DİYARBAKIR - Kayyım tarafından Sur’da yapılacak festivale tepki gösterilen DTK, TJA, DBP, HDP ve gençlik meclislerinin ortak açıklamasında, “Bu festivale katılmamak vicdani ahlaki ve toplumsal bir sorumluluktur, çünkü burada yaşamını yitirenlerin yası yarım kalmıştır” denildi.

 

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 8 ve 16 Ekim tarihlerinde düzenlenecek “Sur Yolu Kültür Festivali”ne ilişkin Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve DBP Gençlik Meclisi tarafından ortak yazılı açıklama yayınlandı. 

 

‘Belediyeler her yeri rant alanına dönüştürdü

 

Açıklamada, kayyımlar yoluyla Kürt halkının iradesinin AKP-MHP ittifakı tarafı tarafından gasp edildiği, belediyelerin her yeri rant alanına dönüştürdüğü hatırlatıldı. 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kayyımla birlikte gerçekleştireceği festivalin tepkiyle karşılandığı açıklamanın devamı şu şekilde: 

 

“Türkiye’nin batısında festival yasaklayan zihniyetin Sur’da düzenlenecek olan festival konusunda bu kadar hevesli olması manidardır. Sokağa çıkma yasaklarıyla altı mahallesi yerle bir edilen Sur’da onlarca insanımız yaşamını yitirdi. Beş bin yıllık tarihe sahip olan hafıza mekânı Sur’u yıkarak üzerine beton dökenler, burada işlenen insanlık suçunu perdelemek, tarihsel ve kültürel hafızamızı yok etmeye çalışmaktadır. Söz konusu festival de bu amaca hizmet eden özel savaş politikalarından biridir.

 

Festivale gidilirse bir kez daha ölürüz

 

7 yıl aradan sonra oğlunun kemikleri babasına bir torba içerisinde verilen Hakan Arslan’ın babası Ali Rıza Arslan, ‘halkımız bu festivale giderse bizleri bir kez daha öldürür’ diyerek Kürt halkını değerlerine sahip çıkmaya çağırmıştır. Dolayısıyla bu festivale katılmamak vicdani ahlaki ve toplumsal bir sorumluluktur çünkü burada yaşamını yitirenlerin yası yarım kalmıştır. Bu festivalle Kürt halkının toplumsal acılarını eğlenceye dönüştürmek isteyen faşist zihniyet aynı zamanda Kürt halkının ortak değerlerini ve kültürünü de hedef almıştır. Bu festivale karşı tutum almak aynı zamanda tarihe ve kültürel değerlerimize sahip çıkmanın sorumluluğu gereğidir.

 

Ucube yapılar festivallerle kabul ettirilmeye çalışılıyor

 

Festival programına katkı sunan, katılım sağlayan sanatçılara çağrımızdır; bu festivale katılmadan önce Sur’un tarihine bakın. Orada yaşamını yitirenlerin annelerinin gözyaşları halen kurumamışken, gençlerimizin kemikleri üzerine inşa edilen ucube yapıları festival yoluyla halka kabul ettirmeye çalışan bu faşist zihniyetin suçuna ortak olmayın. Tüm Amed halkına, demokratik kurumlara, kadınlara ve özellikle gençlere çağrımızdır; kültürümüzü, tarihimizi ve hafıza mekânlarımızı yok etmeye yönelik politikalara hizmet eden bu festivale katılmayarak net tutum almaya çağırıyoruz.”