekti. Büşra, “Gerçekten hiçbir şey alınmıyor. Çocuğuma bakmakta çok zorlanıyorum. Binaları temizleyerek, ailemin geçimini sağlıyorum. Kızımı okula gönderiyorum, okutmaya çalışıyorum. Ama istediği bir takım şeyleri alamıyorum. Annem hasta ve yatağa bağlı, ama kimse bana yardımcı olmuyor. Tek başıma yetişemiyorum. Birilerinin sesimizi duymasını istiyorum. Kirayı ödüyorum, hasta anneme bakıyorum, kızımı okutuyorum. Birinin buna ‘dur’ demesi gerekir. Eskiden ihtiyacımız olan şeyleri alabiliyorduk ama artık hiçbir şey alabilecek durumda değiliz. Zar zor kiramı veriyorum. Ev geçindirmek zaten zordu. Ama şu dönemde daha da zor” dedi.
‘Ayakta durmaya çalışıyoruz’
Geçinebilmek için çalışmak zorunda olan kadınlardan biri de Şehnaz Akyıl. Zerzevan Konağı’nda aşçılık yapan Şehnaz, şöyle konuştu: “Ülkenin durumu ortada, hiçbir şey yapamıyoruz. Her gün artan zamlar nedeniyle halk kahvaltı bile yapamıyor. Zerzevan mutfağında bütün çalışanlar kadın. Patronlarımız genel olarak Sûr’dan personel almaya özen gösteriyor. Ekonomik krizden dolayı alanımızı küçültmek zorunda kalıyoruz. Bu da, bizim için çok zor oluyor. Son zamlardan sonra haliyle bizim kahvaltıya da etki ediyor. Çünkü karla zarar hemen hemen başa baş gidiyor. Ayakta durmaya çalışıyoruz. Ama bakalım ne zamana kadar böyle devam edecek. Beklentiler büyük ama bu şekilde devam ederse daha kötü bir hale geliriz. Personel alamayız. Mesela şu an 10 kişi yerine 4 kişi çalışıyoruz. Çıkartmak zorunda kaldıklarımıza çok üzülüyoruz. Hepsi ev geçindiren insanlar.”
‘Geleceğe dair bir umudumuz kalmadı’
“2023 yılı inşallah güzel bir yıl olur” diyen Şehnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pek umutlu değiliz. Seçimlerden önce veya sonra bir şeyler toparlandıysa, yoksa bu şekilde devam ederse her yer kapanır zaten birçok mekan kapatmak zorunda kaldı. Bu zamlar nasıl masalarımız boş denilecek kadar az. Çünkü insanlar gelemiyor, kahvaltı yapamıyorlar. Biz fiyatları hiç artırmak istemiyoruz. Asgari ücretin arttırılması pek bir şeyi değiştirmez, çünkü aynı anda her şeye zam geliyor. Aldığımız ücret daha eve gelmeden bitiyor. Biz başladığımızda asgari ücret 2 bin 200 TL idi. O zaman her ne kadar zorlansak da o parayla eve katkıda bulunabiliyorduk. Fakat şu an 5 bin 500 TL alıyoruz. Ama herhangi bir faydası olmuyor. Ben çalışmadan önce eşim tek çalışıyordu. Biz borç da verebiliyorduk, çocuk da okutabiliyorduk. Ben üç çocuk okuttum, ama hiç zorlanmıyorduk. Benim de çalışmamla beraber herhangi bir birikim veya gelecek yok artık.”
‘Sistemin değişmesi gerekiyor’
Çocuk yaşta çalışmak zorunda bırakılan Kader Günsün, otantik bir dükkanda çalışmaya devam ediyor. Ekonomik kriz nedeniyle fiyatların her geçen gün arttığını söyleyen Kader, alım gücünün düşük olduğu bir dönemi yaşadıklarını dile getirdi. Kader, “10 TL’ye aldığımız şal 60, 70 TL oldu. Hiçbir şey alınmıyor. Satışlar da düşmüş. İnsanlar artık karın doyurmak derdinde. Alışveriş de yapamıyorlar. Artık 100 TL 10 TL değerine düşmüş. Marketten bir bisküvi bile alamıyorsun. Burası turistik alan ama turist yok. Turist geliyor ama sadece yemek, gezmek, fotoğraf çekmek için geliyorlar, alışveriş yapmıyorlar. Umut her zaman vardır. Ama bu sistemin değişmesi lazım, eğitim sistemi, ekonomi sistemi, sağlık sistemi. Sistem değişsin, baştaki adam değişsin, ekonomi düzelsin, herkesin cebinde kendine yetecek kadar parası olsun. Buradan geçen 10 kişiyi durdur, hiçbirinin cebinde para yok. Herkesin tek sorunu ekonomi” diye tepkisini dile getirdi.