'Jin jiyan azadî kazanacak!'
- 09:02 9 Ekim 2022
- Güncel
İSTANBUL - Nagihan Akarsel’in katledilmesinin mücadelelerini büyütme gerekçesi olduğunu belirten kadınlar, “‘jin jiyan azadî’ sloganı ile mücadelemiz kazanacaktır. Bu süreçte susanlar, mücadeleye sırt dönenler bizden değildir” dedi.
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji dergisi editörü akademisyen, yazar, gazeteci Nagihan Akarsel, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde 4 Ekim günü uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Yaşamı boyunca Kürt kadın özgürlük mücadelesi için çalışmalar yürüten Nagihan’ın katledilmesine karşı dünyanın dört bir yanındaki kadınlar sokaklarda protestolar gerçekleştirerek yoldaşlarının mücadelesini sahiplendi ve kadın mücadelesinin son bulmayacağının mesajını verdi.
Bu katliamın münferit olmadığını söyleyen kadınlar, Nagihan’ın katledilmesine tepki göstermenin önemli bir çizgi olduğunu belirterek, sessiz kalınmaması yönünde çağrıda bulundu.
Siyasi suikast
Nagihan ile bir dönem tanışan ve aynı mücadele içerisinde yer alan sanatçı Pınar Aydınlar, katliamın siyasi bir suikast olduğunu belirtti. Pınar, bu saldırının özellikle Kürt kadınların mücadelesini yükselttiği tarihi dönemde bilinçli olarak gerçekleştirildiğine işaret ederek, “ Sakine Cansız, Fidan, Leyla ve Kürt mücadelesinin önemli isimleri nasıl katledildiyse bu da o zihniyetin aynısı. Hiçbir şekilde susmak değil aksine ‘jin Jiyan azadî’ sloganını slogan olmaktan çıkartıp daha yüksek sesle söylenmesi gerektiğine inanıyorum. Kürt kadına, devrimci mücadeleye, kadın özgürlük hareketine karşı yapılmış bir katliamdı. Nagehan’ın katledilen bedenindeydik hepimiz. Tüm devrimci mücadele içinde olan Kürt kadınlar, Êzidîler, Aleviler yani her can bugün sesini daha çok yükseltmeli. Bu süreçte susanlar, mücadeleye sırt dönenler bizden değildir” sözleri ile bu katliamın münferit olmadığını bundan dolayı herkesin ses çıkartması gerektiğini belirtti.
‘Kadın mücadelesine emek verdi’
Kadın mücadelesine karşı yürütülen savaşın farklı bir boyuta taşındığını vurgulayan Pınar, bütün bunlara karşı kurtuluşun kadınların ellerinde olduğunu sözlerine ekledi. Ayrıca Nagihan ile birlikte yürüttüğü mücadele zamanlarına değinen Pınar, “Nagihan’la beraber yoldaş olarak girdiğimiz ortamlar vardı. Aynı mücadelenin insanıyız. Jineoloji kadınlarda farkındalık yaratan bir alandır. Kadın bilincine ermek noktasında Nagihan’ın çok büyük emeği var” dedi.
Kürdistan’da özgürlük mücadelesi veren kişilerin katledilmesinde Türk devletinin suç ortağı olduğunu belirten Kadın Savunma Ağı üyesi Ceren Barış, Nagihan şahsında kadın özgürlük mücadelesine bir saldırı yapıldığının altını çizdi. Nagihan’ın katledilmesinin tesadüf olmadığını, yürüttüğü mücadelesinden dolayı katledildiğini belirten Ceren, “Kadın çalışmaları yapan Nagihan’ın katledilmesine ses çıkartıyoruz. Tüm dünyada ve ülkede kadınlar baskıcı, otoriter, idam rejimlerine karşı isyan ediyor. Bu saldırılara, hedef göstermelere karşı kadınların özgürlük mücadelesini susturamayacaklar. Katletme, gözaltı, tutuklama, işkence ile mücadelemizin önü kapatılamayacaktır. ‘jin Jiyan azadî’ sloganı ile mücadelemiz kazanacaktır” diyerek mücadele kararlılığında olduklarına işaret etti.
‘Topyekun ses çıkarılmalı’
Kadın mücadelesi yürüten kadınların hedef alınmasının tepki gösterilmesi gereken ayrıca bir konu olduğunu ifade eden akademisyen Neşe Erdilek de, Nagihan’ın katledilmesini protesto eden kadınlara dönük polis saldırısına dikkat çekti. Neşe, “Bu protestolara saldırılması ayrıca tepki gösterilmesi gereken bir konu. Bu şiddetle en çok kadınlar karşılaşıyor. Bu artık bizim yadırgadığımız bir şey değil ama eleştirmekten vazgeçmeyeceğimiz bir konu” dedi. Neşe ayrıca meslektaşı olan Nagihan’ın katledilmesine karşı topyekün ses çıkartılması gerektiğini vurguladı ve “Kimse ben bunun dışındayım, bana kimse dokunmaz diyemeyeceği bir ortamda yaşıyoruz. Herkesin teyakkuzda olması lazım” uyarısında bulundu.