HDP kimyasal silah kullanımını Meclis gündemine taşıdı
- 14:15 20 Ekim 2022
- Siyaset
ANKARA - HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına dair Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Türkiye’nin Zap, Avaşin ve Metina’da kullandığı kimyasal silah saldırılarını Meclis gündemine taşıdı. Meral ve Saruhan, konuyla ilgili Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Önergede, “18 Ekim 2022’de medyaya düşen görüntüler ve öncesinde de Irak Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki yerel kaynaklardan kamuoyuna ulaşan bilgiler göz önüne alındığında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı birliklerin kırsal bölgelerde kimyasal niteliğe haiz araçlara ve uluslararası hukuka aykırı operasyon yöntemlerine ağırlık verdiği iddiaları ifade edilmektedir. Görüntülerde, tünel girişlerinde yoğun dumana sebep olan bazı cisimlerin bırakılarak bölgeden uzaklaşıldığı ve uzaktan bu cisimlerin patlatılarak tünellerin içine kimyasal bir tür gazın sevk edildiği görülmektedir. TSK envanterinde kimyasal silah bulunmadığı konusunda hükümet kaynaklarınca sıkça açıklamalar yapılsa da, bu tür kimyasal araçların basit ürünlerden imal edilebileceği ve kayıt dışı olarak kullanılabileceği bilimsel ve uluslararası kaynaklardan bilinmektedir” denildi.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin de hatırlatıldığı önergede şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Cenevre Konvansiyonu ile kimyasal silahların kullanımının yasaklanmasına ilişkin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC) ile bu uluslararası sözleşmeler esas alınarak TBMM tarafından 14 Aralık 2006’da onaylanan ‘Kimyasal Silahların Geliştirilmesi, Üretimi, Stoklanması ve Kullanımının Yasaklanması’ hakkında 5564 Sayılı Kanuna göre yurtiçinde olduğu gibi yurt dışında da Türkiye Cumhuriyeti’ne tabi her vatandaş kimyasal kullanımından hukuk karşısında sorumludur ve cezalandırılmalıdır. Ayrıca toksik ve biyolojik silahların üretimini yasaklayan Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’ne Türkiye 1974 yılında taraf olmuştur. Tadil Edilmiş II. ve IV. Protokoller ile birlikte Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi’ne (BKSS) Türkiye 2005 yılında taraf olmuştur. BKSS insanlık dışı yaralamalara sebep olan belirli silahların kullanımını yasaklamaktadır.”
Önergede, Bakan Süleyman Akar’ın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:
“* Kimyasal madde veya araç kullanımı iddialarına dair bir soruşturma başlattınız mı? Başlattıysanız soruşturmanın kapsamı nedir?
* Türkiye’nin de taraf olduğu ve imzaladığı uluslararası sözleşmelerde ve kendi yasalarımızda kimyasal silahların ve/veya maddelerin kullanılmasının yasaklanması hakkında Milli Savunma Bakanı olarak şimdiye kadar hangi önlemleri aldınız?
* Milli Savunma Bakanı olarak 13 Şubat 2021’de TBMM’de bilgi verirken söylediğiniz, ‘sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır’ sözü Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin 5. Maddesi’ne aykırı değil midir?
* Yasaklı kitle imha silahlarının da operasyonlarda kullanıldığına ilişkin kamuoyuna ciddi iddialar ve bazı görüntüler yansımakta, hatta etkilenen bölgelerde doğanın da ciddi biçimde tahrip edildiği bilgileri paylaşılmaktadır. TSK veya birlikte hareket eden gayri nizami kimi güçler Kuzey Suriye’de ve Irak sınırları içerisinde resmi envanter dışı silah veya mühimmat kullanmış mıdır?
* Operasyonlarda kimyasal ve/veya kitle imha silahı niteliğindeki silah ve araç kullanımının savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında olduğunun yasalar ve uluslararası sözleşmeler nezdinde belirtilmiş olması dikkate alındığında, Milli Savunma Bakanı olarak iddiaların araştırılması için uluslararası heyetleri operasyon alanlarına davet etmeyi düşünüyor musunuz?“