Adalet Nöbeti’ndeki anneler hakkındaki soruşturmaya takipsizlik kararı
- 13:06 6 Ekim 2022
- Hukuk
İSTANBUL - Adalet Nöbeti’nde gözaltına alınan tutsak yakınları hakkında açılan soruşturmaya savcılık takipsizlik kararı verdi. Kararda herkesin toplantı ve gösteri yapma hakkına sahip olduğu belirtilerek, suç unsuru oluşmadığı belirtildi.
Hasta ve infazları yakılan tutsakların serbest bırakılması için ailelerinin İstanbul’da başlattığı Adalet Nöbeti'nin 7'nci haftasında 5 Mayıs günü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde eylem gerçekleştirildi. Nöbete katılan Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman ve Ümraniye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır hasta tutsak Selim Çiftçi’nin ablası Cemile Çiftçi, darp ve işkenceye uğrayarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan Fince ve Cemile, Çağlayan’da bulunan polis karakoluna götürüldükten sonra “Toplantı ve gösteri kanuna muhalefet etmek” iddiasıyla ifadeleri alındı. Ardından Cemile ve Fince hastane kontrollerinin ardından serbest bırakıldı.
Atılı suçun unsurları yok
Gözaltıların ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, resen soruşturma başlattı. 6 Eylül’de başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı veren savcılık, Yargıtay’ın emsal niteliğindeki içtihatlarına da işaret ederek, atılı suçun yasal unsurlarının oluşabilmesi için ilgili 2911 Sayılı Kanunun (toplantı ve gösteri hakkı kapsamındaki kanun) 23’üncü maddesine aykırı olmaması ve görevli kolluk güçleri amirlerinin toplantıya katılan topluluğa rahatça duyabilecek şekilde megafon ve benzeri araçlarla dağılmaları, dağılmadıkları takdirde zor kullanarak dağıtılacaklarına yönelik ihtarda bulunulması ve dağılmayla ilgili ihtar yapıldıktan sonra topluluğun dağılması için makul bir sürenin tanınması gerektiğini ifade etti.
İhtar olmadan müdahale edildi
İddia edilen suçun işlenebilmesi için bu şartların gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan savcılık, “Bunların kanuna aykırı toplantı ve gösteriye katılmak, dağılma yönünde kolluk kuvvetlerinin ihtarı ve ihtara rağmen dağılmama üzerine zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar etme unsurlarının olduğu, soruşturmaya konu olayda şüphelilerin eylemlerinin ihtara rağmen dağılmama üzerine zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar etme şeklindeki suçun unsuru oluşturmadığı, açıklanan nedenlerle 2911 sayılı Kanun kapsamında müsnet suçun yasal unsurlarının oluştuğuna dair kamu davası açılabilmesi için yeterli delilin elde edilemediğinin anlaşıldığı (…)” ifadelerine yer verdi.
Soruşturma takipsizlikle sonuçlandırıldı
Savcılık, aynı zamanda Anayasa’nın 34’üncü maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) dikkat çekerek, herkesin önceden haber vermeksizin silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yapma hakkına sahip olduğunu belirterek, soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandırdı.