‘Jîna ve Nagihan’ı katleden zihniyet aynı’

  • 09:01 6 Ekim 2022
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Gazeteci ve Jineoloji dergisi editörü Nagihan Akarsel’in katledilmesini tepkiyle karşılayan kadınlar, “özgürlükçü düşünceye sahip olan kadınların katledilmesine ve ihanete seyirci kalmayacaklarını” vurguladı. 
 
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineoloji Degisi editörü, akademisyen Nagihan Akarsel, 4 Ekim günü sabah saatlerinde Federe Kürdistan Bölgesine bağlı Süleymaniye kentinde uğradığı silahlı saldırı ile katledildi. Nagihan’ın katledilmesine karşı tepkiler, Kürdistan başta olmak üzere, Türkiye’de, Ortadoğu’da ve Avrupa’da kadınların alanlara çıkmasıyla devam etti. 
 
Nagihan için tepkilerin dile geldiği kentlerden biri de İzmir. Buradaki kadınlar da, katliama sessiz kalmayacaklarını, her yerde “Jin jiyan azadi” demeyi sürdüreceklerinin altını çizdi. 
 
‘Saldırılar devlet eliyle yapılıyor’
 
İzmir Öğrenci İnisiyatifi’nden Buse Aslan, Nagihan’ın kadın hareketinin önemli isimlerinden biri olduğunu vurguladı. Buse, “Arkadaşımız, Süleymaniye’de sistematik olarak devletin saldırısıyla karşı karşıya kalıp 11 kurşunla katledildi. Biz bu saldırıların devlet eliyle yapıldığını daha önce katledilen kadın arkadaşlarımızdan çok iyi biliyoruz. Bu sistematik saldırıları, hep birlikte kadınlar olarak örgütlü mücadeleyle yıkacağımızı da biliyoruz” dedi. 
 
‘Jîna ve Nagihan’ı katleden zihniyet aynı’
 
Erkek egemen sistemin kadınlar üzerindeki özel savaş politikalarına dikkat çeken Buse, “Geçtiğimiz günlerde de İran’da Jîna Mahsa Amini katledildi. Bu, erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde özel savaş politikaları uyguladığının bir kez daha kanıtı oldu. Biz, bu özel savaş politikalarının yıkılması için elimizden geldiğince mücadelemize devam edeceğiz ve alanlarda olacağız” diye kaydetti. 
‘Katliamda Türkiye ve KDP ortaklığı’
 
HDP Genç Kadın Meclisi’nden Hanife Çaçan ise Nagihan’ın katledilmesinde Türkiye ve KDP ortaklığı olduğunu vurguladı. Hanife, “Biz bu aklı, Rojhilat’ta Jîna Mahsa Amini’yi katleden ahlak polisinden tanıyoruz. Bu katliamın hem Kürt halkına hem de kadınlara yönelik olduğunu biliyoruz. Tüm kadınları sessiz kalmamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadın özgürlük mücadelesi veren kadınlar katlediliyor’
 
Kadın katliamlarının tesadüf olmadığını söyleyen Mor Dayanışma üyesi Zilan Kubat da, “Bugün katledilen Jineoloji dergisi editörü Nagihan Akarsel için İzmir’de sokaklardaydık. Kız kardeşimiz katledildi. Bu olayların tesadüf olmadığını çok iyi biliyoruz. Kadın özgürlük mücadelesi veren birçok kadın katlediliyor. Bizler kadınlar olarak bu mücadeleyi nasıl sürdürdüysek kız kardeşimizin bıraktığı yerde, onun özgürlük mücadelesini de yükseltmeye devam edeceğimizi buradan bir kez daha bildiriyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Geri adım attıramayacaklar’
 
Türkiye için her Kürt’ün katledilmesi gereken düşman olarak görüldüğüne dikkat çeken Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Derya Kandemir ise Nagihan’ın katledilmesiyle, bu sonucun ortaya çıkmış olduğunu vurguladı. Nagihan’ın Federe Kürdistan’da diğer aktivist ve siyasetçiler gibi evinin önünde katledildiğini söyleyen Derya, şunları dile getirdi: “Kürt kadının özgürlük bilimi çizgisi ve felsefesi Jineloji, bütün sömürgeci devletler, egemenler ve işbirlikçilerinin hedefidir. Bu çizginin en çok hakim ve güçlü olduğu yer ise Rojava’dır. İşgalci Türk devleti ve İhanetçi KDP, Kürt kadınına ve Kürt halkına, bu saldırılar ile geri adım attırılmayacağını bilmelidir. Tam tersine bu katliamlar Kürt halkının öfkesini büyütmekte ve özgür Kürt cephesinin büyümesine sebep olmaktadır.” 
 
‘Öncü kadınlar hedefte’
 
Kürdistan’da ortaya çıkan ve dünyayı etkileyen özgür kadın kimliğine dönük saldırıların özel savaşın temel noktalarından biri olduğunu ifade eden Derya, “Bu kimliğin temsilini yapan öncü kadınların hedeflenmesi, kriminalize edilmesi ve katledilmesi, cenazelerinin tahrip edilmesi bu kapsamda gerçekleşmektedir. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e dönük Paris Katliamı ile başlayıp Seve Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar’la daha sonrasında Rojava’da, Şengal’de ve kadın özgürlük hareketi öncülerinin hedeflenmesi temelindeki saldırılar bunun örnekleridir” diye konuştu. 
 
Özgürlükçü düşünceye sahip olan kadınların katledilmesine ve ihanete seyirci kalmayacaklarının altını çizen Derya, “Dünyanın bütün coğrafyalarında ‘Jin jiyan azadi’ diyenler susmayacak” diye ekledi.