Polis 41 madenci için yapılmak istenen eyleme saldırdı
- 20:58 17 Ekim 2022
- Güncel
ANKARA- Amasra’da yaşanan işçi katliamına dair yapılmak istenen eyleme polis saldırdı. En az 10 kişi darp edilerek gözaltına alındı.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü Maden Ocağı’nda "grizu patlaması" sonucunda yaşanan katliamda, 41 işçi hayatını kaybetmişti. Katliama tepki göstermek için Türkiye’nin pek çok yerinde basın açıklaması yapılırken, Ankara’da da Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde açıklama yapılmak istendi.
10 kişi darp edilerek gözaltına alındı
Olgunlar Sokağı’nın giriş ve çıkışı polis barikatı ve çevik kuvvet tarafından abluka altına alındı. Açıklama yapılacak olan Madenciler Anıtı önü polis barikatı ile kapatılarak kitlenin bir kısmının girmesi engellendi. Barikatın dışında kalan kitleye biber gazlı saldırıda bulunulurken, içerdeki kitlenin barikat dışına çıkması engellendi. Polis ablukasının dışında duran en az 10 kişi ise darp edilerek gözaltına alındı. Bunun üzerine barikat içerisine alınan kitle gözaltılar serbest bırakılmadan ve kitlenin tamamı alana alınmadan açıklama yapılmayacağını duyurdu.
‘Katliam değil cinayet’
Eylemcilerin basın açıklamasını yapmayacağını duyurması üzerine polis barikatı açtı. Eylemcilerin Olgunlar Sokağı’ndan Selanik Caddesin’de bulunan Eğitim Sen 1’Nolu Şubeye yürümek istemesi üzerine polis yine saldırdı. Yürüyüş esnasında “Katliam değil cinayet”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları duyuldu. Polisin bir kişiyi alkışladığı gerekçesiyle gözaltına almaya çalışması sonucunda arbede büyüdü.
‘Asıl sorumlular fıtrat ve kader diye acıyı küçümseyenlerdir’
Eylemcilerin bir kısmı Eğitim Sen 1’Nolu Şube’de basın açıklaması yapmak için bir araya geldi. KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de açıklamada söz aldı. Şükran, bu durumu kınadıklarını belirterek söze başladı. Şükran, raporlar ortadayken yapılmayan denetimin katliamın önünü açtığını belirterek şunları kaydetti: “Her gün onlarca işçi, iş cinayetinde ölüyor. Bu ülkenin sermayeden yana politikaları bu denetimsizliklere yol açıyor. Aileler ile dayanışmak için yarın KESK olarak Amasra’da olacağı. Bu katliamların esas sorumluları tutuklanan tek bir maden sahibi veya yöneticisi değildir. Asıl sorumlular bu denetimleri uygulamayan, sermaye gruplarına açılan, peşkeş çekilen, buna zemin hazırlayanlardır. Bu cinayetlerin sorumlusu, bizlere ‘fıtrat’ ve ‘kader’ diye acıyı küçümseyen ve değersizleştirenlerdir. Bu mücadeleyi yürütenler olarak gerçek sorumlular yargı önünde hesap verinceye kadar bu davanın takipçisi olacağız.”