Dört bir yanda kimyasal silah kullanımı protesto edildi

  • 14:04 20 Ekim 2022
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Türkiye'nin gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısından dolayı birçok kentte  yapılan protestolarda, saldırıların insanlık suçu olduğu ve bu suça karşı harekete geçme çağrısı yapıldı. Protestolarda ayrıca saldırıya dair araştırma yapılması istendi. 
 
Türkiye'nin Güney Kürdistan'a yönelik kimyasal silah ile gerçekleştirdiği saldırılara  karşı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin de aralarında olduğu birçok kişi, "Kimyasal Silah Kullanmak İnsanlık Suçudur" şiarıyla  Diyarbakır, İstanbul, Van ve daha birçok kentte protesto eylemi gerçekleştirildi. 
 
İstanbul 
 
Türkiye'nin Güney Kürdistan'a yönelik kimyasal silah ile gerçekleştirdiği saldırılara karşı Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER), Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Enstîtuya Kurdî ve Barış Anneleri İnsiyatifi, “Kimyasal Silah Kullanmak İnsanlık Suçudur” şiarıyla Şirinler Yürüyüş Yolu İş Bankası önünde protesto eylemi gerçekleştirmek istedi.
 
Yüzlerce kişi katıldı
 
Eylem öncesi Şirinevler Meydanı ile Yürüyüş Yolu Caddesi onlarca gözaltı aracı ve polis tarafından kapatıldı. Yüzlerce kişinin bir araya geldiği eyleme Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), HDP Gençlik Meclisi üyeleri ve tutsak yakınları da destek verdi.
 
Sloganlarla direndiler
 
Bankanın önünde toplanan kitle yüzlerce polis tarafından kalkanlarla ablukaya alındı. Bu esnada çekim yapmak isteyen gazeteciler de alandan uzaklaştırıldı. Ardından polis saldırısı ile kitle gözaltına alındı. Gözaltılara ve kimyasal silahlarla katledilenlere karşı kitle, “Katledilenler İsyanımızdır”, “Kahrolsun faşizm” sloganları ile direnerek protesto etti. Gözaltına alınmaya çalışan bir gazeteci de çevrede bulunan yurttaşların tepkisi üzerine bırakıldı.
 
Alkışlarla yürüdüler
 
Daha sonra Onur Sokak’ta bir araya gelen kitle ise yürüyüş gerçekleştirerek kimyasal silah kullanımını alkışlarla protesto etti. Kitle, “Türkiye Cumhuriyeti, Kürdistan’da yürüttüğü savaşlarda kimyasal silah kullanarak savaş suçu işliyor. Bizler de buna karşı sesimizi yükseltmek ve protesto etmek için yürüyoruz. Savaş hukukuna aykırıdır, bu hukuksuzluğa karşı kamuoyunun ve toplumun sesini tepkisini göstermesi gerekmektedir” sözleriyle katliama dikkat çekti. Yürüyüş gerçekleştiren kitle alkışlar eşliğinde, “Kimyasal suçtur, suça ortak olma”, “Kürdistan’da kimyasala hayır”, “Savaşa hayır”, “Kahrolsun AKP, işbirlikçi KDP” sloganları attı.
 
‘İnsanlık suçu!’
 
Yürüyüş Yolu Caddesi’nde açıklama metnini okuyan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Zehirleyici ve benzer gazların kullanılması yasaklanmıştır. Kimyasal silahların kullanılmasını yasaklayan anlaşmalar Cenevre’de imzalanmış ve 1928’de yürürlüğe girmiştir” dedi. 1949 Cenevre Sözleşmesi’ne Türkiye’nin 1977’de taraf olduğunu anımsatan Musa, devamında şunları kaydetti: “Türkiye taraf olduğu sözleşmelere ve Güney Kürdistan’a yönelik birçok kez kullanıldığı ispatlanmasına rağmen uluslararası güçler yani bu sözleşmeyi uygulamakta sorumlu olan kurumlar sessiz kalarak devletin insanlık suçu işlemesine yardımcı olmaktadır. Uluslararası kurumların sessizliğinden cesaret alarak ve Güney Kürdistan’da bu silahları kullanan devlet bundan vazgeçmelidir. Özellikle 2021 yılından bu yana bu topraklarda Türk devletinin başlattığı savaş hala devam etmektedir.
 
