'İhanetçilere karşı susmayan bir zılgıttır Beritan'

  • 10:31 25 Ekim 2022
  • Güncel
 
DİYARBAKIR - Kadın özgürlük mücadelesinin öncü isimlerinden Bêrîtan Hevî’nin 30’uncu ölüm yıldönümünde, Gazeteci Binevş Sarya, Bêrîtan’ın 1992 yılında yarattığı direniş ve ihanete karşı mücadelenin bugün Güney Kürdistan’da devam ettiğini söyledi. Binevş, “Eğer nerede bir Kürt yaşıyorsa Beritan ruhunu yaşatarak, faşizme karşı savaşmalıdır” dedi.
 
"...İşte gördüğün gibi
 
Savaştıkça güzelleşiyor kadın.
 
Yok yok,
 
Sen demesen de ben bilirim.
 
Anlatmadı kalemim daha kavgamı.
 
Ben diyemedim denilmezi
 
Gelsin de Abidin çizsin
 
Bu kavganın resmini
 
Can bir, dava bir
 
Yol bir, yoldaş bir
 
Ve çizdiğin yolda ölümüne yürüyeceğime söz verirken,  
 
Şiarını haykırıyorum."
 
“Devrim fırtınalı kişilik ister! Devrim fırtınalı kişilik ister!" şiiriyle yaşama olan tutkusunu, kadın mücadelesini anlatan Bêritan Hevi, ardıllarına bıraktığı mücadele çizgisiyle Kürt kadınların özgürlük mücadelesinin de önünü açıyor. Bêritan, 1992 yılının 25 Ekim günü ihanete ve teslimiyete boyun eğmeyerek, zılgıtlar ve sloganlarla kendisini ölümsüzleştirdi. Bugün yüzlerce kadın Bêritan’ın bıraktığı mücadele çizgisi ve direnişi  Güney Kürdistan’da kimyasal silah ve nükleer bombalara karşı en üst safhalarda kendisini var etmeye devam ediyor.
 
Bêrîtan Hevî kimdir?
 
Dersim Katliamı’nda ele geçmemek için kendilerini uçurumdan atan Besê ve Zarifelerin ardılı olan Bêritan Hevî (Gülnaz Karataş), 1971'de Bingöl’de dünyaya gelir. Elazığ’da orta öğrenimini tamamlayıp, üniversite eğitimi için İstanbul’a giden Bêritan, Kürt özgürlük mücadelesi ile tanışır. O dönemlerde yürüttüğü mücadeleden kaynaklı tutuklanarak cezaevine girer. Kısa bir süre cezaevinde kalan Bêrîtan, 1991’de cezaevinden çıkar ve Kürt özgürlük mücadelesine katılır. Duruşu ve mücadelesi ile  büyük bir idol haline gelen Bêrîtan, 1992 yılının 25 Ekim’inde KDP peşmergelerinin eline esir düşmemek için son kurşununa kadar savaşır ve kendini Xaxurkê’nin Lêlikan uçurumundan zılgıtlar ve sloganlarla aşağı atar.
 
Kürt kadın mücadelesinde öncü olan Bêrîtan, o tarihten bu yana doğan binlerce çocukta yaşatılmaya devam ediyor. Öte yandan her Kürt kadının hayalini oluşturan Bêrîtan’ı aynı yolda mücadele verdiği ve yaşamını yitiren gazeteci-yönetmen Halil Uysal 2005 yılında çekiği “Bêrîtan” filmiyle anlatır.
 
Gazeteci Binevş Sarya, 1992’de bir araya geldiği Bêrîtan Hevî’yi anlattı.
 
‘Bêrîtan çok farklıydı’
 
Bêrîtan’ın yaşamını yitirmeden öncesi ve sonrasında gelişen kadın mücadelesinin uzun soluklu olduğunu belirten Binevş, kadın mücadelesi veren özelde de Kürt kadın mücadelesi veren kadınların önünde saygı ile eğildiklerini söyledi. Binevş, “Kadınların partisi olarak özgürlük mücadelesi ele alınıyor. Bêrîtan’ın kişiliği direnişi yaratıyordu. Ben daha önce verdiğim röportajlarda da belirtmiştim, her ne kadar küçük de olsam Bêrîtan’ın insanlara aşıladığı umut, verdiği mücadele, orada bulunan arkadaşlarla ilgilenme çok farklıydı. Bêrîtan, katılımından çok kısa süre sonra bir gün Nuda Karker diye bir arkadaşa soruyor, bu arkadaş Botan’da şehit düştü, YJA STAR Konsey üyesiydi. Beritan ve Nuda çok kısa aralıklarla katılım yapıyorlar ve beraber Xakûrke alanına gidiyorlar. Beritan komutan olduktan sonra Nuda arkadaşa soruyor ‘nasıl komutanlık yapabilirim?’ diye. ‘Tüm Şervanlarından daha erken kalkacaksın, sabah keşif yaparsın, Mirtoxe yaparsın, yemek kalırsa yersin, akşamları Şervanlarını kontrol edersin üstünde yağmurluk var mı yok mu?  Eğer yer olursa onların yanında uyursun olmazsa biraz daha aşağıda uyursun’ diyor Nuda. Komutanlığı böyle öğretiyorlar birbirine, bu da PKK’de komutanların fedakarlığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Gerilla mücadele bağlılığıdır’
 
