Onun adı Jîna

  • 09:03 26 Eylül 2022
  • Kadının Kaleminden
 
 
"Kadınlar, baskı ve ideolojik araçlarla bir yandan İranlı kadınlara savaş açan rejimin şeriat kanunlarını yok sayarak, rejimin kuruluş ayarlarına yönelik yaygın sivil itaatsizlik ile kendilerine dayatılan sınırları aşıyorlar. Üstelik bu eylemleri 10 yıl, 20 yıl hapis cezasını, kırbaç cezasını göze alarak yapıyorlar."
 
Zeynep Nilgün Salmaner
 
Doğu Kürdistan'ın Saqiz kentinde doğup büyüyen 22 yaşındaki Jîna, Tahran’da yalnızca saçları gözüktüğü için İran molla rejiminin “ahlak polisince” gözaltındayken katledildi.  Örtünmeme bahanesiyle onu öldüren rejim, Kürtçe adını kullandırmayan rejimle aynı. İran anayasasına göre serbest olmasına rağmen uygulamada yasak olduğu için Jîna, resmi ismi olarak  Mahsa’yı kullanıyordu.
 
İşte tam da bu nedenle sosyal medyada kadınlar insanlar “Ona Farsça ‘Mahsa’ ismiyle hitap ettiklerinde, gerçek kimliğini silmiş gibi hissediyorum. Ölümünde bile onu gerçekten görmüyorlar. Onu tam olarak göremedikleri için onun yasını tam olarak tutmuyorlar” diyerek isyanlarını dile getiriyorlar.
 
Jîna’nın cenaze töreninden sonra başlayan protestolar Doğu Kürdistan’dan tüm İran’a yayılırken kadınlar yine en önde; şeriata karşı, erkek-devlet şiddetine karşı, faşizme karşı. 
 
Kadınların bitmeyen direnişi…
 
Her ulus devlette olduğu gibi İran molla rejimi de inşasını kadın üzerinden yaptı. Şeriatın ayakta kalabilmesi için 43 yıldır sistematik olarak uyguladığı kadınlara yönelik şiddet içeren muameleler, yaygınlaşırken biat etmeyen İranlı kadınlar uzun zamandır sürekliliği hiç bitmeyen bir şekilde zorunlu örtünmeye karşı sivil itaatsizlik eylemleri yapıyor.
 
Kadınlar, baskı ve ideolojik araçlarla bir yandan İranlı kadınlara savaş açan rejimin şeriat kanunlarını yok sayarak, rejimin kuruluş ayarlarına yönelik yaygın sivil itaatsizlik ile kendilerine dayatılan sınırları aşıyorlar. Üstelik bu eylemleri 10 yıl, 20 yıl hapis cezasını, kırbaç cezasını göze alarak yapıyorlar. İranlı kadınlar direndikçe tutsak ediliyorlar, cezaevlerinde işkence görüyorlar, idam ediliyorlar. Cezaevlerinde “intihar” ederek öldüğü söylenen kadınların sayısı artıyor.
 
Sorun bir saç telinde değil!
 
Ancak bu eylemler her ne kadar başörtüsü için görünse de işçi kadınların olduğu fabrikalardan atölyelere, kadın öğretmenlerden emekli kadınlara, ev emekçisi kadınlarından öğrencilere kadar yoksulluğa, ayrımcılığa, ezilmeye karşı anadilinde eğitim hakları için korkusuzca birleşiyorlar ve seslerini yükseltiyorlar.
 
Jin jiyan azadî
 
Jîna’nın katledilmesinin ardından başlayan protestoların “Jin jiyan azadî” sloganı ile Saqiz’dan başlayarak tüm İran sokaklarında yankılanması, Kürt kadın hareketinin mücadelesinin, deneyiminin, yarattığı etkinin sese, renge, direnişe bürünmesidir.
 
İranlı kadınların; “Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz” hakikatini içinde barındıran mücadelesi, erkek egemen sisteme, faşizme karşı tüm dünya kadınlarının da sahiplenmesi ile sınırların ortadan kalktığı bir direnişe dönüşmüştür.
 
Tam da bu nedenle 21’inci yüzyıl kadın devriminin yüzyılı olacak.
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!