İlgili kurumları araştırmaya çağırıyoruz
 
Bombalar ve kimyasal silahların kullanılması insanlık suçudur. Kimyasal silah sonucu iki elini kaybeden yaklaşık 80 gündür de adalet nöbeti tutan Güney Kürdistan halkı, çatışmalı bölgelere yakın yerlerde oturan insanlardan yaşam güvencesi olmadığı için zorla çıkartılmaya çalışıyorlar, tedirginler. Biz herkesi bu sözleşmelere karşı duyarlı olmaya, uluslararası kurumları da bu iddiaları araştırmaya çağırıyoruz.”
Eylem alkışlarla son buldu.
 
Diyarbakır
MEBYA-DER öncülüğünde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde kimyasal silah kullanımına karşı bir araya gelmek isteyen kitle engellendi. Aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Barış Anneleri Meclisi, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), TJA, Rosa Kadın Derneği ve sivil toplum örgütlerinin de bulunduğu kitle gruplar halinde polis ablukasına alındı.
 
Barış Anneleri polislerin engellemesine tepki göstererek, “Anneler ağlamasın diyoruz. Barış olsun diyoruz. Tek bir anne ağlamasın diyoruz fakat yapılanlar ortada” dedi. Ardından konuşan MEBYA-DER Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, “Dünyada, Türkiye’de açıklamalar oldu. Burada basın açıklaması yapacağız dedik fakat etrafımızı kapattılar çembere aldılar. Kimyasal silah kullanılmasın. Katliam olmasın” demesiyle polisler kalkanları kaldırarak basının görüntü almasını engelledi.
 
‘Uluslararası güçler sessiz kalıyor’
 
Uzun bekleyişin ardından kitlede yer alanlar ablukadan çıkarak, MEBYA-DER binası önünde yeniden bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Şeyhmus Karadağ, Türkiye’nin kimyasal silah sözleşmesine taraf olduğunu söyledi. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere rağmen kimyasal kullandığına değinen Şeyhmus, uluslararası güçlerin sessiz kaldığına dikkat çekti.
 
Yapılan açıklamanın ardından polis kitleye müdahale ederek 8 kişiyi gözaltına aldı.
 
Bina önünde kitlenin ve polisin bekleyişi sürüyor. 
 
Mardin
MEBYA-DER Mardin Şubesi’nin çağrısıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, kimyasal silah saldırıları protesto etti.
 
‘Savaş suçu’
 
Kitle adına ortak açıklamayı okuyan avukat Azad Bayram, iktidarın her gün hak ihlallerine bir yenisini eklediğini kaydederek, “Kaostan beslenen iktidarın cezaevleri başta olmak üzere tüm ülkeyi tecrit koşullarında yönettiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar ülke sınırlarını geçmiş ve en son yayınlanan görüntülerde, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde kimyasal silahların kullanıldığına dair bulgular da ortaya çıkmıştır. Kimyasal silah kullanımı, uluslararası sözleşmeler ile yasaklanan ve lanetlenen bir savaş suçu olarak tanımlanmıştır” dedi. 
 
‘Suçun işlenmesine müsaade etmeyeceğiz’
 
Yayınlanan görüntülerde Türkiye’nin Nisan 2021’den bu yana sistematik bir şekilde kimyasal gaz, taktik nükleer silah, termobarik bombalar ve hardal gazı gibi öldürücü, boğucu kimyasal silahları kullandığının ortada olduğunu ifade eden Azad, bölgede önceki aylarda yapılan incelemelerde de kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini söyledi. Azad, 17 HPG’linin hayatını kaybettiği kimyasal saldırıya dair görüntülerin bölgedeki coğrafik tahribatın da boyutunu gözler önüne serdiğini söyleyerek, şunları ekledi: “Kimyasal silahlarla sadece insanlığa karşı suç işlenmiyor, doğada yaşayan canlılar ve doğanın ekosistemi tahrip ediliyor. Buna rağmen kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi’nin taraf ülkeleri sessiz kalmaktadır. Bu sessizliğin insan hakları ihlali olduğunu ve bu sessizliğin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Biz sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları olarak; insanlık suçu işlenmesine asla ama asla müsaade etmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” 
 
Açıklama, "Anaların öfkesi katilleri boğacak" sloganıyla son buldu.
 
