Çocuklar doğa ile buluşacak
- 09:06 10 Ekim 2022
- Ekoloji
Rojda Aydın
DİYARBAKIR - İktidarın ekolojik yıkım politikalarından kaynaklı çocukların doğadan koparılmasının önünü almak için çalışma yürüten Diyarbakır Ekoloji Derneği Çocuk Komisyonu, önümüzdeki süreçte birçok çalışma ile çocukları doğayla buluşturmaya hazırlanıyor.
AKP-MHP iktidarı Kürdistan’da uyguladığı politikalarla halkın bir yandan tarih, kültür, sanat ve dilini hedef alırken, bir yandan da ekolojik yıkım ve talana neden oluyor. Kürdistan’da doğa yok edilirken, bu politikalarla çocuklar da topraktan ve doğadan uzaklaştırılıyor. Çocukların doğadan uzaklaşmalarına karşı Diyarbakır Ekoloji Derneği Çocuk Komisyonu çalışma yürütüyor.
Çocuk Komisyonu üyeleri Leyla Çite ve Nurşin Arslaner yaptıkları çalışmaları anlattı.
‘Çocukların doğayı tanımalarını istedik’
Kentleşme ile birlikte, insanların doğadan koparıldığını gördüklerini söyleyen Leyla, daha çok da çocukların doğadan uzaklaştırıldığını ifade etti. Gelecekte bunun ciddi sorunlara yol açacağını ve komisyonu bu temelde kurduklarını kaydeden Leyla, dernek olarak da toplumsal ekoloji perspektifi ile yaklaştıklarının altını çizdi. “Toplum doğa ile bağını yeniden güçlendirmek ve doğa ile bütünleşmelerini sağlamak istiyoruz” diyen Leyla devamında, “Bunu sağlamak için de başta çocuklar geliyor ve bizim için çok önemli. Bu yüzden bir komisyon oluşturduk. Çocuklarla bu bilinci geliştirmek yine insanlarda ekolojik bilinci geliştirmek için çalışma yürütüyoruz. Diğer yandan da bir eko-fobi var. Kentlerdeki çocuklarda doğa, hayvan ve canlılardan korku geliştirilmiş. Bu yüzden de çocuklara doğayı tanıtmak istedik” şeklinde konuştu.
Hevsel’i görmeyen çocuklar var
Komisyonu oluşturmadan önce tarım ve tohum komisyonu olarak okullarda çocukları ziyaret ettiklerini belirten Leyla, “Burada kendimizi şu konuda eleştirdik. Bu çocuklar gelip gidiyor ve sadece bir kez değil, sürekli bir ilişki halinde olmamız gerekiyor. Bu temelde ilk önce 4 haftalık bir program çıkardık. Daha sonra 8-10 yaş arası çocuklarla bir program gerçekleştirdik. Bu şekilde yola koyulduk. Tarım ve tohum alanından, güvercin yuvalarına, kedi ve köpek, kuzulara kadar birçok hayvan var. Yine birçok farklı hayvan, bitki var. Çocukların bunları tanımıyordu. Ancak biz bunları tanıttığımızda onların heyecanını gördük. Çocuklar geldiğinde onları doğaya bıraktık ve tanımalarını istedik. Diyarbakırlı birçok çocuk hala Hevsel Bahçeleri’ni görmüş değil ve gördüklerinde çok heyecanlandılar” dedi.
Renkli ve yeni planlamalar yapılacak
Yaz mevsiminden dolayı çalışmalarına ara verdiklerini dile getiren Leyla, çalışmalarını yeniden başlattıklarını ifade etti. 4 haftalık bir program çıkaracaklarını kaydeden Leyla, “Çocuklar için tohum ve ekime ilişkin oyunlar sergileyeceğiz. Bu çalışmalarla doğada var olan eşitliği çocuklara göstermek istiyoruz. Çocuklara fidan ekme yöntemlerini göstereceğiz. Son haftada da Hevsel Bahçeleri’nde kart ve fotoğraflarla bitkileri tanıtacağız. Bunları çocuklarla tartışıp onlara öğreteceğiz. Bu çalışmaları da Kürtçe olarak yapma planlamamız var. Diğer bir planlama da grupları büyüterek doğa gezileri, masal ve film gösterimleri yapacağız. Bu çalışmaları da sivil toplum örgütleri ile birlikte yapıyoruz” sözlerini kullandı.
‘Çocuklar canlıları tanımadan büyüyor’
Çalışmalarının amaçlarına dikkat çekerek sadece Diyarbakır’da değil birçok kentte bu çalışmaların yürütüldüğünü ve giderek yayıldığını belirten Nurşin Aslaner, çocukların kendi gerçekliklerinden uzaklaştırıldığını sözlerine ekledi. Nurşin, şöyle devam etti: “Çocuklar eskiden sokaklardaydı. Toprakla oynuyor, ağaçlara çıkıyorlardı, yine sürekli hayvanlarla bir aradaydılar. Yani bizler sokaklardaydık. Ancak şimdiki çocuklar sokakları tanımadan alış-veriş merkezlerinde büyüyor. Çocuklar doğayı ve canlıları tanımadan büyüyor. Şimdiki mekanlarda yapay canlılar arasında büyüyor. Amacımız çocukları bundan kurtarmak. Yürüttüğümüz çalışmalarda doğadan ne kadar koparıldıklarını görüyoruz. Ne hayvanları ne de bitkileri tanıyorlar. Doğaya bakışları çok farklı. Çocukların bundan uzaklaşmasını istiyoruz ve bunu anlatmak istiyoruz. Bizler doğanın bir parçasıyız ve doğada bir şeyler oluşturuluyor. Bizler çocuklara doğanın oluşumu, sebze, meyve ve bitkileri çocuklara tanıttık. Çocuklar doğada bir şeyler yaptıklarında çok mutlu oluyorlar. Çocukların en çok sevdikleri çalışma da çamur atölyesi idi. Hiçbir kaygıları olmadığı için çok mutlulardı. Yaratıcılıklarını görüyorlardı. Başlangıçta biz de çok zorluk yaşadık ama daha sonra alışıldı. Amacımız bu çalışmaları daha çok geliştirmek ve daha fazla çocuğa ulaşmak. Çocuklar kendilerini doğanın bir parçası olarak görmeli.”
‘Betonlar arasında oynuyorlar’
Çocukların 2016 sürecinden çok etkilendiğini hatırlatan Nurşin, “Özellikle de Sur’da çok büyük bir savaş yaşandı. Savaşta birçok yapı yıkıldı. Çocukların oyun alanları da bu yıkılan yerlerdeydi. Ağaç ve bitki kalmadı. Sadece betonların içinde oyun oynuyorlar. Onları yeşil alanlara götürdüğümüzde ne kadar hasret kaldıklarını gördük. Bilindiği gibi çocuklar çok hızlı bir şekilde kendileri inşa ediyor. Psikolojik olarak çabuk toparlandılar. Elbette yaptığımız çalışmalar da çocuklar üzerinde olumlu etkiler bırakıyor” diye ekledi.