Hülya’nın katledilmesine tepki: Korumadınız
- 15:28 24 Ekim 2022
- Güncel
İZMİR - Katledilen Hülya Şellavcı’nın cenazesi ailesi tarafından defnedilirken, kadınlar, katliamda yargının ihmaline dikkat çekerek, "Korumadınız” diyerek yargıya tepki gösterdi.
İzmir’in Bornova ilçesinde 22 Eylül’de Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki iş yerinde boşanma aşamasındaki eşi Kaffar Yeğin tarafından ateşli silahla katledilen Hülya Şellavcı’nın cenazesi ailesi tarafından Paşa Köprü Camisi'ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazına Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Şiddetle Mücadele Grubu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Kadınlar burada, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Artık ölmek istemiyoruz” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını attı.
Ardından Hülya’nın cenazesi ailesi tarafından alınarak Paşa Köprü Mezarlığı'na götürülerek defnedildi.
‘İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmeli’
Cenaze namazından sonra ajansımıza konuşan Kadın Gücü Dayanışma Derneği Başkanı Birgül Yılmaz Doğan, Hülya’nın katledilmesini kınayarak şu sözleri kullandı: “Kadın cinayeti işleyenlere müsamaha gösteriliyor. Gün geçtikçe kadın kayıplarımız çoğalmaya devam ediyor. Kaç kadın öldürüldü. Kaç kadın daha öldürülecek? İstanbul Sözleşmesi’nin tekrardan yürürlüğe girmesini isteriz. Kadınlar için çok önemli.”
‘Bütün şiddet eşitsizlikten çıkıyor’
Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Şiddetle Mücadele Grubu Başkanı Funda Özdemir ise, Hülya’nın defalarca şikayetçi olmasına ve koruma kararına rağmen katledildiğini belirtti. Funda, “Neden etkin koruma sağlanmıyor, neden 6284 sayılı yasa uygulanmıyor? Neden İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bu topluma ne zararı olabilir? Bütün şiddet adaletsizlik bu eşitsizlikten gelmiyor mu? Akıl tutulması yaşanıyor. Ezgi Zerkin’de Sezen Ünlü’de olduğu gibi Hülya da şikayetlerine koruma kararına rağmen katledildi. Yasalar etkin uygulansın, kolluk görevlileri üzerine düşeni yapsın. Kadın cinayetlerini duymak istemiyoruz, artık yeter” dedi.
‘Devlet gözünü kapattı’
Hülya’nın akrabası olan Cemre Şahin ise, Hülya'nın güçlü bir kadın olduğunu, Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki işyeri sahibi tek kadın olduğunu dile getirdi. İkinci eşinden ayrılmak istemesinin hata olmadığını vurgulayan Cemre, “Hülya teyzenin 4 kere talebi var. Devle bunu önemsememiş. Polise gidip şikayet ettiğinde ‘şahit yok’ diyerek geri çeviriyorlar. Hakimin kararıyla adamın ifadesi alınmıyor, takip kararını reddediyorlar. Aslında devletin yetersiz olması, gözünü kapatmasıyla gerçekleşen cinayet” şeklinde konuştu.
‘Yakalama emri 24 saat sonra çıkarıldı’
Son bir haftada onlarca kadının katledildiğini dile getiren Cemre, “Katilleri bulunamıyor. Nasıl silah alabiliyorlar. Yargılanması gereken adam hakkında 24 saat sonra yakalama emri çıkarıldığı için kaçtı adam. Şimdi kim bilir nerede?” diye sordu.
‘Güçlü bir kadını bir erkek ve devlet katletti’
Fail erkeğin Hülya’nın güçlü olmasını kendine yedirememiş olabileceğini ifade eden Cemre, “Daha önce de saldırdığı için teyzem önlemini almış. Almasına rağmen bunlar başına gelmiş. Kendini savunmaya çalışmış ama yalnız bırakılmış. Aslında bir adamın öldürdüğü kadından bahsetmiyoruz. Bir devletin, bir hükümetin öldürdüğü kadından bahsediyoruz. Tek başına bir şeyler başarmış bir kadın, bir erkek ve devletin ihmali yüzünden katledildi” sözlerini kullandı.
Dava hakkında
Fail erkek Kaffar Yeğin’in yakalanması için çalışmalar devam ederken Hülya’nın kızının eşi ve avukatı Ensar Aktürk, basına verdiği demeçte failin tehditleri üzerine 3 Ekim'de uzaklaştırma kararı aldırdıklarını, buna rağmen 8 Ekim'de iş yerine giderek tehditlerini sürdürdüğünü söylemişti. Üçüncü ihlalden sonra İzmir 16. Aile Mahkemesi’nden tazyik hapsi talep ettiklerini, hâkimin 15 Aralık 2022'de karşı tarafı dinlemek üzere duruşma yapma kararı verdiğini ifade eden Ensar, dördüncü ihlalden sonra Adalet Bakanlığı Şiddeti Önleme Merkezine başvurduklarını, ancak randevu günü gelmeden Hülya’nın katledildiğini ifade etmişti. 6284 sayılı kanunla ilgili tedbirleri olmasına rağmen tazyik hapsi uygulanmadığını, hatta son ikisinde failin ifadeye dahi alınamadığını ekleyen Ensar, kanunun ihlal edildiğini, Hülya’nın can güvenliğinin olmadığını dile getirmişti.