MKGP Gurbetelli ve Nagihan’ı andı: Gerçekler karanlıkta kalmayacak
- 19:49 7 Ekim 2022
- Güncel
İSTANBUL - 7 Ekim Kürdistan Kadın Gazeteciler Günü dolayısıyla katledilen Gurbetelli Ersöz ve Nagihan Akarsel için anma etkinliği gerçekleştiren MKGP, “Gurbetelli arkadaşın yolundan devam ederek ilerliyoruz. Hakikat susmaz, kalem kırılmaz, mücadele yerde kalmaz. Bu vahşi saldırılara karşı asla boyun eğmeyeceğiz” mesajını verdi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 7 Ekim Kürdistan Kadın Gazeteciler Günü dolayısıyla katledilen Gurbetelli Ersöz ve Nagihan Akarsel anısına Mezopotamya Kültür Merkezi’nde Navenda Çanda Mezopotamya yê (NÇM) anma etkinliği gerçekleştirdi. Çok sayıda özgür basın emekçisinin katıldığı etkinlikte, Jineolojî ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Kadın Meclisi üyeleri, Kadınların Kurtuluşu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Kadın Meclisi üyeleri ile MKM’li sanatçılar da yer aldı.
Etkinliğin yapıldığı salona, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde uğradığı suikast sonucu katledilen Jineolojî Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineolojî dergisi editörü akademisyen Nagihan Akarsel ile katledilen Özgür Gündem Gazetesi ile Türkiye’nin ilk kadın Genel Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün fotoğraflarının olduğu, “Gurbetelli’den Nagihan’a hakikat arayışçılarının kalemi yerde kalmayacak” pankartı asıldı.
Anı köşesi yapıldı
Etkinlikte yer alan anı köşesinde ise Nagihan Akarsel ve Gurbetelli Ersöz’ün çerçevelenen fotoğrafları, mumlar ve karanfillerle sergilendi. Bu köşede bulunan anı defterine de etkinliğe katılan kadınlar yazı, şiir ve notlar yazdı.
‘Öfkemizi direnişe dönüştürebilen gazetecileriz’
Etkinlikte sunuculuk yapan Hicran Urun’un açılış konuşması ile program başladı. Katledilen ve yaşamını yitiren kadın gazetecilerin anıldığı bir dakikalık saygı duruşu ile devam eden program Hicran’ın yaptığı konuşma ile sürdü. Gurbetelli şahsında hakikat yolunda yaşamını yitiren arkadaşlarını anmak için bir araya geldiklerini söyleyen Hicran, “Bugün aynı zamanda Gurbetelli Ersöz’ün şehadetinin yıl dönümü. Kürt halkının olduğu gibi gazetecilerin de her gününe bir arkadaşı anma günü düşüyor. İki gün önce de Nagihan arkadaşımızı kaybettik. O da Gurbetelli gibi kadın özgürlüğüne ve basınına çokça emeği olan bir arkadaştı. Tarihimize her gün bir katliam düşüyor ama biz acımızı, öfkemizi örgütleyebilen ve direnişe dönüştürebilen gazetecileriz. Bu anlamıyla bizim için 7 Ekim hem bir anma hem de direniş günü” ifadelerini kullandı.
‘Kadın öncülüğü dünyaya Jin jiyan azadî diye yayıldı’
Gurbetelli’nin çeyrek asır önce basın geleneğinde bir ilki başararak Türkiye’nin ilk kadın Genel Yayın Yönetmeni olarak tarihe geçtiğini belirten Hicran, “Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, 2015 yılında bir asrını doldurduğu zaman tarihte ilk defa bir kadın genel yayın yönetmeni görevlendirdi. Avrupa’nın yaptığı bu görevlendirmeyi Kürtler çeyrek asır önce yaptı. Kürt hareketindeki kadın öncülüğü bugün tüm dünyaya ‘Jin Jiyan Azadî’ diye yayılıyor. Yolumuza ışık tutan tüm arkadaşlarımızı saygı ve sevgiyle anıyorum” dedi.
Ardından Rukiye Adıgüzel, katledilen Nagihan’ın 8 Temmuz 2020 tarihli “Duyabilmek kadınların gelişini” başlıklı yazısını okudu.
Sakine’lerden Nagihan’lara…
Daha sonra söz alan Jineolojî Atölyeleri’nden Derya Aslan da, oldukça anlam yüklü bir günde yan yana olduklarına değinerek konuşmasına başladı. Derya, “Söz kurulamayan zaman dilimleri vardır, biz de tam böyle bir zamandan geçiyoruz. Kürt kadın mücadele alanlarından da mücadelemizi zirveleştirdiğimiz bir zamanın eşiğindeyiz. Kadınlar olarak bizler çok uzun yıllardır hep vurulan tarafta duruyoruz. Egemen erkek zihniyetleri kendi sistemini inşa ettiğinden beridir vurula vurula geliyoruz bu yüz yıla. Bu anlamıyla Tiamat’lardan gücümüzü alıyoruz. Tiamatlar kalbinden zihninden ve üretkenliğinden vurulur. Biz de Tiamat’lardan, Clara’lardan, Sakine’lerden, Gurtebelli’lerden Nagihan’lara kadar bir süreci tamamlıyoruz. Hepsi birbirinin ardılı, mücadeleyi birbirine devreden bir tarafta duruyor” diye konuştu.
‘Hakikat susmaz, mücadele yerde kalmaz!’
Bu hakikat yürüyüşünün çok büyük ve anlamlı olduğuna vurgu yapan Derya, “Nagihan arkadaşın şehadetini ele aldığımızda, alçakça vuruluşunu değerlendirdiğimizde, Gurbetelli’lerden aldığı kalemi bize devreden bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Bugün tüm dünya, ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganını Gurbetelli arkadaşlardan Nagihan arkadaşlara ve hakikati yürütecek arkadaşlara devredecek. Bunun sözünü yineliyoruz. Hakikat susmaz, kalem kırılmaz, mücadele yerde kalmaz. Kadınların örgütlü gücüyle daha da zirveleşir. Bu bizim sözümüz olsun, şehadetleri önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz” sözleriyle devraldıkları meşaleyi sürdüreceklerinin mesajını verdi.
Gerçekler karanlıkta kalmayacak
Ardından MKGP adına söz alan gazeteci Diren Yurtsever de, “Bugün bizim için çok anlamlı bir gün, her yıl bu günü anma ve direniş günü olarak karşılıyoruz” ifadeleriyle konuşmasına başladı. Yıllardır nasıl bir süreçte yaşadıkları ve gazetecilik yaptıklarının bilincinde olduklarını dile getiren Diren, “Yaptığımız ve takip ettiğimiz her haberden, bir mücadele alanı olan basın çalışmalarımızdan dolayı sayısız kez baskıyla karşılıyoruz. Özgür basın tarihinde birçok arkadaşımız tutuklandı, katledildi, hala da bu baskılar devam ediyor. Bizler nasıl mı bu sürecin üstesinden geliyoruz? Gurbetelli arkadaşın yolundan devam ederek ilerliyoruz. Yıllardır gerçekler karanlıkta kalmayacak mottosuyla devam ettik” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler asla boyun eğmeyecek!
Arkadaşlarının kaleminin yerde kalmayacağını, onların sürdürdüğü mücadeleyi sürdüreceklerini bir kez daha yineleyen Diren, “Onların bize bıraktığı bu mirası çok kararlı bir şekilde sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz. Nagihan da Gurbetelli de ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesiyle bu özgürlük yürüyüşüne girdi ve yürüdü. Bizler de aynı felsefeyle onların açtığı bu yolda ilerleyeceğimizi, kalemlerini yerde bırakmayacağımızı ve bu vahşi saldırılara karşı da asla boyun eğmeyeceğimizi söylüyoruz” vurgusunu yaptı.
Daha sonra gazeteci Rojin Altay, katledilen Gurbetelli’nin 5 Temmuz 1996 yılında yazdığı “Sen” isimli şiirini okudu. Duygu dolu anların yaşandığı şiir seslendirmesi, uzun süre alkışlandı.
‘Mücadelelerine sahip çıkacağız’
TJA aktivisti Helin Keskin ise Gurbetelli ve Nagihan’ın yaşamlarının daima mücadele ile geçtiğini paylaştı. “Bu kirli sistemin için direnişlerini her zaman büyüttüler” diyen Helin, “Arkadaşlarımız her zaman bu sisteme karşı durmuşlardı. Her zaman da direnişlerini büyüterek yollarından yürümüşlerdir. Bundan dolayı kirli eller ve zihniyetler tarafından katledildiler. Biz, genç kadınlar ve TJA olarak ne kadar bize, bedenimize ve yazdıklarımıza saldırsanız da biz daha çok güçleniyoruz. Yazdıklarımız ve ruhumuz bedenlerde yeşeriyor ve daha çok büyüyor” diye konuştu.
Gurbetelli ve Nagihan’ın mücadelesine sahip çıkacaklarının sözünü veren Helin, “Sesimiz sömürgecilere karşı daha da yükselsin. Sesimiz, ruhumuz ve direnişimiz bizi esaret altında tutmaya çalışanlara karşı özgürlüğün sesi olarak dağılsın” vurgusunu yaptı.
Konuşmaların ardından MKM’li sanatçılar sahne alarak, Kurmancî stranlar seslendirdi. Katılımcıların ilgiyle dinlediği müzik dinletisinin arından etkinlik son buldu.