TJA konferansına katılamayanlar için kısa bir özet
- 09:05 26 Eylül 2022
- Güncel
Habibe Eren
HABER MERKEZİ - TJA bu görkemli konferansı ile mevcut siyasal konjonktür içinde kadınların bundan sonraki sürece yön vereceği ve damga vuracağını bir kez daha gösterdi. Birleşik kadın mücadelesi ve enternasyonel mücadele ile kadınların neler başarabileceği, tek bir sloganın nasıl farklı coğrafyalarda farklı dillerde aynı ton ve kararlılıkla yankılandığı, bir kadının yumruğunu ve zafer işaretini havalandırdığında binlerce kilometre uzaklıktaki kadının nasıl bir karşılık verdiği tüm sadeliğiyle bir kez daha göze çarptı.
Kürt kadın hareketi Tevgera Jinên Azad (TJA) 4'üncü Konferansı’nı “Em li dijî faşîzmê bi biryar û di azadiyê de bi israr in” şiarıyla Batman'da bir konferans salonunda gerçekleştirdi. İki gün boyunca süren konferansa Türkiye ve Kürdistan’dan 700 delegenin yanı sıra binden fazla kadın katıldı. Baskıların, kadına yönelik saldırıların arttığı; kadınların etrafını çember altına alan erkek devlet sisteminin tüm yüzünü gösterdiği bu süreçte konferans, hem kadınlara nefes oldu hem de kadınların kararlılığı ve direncini bir kez daha açığa çıkardı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen ve birbirini uzun zamandır görmeyen kadınlar birbirlerini görmenin sevinciyle heyecanını paylaştı. Kimisi birlikte cezaevinde aynı koğuşu, kimisi aynı kampüsü, kimisi de uzun süren yoldaşlığı paylaşmıştı. Bu samimi kucaklaşmalar kimi zaman programın akışını uzatsa da kadınlar selamlaşma ve yoldaşlığın vermiş olduğu hatırla tüm sıcaklığını konferans salonunda hissettirdi.
Salonun dışı miting alanına dönüştü
Kadınlar sabahın ilk saatlerinde kilometrelerce uzaklıktan büyük bir coşku ve rengarenk ulusal kıyafetleri ile salondaki yerini aldı. Özellikle genç kadınların sayı olarak fazla olduğu konferansın iki gününde de içerideki coşku salonun dışına taştı. Salonun etrafı adeta bir miting alanına dönüştü ve kadınların halay ve zılgıtlarıyla yankılandı. Defleriyle ve Kürtçe stranlarıyla konferansın coşkusunu büyüten kadınlar bir an olsun yorgunluk belirtisi göstermedi.
İktidarın kadınlara yenileceği mesajı çok güçlü bir şekilde verildi
Konferansta Kürdistan’da yürütülen politikalara ve İran’da “ahlak polisi” tarafından katledilen Jina Amini’ye ve onun ölümüyle Rojhilat’ta serhildana dönüşen isyana dikkat çekildi ve iktidarlara “kadınlara yenileceksiniz” mesajı çok güçlü bir şekilde verdi. Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına, tecride, kadınların verdiği ekoloji mücadelesine, kadın yoksulluğuna, kayyım ve sömürge siyasetine, tekçiliğe ve AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarının yarattığı tahribat ve buna karşı verilecek mücadele de tartışılan başlıklar arasındaydı. Neredeyse tüm katılımcılar konuşmalarında salondaki görüntünün kendilerinde büyük bir heyecan yarattığını ve Kürt kadınların bundan sonraki sürece büyük bir ivme kazandıracağını belirtti. Özellikle kadınların neredeyse her eylemselliğinin illegalize edilmeye çalışıldığı bu süreçte ortaya çıkan kalabalık, aslında kadınların vermek istediği mesajın fotoğrafını çekiyordu. Bu fotoğraf da kadınların her birinin yürüttüğü mücadele ve hafıza saklıydı.
Duyguda da mücadele birliği
Konferansın ikinci gününde Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’dan önemli isimler katıldı. Açılış konuşmasının ardından Kürt kadın hareketinin tarihinden kısa kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterildi. Bu sırada kadınların heyecanı gözlerinden okunuyordu. Kimi yerlerde coşku doruk noktasına ulaştı kimi yerlerde ise büyük bir öfkeye dönüştü. Özellikle Ortadoğu’dan gelen bir katılımcının sinevizyonu izlediği sırada ayakta dakikalarca kalması ve elini göğsünde tutarak büyülenmiş bir şekilde izlemesi kadınların duyguda da mücadele birliği verdiğini gösteriyordu. Tam bu sırada genç kadınlar ellerinde Jina Amini, Gülistan Doku, Deniz Poyraz, Nadira Kadirova, Yeldana, İpek Er, Garibe Gezer, Taybet Ana ve Aleyna Çakır’ın fotoğraflarıyla salona giriş yaptı. Bu sırada dakikalarca alkış ve sloganlar atıldı.
Baş eğmez tavrı tokat gibi çarpıyordu
HDP İl binasında katledilen Deniz Poyraz’ın annesi ve cezaevinde yaşamına son veren Ayten Beçet’in annesi de katılımcılar arasındaydı. Deniz Poyraz’ın adı her geçtiğinde annenin “Bir Deniz gitti bin Deniz gelir” sözü vurgulanırken Fehime annenin gururlu ve baş eğmez tavrı yine tokat gibi çarpıyordu. Öte yandan Emine Şenyaşar’ın mevsimlerdir Urfa Adliyesi önünde sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nin kadınlar tarafından daha fazla sahiplenilmesi ve yalnız bırakılmaması konferansta vurgulanan konular arasındaydı.
Konferansı 3 slogan özetliyordu
Konferansı aslında 3 slogan özetliyordu. “Biji berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadi” ve “Bijî Serok Apo”. Her konuşmanın arasında kadınların sözü bu sloganlarla kesiliyordu. İran’da devam eden Jina Amini eylemlerinde “Jin jiyan azadi” sloganının yarattığı etki ve konferans boyunca katılan yabancı katılımcıların salonu selamlarken konuşmasına “Jin jiyan azadi” sloganı ile başlaması sloganın felsefesini ve evrenselliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Öte yandan Avrupa Özgür İttifakı (EFA) Başkanı Lorena López de Lacalle’nin “TJA bizim rehberimiz” sözü ise Kürt kadınların verdiği mücadelenin dünya kadınlarında nasıl bir etki yarattığını gösteriyordu.
TJA bu görkemli konferansı ile mevcut siyasal konjonktür içinde kadınların bundan sonraki sürece yön vereceği ve damga vuracağını bir kez daha gösterdi. Birleşik kadın mücadelesi ve enternasyonel mücadele ile kadınların neler başarabileceği, tek bir sloganın nasıl farklı coğrafyalarda farklı dillerde aynı ton ve kararlılıkla yankılandığı, bir kadının yumruğunu ve zafer işaretini havalandırdığında binlerce kilometre uzaklıktaki kadının nasıl bir karşılık verdiği tüm sadeliğiyle göze çarpıyordu. Konferans, sürgünde yaşamını yitiren Aysel Doğan’a ithaf edilirken konferansın sonunda kadınlar bir kez daha gururla ve bundan sonra daha büyüme ve örgütlenme kararlılığıyla yola koyuldu. Her buluşmada, bir araya gelişte, eylemde aynı anların hem çok benzer hem de çok farklı ve kapsamlı olması mücadelenin hem kadınlar hem Kürtler açısından değişmediğini ancak direnişin boyut atladığını gösteriyor.