İşkenceye karşı suç duyurusunda bulunulacak

  • 15:27 19 Ekim 2022
  • Güncel
İSTANBUL - Kadıköy Yeldeğirmeni'nde aralarında kadın ve LGBTI+'ların bulunduğu 8 kişi, tacize uğramalarının ardından polis şiddetine maruz kalmalarına ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunacak.  
 
Kadıköy Yeldeğirmeni'nde 12 Ekim gecesi aralarında kadın ve LGBTI+'ların bulunduğu 8 kişi, tacize uğramalarının ardından polis şiddetine maruz kalmalarına ilişkin Beyoğlu'nda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya şiddete maruz kalanların yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD Gençlik Komisyonu üyeleri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Kadın Komisyonu ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamanın olduğu salona, “Kadınları ve LGBT+’ları değil tacizcileri ve işkencecileri cezalandırın” pankartı da asıldı. Açıklamayı Ameda Karakuzu okudu.
 
Kadınlar videoya alındı
 
Halitağa Caddesi’nde iki kadının, iki erkek tarafından fiziksel şiddet ve tacize uğradığını ifade eden Ameda, kadınların bu saldırıya karşı öz savunma kullandıklarını paylaştı. Ameda, olay yerinden gitmek isteyen kadınların ve LGBTİ+’ların tekrardan aynı kişi ve polisler tarafından şiddete maruz kaldığını belirterek, “Kim olduğu belirsiz olan, sivil kıyafetli bir kişinin arkadaşlarımızdan birinin kafasına yumruk atması ve birkaç polisin diğer bir arkadaşımıza ters kelepçe yapması ile şiddet başlamıştır. Polisler arkadaşlarımızı tekme ve yumruklarla, yakın mesafeden sıktıkları biber gazıyla ve ters kelepçe ile işkence de bulunarak gözaltına almışlardır” dedi. Ameda, ayrıca kadınların bu sırada kıyafetlerinin önünün açıldığını, kelepçelerinin açılmasını talep etmelerine rağmen polislerin bu sırada video kaydı aldığını ve 4 kişiyi ters kelepçe ile İskele Polis Amirliği'ne (Rıhtım Karakolu) götürüldüklerini aktardı.
 
Karakolda işkence
 
İşkencenin karakolda da devam ettiğini paylaşan Ameda, “Yakın mesafeden sıkılan biber gazı nedeni ile astım hastası olan bir arkadaşımız fenalaşmıştır. Arkadaşımızın çantasında olan astım ilacını talep etmemize rağmen polisler ilacı vermemişlerdir. O esnada arkadaşımızın bilinci kapanmış ve ters kelepçeli bir halde yere yığılmıştır. Arkadaşlarımızın maruz bırakıldığı polis işkencesine tanıklık eden 3’ü LGBTİ+ 4 arkadaşımız karakolun önüne gelmişlerdir. Arkadaşlarımızın, polisin işkencesine itiraz ederek ‘işkence görüntülerini videoya alıyoruz’ demelerinin üzerine bir polis amiri ‘bunları da alın’ demiş ve arkadaşlarımız da işkenceyle gözaltına alınmışlardır. Karakolun içerisinde uzun süre devam eden polis işkencesi sonucu, bir arkadaşımızın kolu, bir arkadaşımızın dişi, bir arkadaşımızın kulak kıkırdağı kırılmış bir arkadaşımızın dudağı patlamış bir arkadaşımız ise kafa travması geçirmiştir. Ayrıca tüm arkadaşlarımızın vücudunda darbeye bağlı morluklar ve şişlikler oluşmuştur”  şeklinde konuştu.
 
‘Hukuk dışı’
 
ÇHD İstanbul Şube Kadın Komisyonu üyesi Düşün Altuntaş da karakolda yaşananları "hukuk dışı" olarak değerlendirdi. Olayın takipçisi olacaklarını belirten Düşün, "Taciz eden insanlar ile karakolda herhangi bir şikayet ve ifade yok. Zaten maruz bırakılanlar şüpheli sıfatı ile  ifade veriyorlar.  Bu ve benzer olaylara çokça tanıklık ediyoruz bizler. Bu tamamıyla devletin sorumluluğu ile ilgili olan bir durumdur" dedi.
 
Mücadele vurgusu
 
Milletvekili Züleyha Gülüm ise iktidarın kadınlara ve LGBT+'lara karşı nefret söyleminin sürekliliğine dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi sürecinde de benzer olayların yaşandığına işaret eden Züleyha, "Karakolda gerçekleşen saldırının kendisi sadece karakol ile ilgili olmadığını iktidardan güç alan ve orda beslenen bir saldırı dalgası var. Sokaktaki, karakoldaki saldırılar devletten beslendiğini biliyoruz. Yaşanan olay Türkiye'de adaletin, hukukun ve polisin ne noktaya geldiğinin çok açık bir göstergesidir. Bu anlamıyla hepimizin sahip çıkması gereken ve tepki göstermesi gereken bir olaydan bahsediyoruz" şeklinde konuştu.
 
‘Mesele devlet zihniyeti’
 
Son olarak konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de meselenin  hükümet ile sınırlı olmadığını, devlet politikalarından kaynaklı olduğunun vurgusunu yaptı. Gülseren, "İktidar değişse de aslında bu mücadelenin sürmesi gerektiğini, devlet ve iktidar var ise mutlaka insan hakları ihlallerinin yaşanacağını hep ifade ediyoruz. Devletin bu temel özelliklerine yönelik bir mücadeleye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
 
Açıklama, savcılığa gidilerek suç duyurusunda bulunulacağının belirtilmesi ile son buldu.