Özgürlük mücadelesi içerisinde okuma yazma bilmeyenlerle Beritan’ın yakından ilgilendiğini ekleyen Binevş, “Kadın ordulaşma bu şekilde inşa ediliyor. Gerilla denildiği zaman fedakarlık, umut, sevme, mücadele bağlılığıdır. Heval Beritan çok kısa bir süre gerillada kalıyor. Ama bıraktığı mücadele mirası çok farklı. Evet belki kadın ordulaşması 1995 yılında yapıldı. İlk kongresi bu tarihte yapıldı ancak 1990’lardan önce özelde de 1991 yılında kadın Gerillalar Botan, Zagros, Amed, Mardin, Xakûrke’de kadınlar kendi birliklerini oluşturuyorlar. O yıllarda kadın gerillalar ilk defa Doçka silahını kullanıyorlar ve mücadele tarihinde ilk helikopteri düşürüyorlar. Bugüne gelindiğimizde kadın ordulaşması 30 yılını geride bırakıyor. Önderlik’te belirtiyor bu zamana kadar kurulan tüm ordular erkeklerden oluşuyor, aslında buna bir alternatif olarak kadın ordulaşması oluşuyor” diye konuştu.
 
‘1992 yılının direniş ruhu bugün yine yaşanıyor’
 
Binevş, 1992 yılında Türkiye’nin Güney Kürdistan’da birçok yerine saldırdığını kaydederek, şunları söyledi: “Özelde de Federe Kürdistan Bölgesi’nde Türkiye, KDP’nin desteği ile gerilla alanlarına saldırıyordu. Bugünü ve 1992’yi karşılaştırdığımız zaman arada hiçbir fark yoktur. O zamanda Kürt özgürlük mücadelesine öncülük eden kadınlardı, yine o zamanda KDP’nin desteği ve ortaklığı ile saldırı oluyor. O zaman da son model teknolojik silahlarla saldırı yapıyorlardı. Bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Beritan’ın direniş ruhu bugün yine Medya Savunma Alanları’nda yaşanıyor.”
 
‘Beritan’ın eylemi Kürt’ün Kürt’e ihanetine karşıdır’
 
HPG’nin geçtiğimiz günlerde 17 gerillanın kimyasal silahlarla yaşamını yitirmesini açıkladığını hatırlatan Binevş, “Medya Savunma Alanlarında yaşanan direniş ve Türkiye’nin bu direniş karşısında kullandığı kimyasal silahlar, nükleer bombalara karşı, alanlara çıkarak intikam almak gerekiyor. Tüm saldırılara rağmen gerillaların geri adım atmadığını biliyoruz. Beritan da aynı şekilde zılgıt ve sloganlarla kendisini uçurumdan atıyor. Beritan’ın eylemi Kürt’ün Kürt’te ihanetine karşı oluyor. Güney Kürdistan’ın tüm toprakları şu an Türkiye’nin işgalinde. Eğer bugün Başûr’da nefes alınacak bir yer kaldıysa bu gerillanın bulunduğu alanlardır. Bugün Başûr’da Beritan’ın mücadele çizgisi ile bir savaş veriliyor. Kadın ordulaşması Beritan şahsında inşa edildi, Sema ve Zilan şahsında partileşti. Beritan şahsında şunu gördük, eğer kadın ordulaşırsa savaşabilir, irade olabilir. Erk sistem zaten parçala ve yönet üzerinden kendisini var ediyor. Buna karşı da örgütlenme, ordulaşma ve partileşme gerekiyordu. Beritan’ın ruhu bunu yarattı” dedi.
 
‘Jin, jiyan, azadi sloganı etrafında kenetlenmeliler’
 
Binevş, Rojhilat ve İran’da kadınların “Jin jiyan azadi” sloganı etrafında örgütlendiğini ve serhildana kalktığının altını çizerek, “Jin jiyan azadi felsefesini Önder Apo yarattı. Ancak şu an baktığımız zaman bu felsefenin dünyanın dört bir tarafına yayıldığını görüyoruz. Bu da kaynağını kadın ordulaşmasından alıyor. AKP-MHP iktidarının gerillaya karşı başlattığı kimyasal silah saldırılarına karşı halk her yerde alanlara inmeli ve Beritan’ın yarattığı direniş ruhuna sahip çıkmalıdır. Eğer onlar Kürdistan dağlarında kimyasal silahlarla gerillaya saldırıyorlarsa, o zaman her yerde alanlara inmeliyiz. Eğer biz bugün gerillanın verdiği mücadeleye sahip çıkmazsak sonra Kürt adına bir şey kalmayacaktır. Bugün PKK ve PJAK’a yönelik saldırılar sadece bir partiye saldırı değildir; Kürtlere bir saldırıdır. Eğer nerede bir Kürt yaşıyorsa Beritan ruhunu yaşatarak, faşizme karşı savaşmalıdır. Jin, jiyan, azadi sloganı etrafında kenetlenmeliler” ifadelerini kullandı.