Cumartesi Anneleri'nin eylemi 914'üncü haftasında
- 13:17 1 Ekim 2022
- Güncel
İSTANBUL – Cumartesi Anneleri, eylemlerini 914’üncü haftasında 27 yıl önce JİTEM tarafından sorguda işkenceyle katledilen Düzgün Tekin’in akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 914’üncüsünü online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde sosyalist kimliğiyle bilinen ve 27 yıl önce İstanbul’da bulunan Güneşli Evren Mahallesi’ndeki evinden ayrıldıktan sonra JİTEM’e bağlı karanlık güçler tarafından kaçırıldıktan sonra işkenceyle katledilen Düzgün Tekin’in (21) akıbeti soruldu. Açıklamayı Cumartesi insanlarından avukat Ümmühan Kaya yaptı.
Ümmühan, uluslararası hukukun gözaltında kaybedilen kişilerin akrabalarının yaşadığı ağır ıstırapla ilgili yetkililerin sergilediği kayıtsızlığın bir işkence yöntemi olduğunu belirterek, “Bu bir suçtur” ifadesini kullandı. 27 yıl önce kaybettirilen Düzgün Tekin’in hikayesini anlatan Ümmühan, ilk olarak Düzgün Tekin’in annesi Elif Tekin’in yıllar önce “Oğlum Düzgün neredesin? Seni bulmak için Cumartesi Anneleri’ne katıldım. Cevapsızım, yönsüzüm!” sözlerini anımsattı.
'Bir daha haber alınamadı'
Düzgün'ün kaybettirildiği dönemde sendikal mücadele yürüttüğünü dile getiren Ümmühan, Düzgün'ün o dönem ailesine polisler tarafından sürekli takip edildiğini söylediğini ekledi. Düzgün'ün kendisini takip eden aracın plakasını yazıp eve bıraktığını söyleyen Ümmühan, ailesinin evinin önünde sürekli sivil giyimli kişilerin otomobil içerisinde beklediğini ifade etti. Ümmühan, “Düzgün Tekin 21 Ekim 1995 tarihinde, İstanbul Güneşli Evren Mahallesindeki akrabasının evinden Bayrampaşa’daki işyerine gitmek için çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. O günden sonra evin önünde bekleyen otomobil de bir daha gelmedi” dedi.
Her yere başvuruldu
Ümmühan, Düzgün'ün kaybedilmesinden sonra ailesinin tüm resmi kurumlara başvurduğunu ve o süreçten sonra İHD’nin yasal süreç başlattığını hatta AF Örgütü’nün kampanya düzenlediğini belirtti. Düzgün'ün kaybedilmesinden 18 ay sonra JİTEM’e bağlı itirafçı Kasım Açık’ın Düzgün hakkında açıklama yaptığını kaydeden Ümmühan, itirafçı Kasım Açık’ın şu sözlerini paylaştı: “Basına da yansıyan itiraflarda Açık, Düzgün Tekin’in kendisinin de içinde bulunduğu itirafçılar, polis memurları ve askerlerden oluşan JİTEM birimi tarafından sorgulanarak öldürüldüğünü söyledi. Düzgün’ün bedenini de Edirne yakınlarında askeri alan içinde bulunan Çadırkent çöplüğüne gömdüklerini anlattı. Düzgün’ün eşkâl bilgilerini ve üzerindeki giysilerini tarif eden Kasım Açık, olay yeri ile ilgili de bir kroki çizdi.”
'Dosya cezasızlık zincirinin halkasına dönüştürüldü'
İtirafçı Kasım Açık’ın bu açıklamalarının ardından 27 Mayıs 1997 tarihinde Düzgün'ün ailesinin arama çalışmaları için Çadırkent’e gittiğini söyleyen Ümmühan, yetkililerin de o süreçte göstermelik bir arama çalışması başlattığını fakat bir sonuç alınamadığını anımsattı. Ümmühan, “ Kasım Açık’ın itirafları kendi el yazısı ve imzası ile savcılığa verilse de etkin bir soruşturma yürütülmedi. Bugüne kadar yetkili makamlardan Düzgün Tekin’in akıbetine yönelik hiçbir açıklama yapılmadı, hukuk işletilmedi ve dosya cezasızlık zincirinin bir halkasına dönüştürüldü” dedi.
Çadırkent’teki çöplükte elleriyle oğlunun kemiklerini bulmaya çalışan baba Veli Tekin’in oğluna kavuşamadan yaşamını yitirdiğini yine annesi Elif Tekin’in hala oğluna kavuşmayı beklediğini ifade eden Ümmühan, anne Elif Tekin'in Galatasaray Meydanı’nda gerçekleşen bir eylemde, “Dağlar, taşlar, kuşlar bana yön verin, ben oğluma kavuşayım” diye haykırdığını dile getirdi.