Van
Van’da Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde HDP Edremit İlçe binası önünde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya HDP, DBP,  DTK, TJA, ÖHD, Aryen Sanat, Şanowan, Serhat GÖÇ-DER, Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (ARSİSA), Bilim Antropoloji Sanat ve Kültür Derneği (BASK-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Barış Anneleri Meclisi, Baro avukatlarının yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Eylemde “Kimyasal silahların kullanılması uluslararası hukukun ihlali ve bir insanlık suçudur. Sessiz kalma” pankartı taşınırken, açıklamayı  MEBYA-DER Eş Başkanı Hanım Polat okudu.
 
'Cenevre Sözleşmesi'nin gereği yerine getirilmeli'
 
Kimyasal silahların kullanımı sonucu iki yeğenini kaybeden Xoşnav Atanın yaklaşık 80 gündür OPCW önünde Adalet Nöbeti tuttuğunu kaydeden Hanım, Güney Kürdistan halkı ve çatışma bölgelerine yakın yerlerde oturan insanların yaşam güvencelerinin olmadığı için tedirgin olduklarını vurguladı. Hanım, “Kullanılan Kimyasal silahlarla sadece insanlığa karşı suç işlenmiyor, doğada yaşayan canlılar ve doğanın eko sistemi tahrip ediliyor. Yaşanan bu insanlık dışı suçlara karşı tüm dünya kamuoyu başta olmak üzere BM kendisinin hazırladığı ve onayladığı Cenevre sözleşmesinin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Yine OPCW derhal bölgeye bir heyet göndererek gerekli incelemeleri yapıp işlenen insanlık suçuna ortak olmadığını gösteren adımları ivedilikle atmasını bekliyoruz” çağrısında bulundu.ü
 
‘Kürt çocuklarına kimyasallar yağdırıyorsunuz’
 
Hanım’ın ardından söz alan HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç da AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Mehmet Ali Çelebi'ye grup toplantısında rozet taktığı sırada sarf ettiği cinsiyetçi ve Kürt düşmanı söylemlerini hatırlatarak "Kürt çocuklarını sınırda katlediyorsunuz, Helikopterden atıyorsunuz, kimyasallar yağdırıyorsunuz?” şeklinde konuştu.
 
‘TSK’nin başarısı Kürt çocuklarını katletmesi midir?’
 
Türkiye yetkililerinin kimyasal silah kullanımına dair, “TSK’nin başarısını hazmedemiyorlar” şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren Murat “Başarı diye övündüğünüz şey Kürt çocuklarını katletmek mi?” ifadelerini kullandı. Son olarak tek çözümün “Kürt sorununun demokratik yötemlerle çözülmesi" olduğunu vurgulayan Murat, Türkiye'deki muhaliflere seslenerek “ suça ortak olmayın!” çağrısında bulundu.
 
Açıklama, “ Kimyasal silahlara hayır!”, “ Şehit namirin!” sloganları alkış ve zılgıtlarla son buldu. 
 
Batman
MEBYA-DER öncülüğünde Batman Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen açıklamaya, HDP Batman Milletvekilli Necdet İpekyüz, TJA, Barış Anneleri Meclisi, , İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, TUAY-DER, HDP, DBP yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Katılımın yoğun olduğu açıklamada, “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur” yazılı pankart açıldı. 
 
Açıklama yapan MEBYA-DER Batman Eşbaşkanı Medeni Onar, uluslararası güçlerin Türk devletinin insanlık suçlarını işlemesini teşvik ettiğini belirtti.
 
Urfa
Urfa'da DBP İl Örgütü öncülüğünde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılmak istenen protesto eylemi öncesi, HDP Urfa İl Örgütü yüzlerce polis tarafından ablukaya alındı. Ablukaya rağmen HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Özgür Kadın Hareket (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile onlarca kişi, HDP il binasında bir araya geldi. Kitle “Kimyasal insanlık suçudur” dövizleri ve alkışlar eşliğinde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe engel olan polis, kalkanlarla kitleye saldırdı. Bunun üzerine “Bijî Kurdistan, bimre îxanet” sloganları atan kitle, polis saldırısına rağmen oturma eyleminin ardından HDP İl Örgütü önünde açıklama yaptı. 
 
‘Türkiye’den hesap sorulmalı’
 
DBP Urfa İl Eşbaşkanı Hidayet Enmek, uluslararası kurumlara kimyasal silah kullanımına karşı harekete geçme çağrısında bulundu. Kimyasal silah kullanımının insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunun altını çizen Hidayet, Federe Kürdistan Bölgesi hükümetinin sessizliğine tepki gösterdi. Hidayet, kimyasal silah kullanımının belgelendiğini vurgulayarak, bütün demokratik kitle örgütlerini buna karşı harekete geçmeye çağırdı.
 
HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, şunları söyledi: “AKP-MHP iktidarı yıkılıyor. Ayakta kalmak için Kürt halkının kazanımlarına saldırıyorlar. Federe Kürdistan Bölgesi’ne saldırılar bu temelde uzun zamandır devam ediyor. Birçok kez saldırılarda kimyasal silahlar kullanıldı. Kimyasal silah kullanımını kınıyoruz. OPCW buna sessiz kalamaz, Türkiye’den hesap sormalı. Kürt çocuklarının kimyasal silah ile katledilmesini kabul etmiyoruz. Artık yeter. Sonuna kadar işgal saldırılarına karşı mücadele edeceğiz. Halepçe’de de kimyasal silah kullanıldı” hatırlatmasında bulundu.
 
Dersim
 
HDP Dersim İl Örgütü, kimyasal silah saldırılarını oturma eylemi ile protesto etti. Sanat Sokağı’nda yapılmak istenen açıklama engellenince HDP’liler, parti binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Polisin engellemesi üzerine parti binasına geçen HDP’liler, burada "Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur" yazılı pankart açtı. Burada kısa bir konuşma yapan HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nazlı Çelik Öz, kimyasal kullanımının olası katliamlara kapı araladığını, demokratik kamuoyun mevcut gelişmelere karşı ses çıkartması gerektiği çağrısı yaptı. 
 
Antep
 
Antep'te DBP, HDP ve TJA, Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. Polisler valilik yasağını gerekçe göstererek açıklamayı engelledi. Açıklamanın engellenmesine tepki gösteren kitle,  DBP Antep il binasına geçerek basın toplantısı gerçekleştirdi. Salonda “Kimyasal silah insanlık suçudur” pankartı açıldı. DBP Antep İl Eşbaşkanı Etem Ünal, polisin açıklamayı engelleme kararının keyfi olduğunu vurguladı. Kimyasal silah kullanımına dair gelişmelerin Kürdistan halkları üzerinde endişe yarattığını ifade eden Etem, uluslararası kurumları göreve çağırdı.  
 
Şırnak
Şırnak’ın İdil ilçesinde HDP ilçe binasının önünde MEBYA-DER öncülüğünde oturma eylemi düzenlendi. Eyleme, HDP milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş ile çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklaması yapmak isteyen kitleye polis valiliğin “iki günlük” yasağını gerekçe göstererek izin vermedi. Ancak kitle engellemeye rağmen oturma eylemi gerçekleştirdi. 
 
Oturma eyleminden sonra kısa bir açıklama yapan Hasan Özgüneş, “Türkiye’de kirli savaşın her türlüsü halkımız üzerinde yürütülüyor, baskı uygulanıyor. Faşizmin alası en demokratik haklarımız üzerinde bir kılıç gibi sallandırılıyor. En masumane açıklamamız bile tehditle, şantajla valilik tarafından önümüze konuluyor. Oysa ki biz savaş olmasın, barış olsun, özgürlük olsun, gençler ölmesin diyoruz. Biz onurlu duruşumuzla özgürlük talebimizden, adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. AKP ve MHP faşizmine ‘dur’ diyoruz” dedi.
 
Yapılan açıklamanın ardından oturma eylemi, “Şehît namirin” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla son buldu.
 
Ağrı
TJA, HDP, DBP, İHD ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Ağrı merkezde kimyasal silah kullanımını kınadı. HDP binası önünde yapılan açıklamada, “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur. Bu suça ortak olma” pankartı taşındı. DBP İl Eşsözcüsü Melik Özmüş, kimyasal silah kullanımı ile ilgili uluslararası kurumların harekete geçmesi gerektiğini belirtti. 
 
Iğdır 
Iğdır’da da HDP binası önünde açıklama yapıldı. HDP İl Eşbaşkanı Semra Doğruyol, Türkiye'nin savaş suçu işlediğine işaret ederek, "Kimyasal silah kullanıldığına dair ortaya çıkan görüntüler dehşet verici ve kabul edilemez görüntülerdir. Kimyasal silah kullanmak aynı zamanda insanlık suçudur. Meclis derhal bir araştırma komisyonu kurmalı ve harekete geçmelidir” çağrısı yaptı.