64 kurum savaş politikalarına karşı komisyon kurdu
- 13:15 21 Eylül 2022
- Güncel
İSTANBUL - Demokrasi İçin Birlik’in çağrısıyla bir araya gelen 64 kurum, parti ve barış aktivisti ile akademisyen, iktidarın savaş politikalarına karşı ortak tutum alarak barışçıl demokratik bir çıkış için komisyon kurduklarını duyurdu.
Toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden 64 kurum, parti, barış aktivisti ve akademisyenler savaşa karşı ortak güç ve akılla, barışçıl demokratik bir çıkış yolu yaratmanın olanaklarını tartışmak ve bir yol haritası çıkarmak için 20 Eylül’de bir araya geldi.
Savaşa karşı çıkış için yol arayışı
Demokrasi İçin Birlik’in (DİB) çağrısıyla yapılan toplantıda günümüz için “toplumun en geniş kesimlerini kavrama ve harekete geçirme potansiyeline sahip savaş karşıtı bir toplumsal çıkış yaratmanın somut yolları ve araçları nelerdir?” sorusuna yanıt arandı.Toplantı eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı ve Demokrasi İçin Birlik Sözcüsü Rıza Türmen’in konuşmasıyla başladı. Rıza, konuşmasında barışın en temel insan hakkı olduğuna vurgu yaparken, iktidarın toplumu kutuplaştırmak ve kamu kaynaklarını tüketmek pahasına içeride ve dışarıda savaş politikalarına ve çözümsüzlüğe yaslanarak ayakta kalmaya çalıştığını ifade etti.
Katılımcılar
Adam-Der, Alevi Kültür Dernekleri, Alevi- Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Barış Vakfı, Birarada Derneği, Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Demokratik Alevi Dernekleri, Demokrasi Konferansı Alevi Bileşenleri, Dev-Yapı İş, Dicle Görme Engelliler Derneği, Eğitim- Sen, Ekmek ve Gül, Ekoloji Birliği, Engelliler Konfederasyonu, Engelsiz Bileşenler Federasyonu, EŞİK, Göçmen Dayanışma İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İklim Adaleti Koalisyonu, İstanbul Kent Konseyi, Kadınlar Birlikte Güçlü, Kadın Savunması, Kamu Emekçileri Federasyonu ( KESK), Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA), Limter-İş, Mor Dayanışma, PEN Türkiye Merkezi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Polen Ekoloji, SES, Sosyal Araştırmalar Vakfı, SSPE Derneği, Suriyeli Göçmenler Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası, TÖP Çocuk Meclisi, Yurttaş Girişimi ile esnaf temsilcileri ile Cumhuriyet Halk Partisi( CHP) Devrimci Parti, Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halkevleri, Kaldıraç, Köz, SODAP, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Yeşil Sol Parti’den temsilcilerinin katıldığı toplantıda Kaos-GL ve Tüm Emekliler Sendikası da gözlemci olarak yer aldı.
Komisyon kuruldu
Toplantıda, halkın yaşamına doğrudan dokunan sonuçları üzerinden hareket etmek, savaş bütçesine karşı çıkmak, barış çalıştayı, barış konferansı, halk buluşmaları ve kamu kaynaklarının savaşa aktarıldığını öne çıkaran dijital medya çalışmaları, sokak etkinlikleri, barış eğitimi ve barış dilinin yerleştirilmesi gibi etkili öneri ve değerlendirmeler yapıldı. Toplantı sonucunda, savaşa karşı demokratik ve barışçıl bir çıkış yaratma amacıyla kapsamlı bir yol haritası çizilmesi için geniş bir komisyon kurularak bundan sonraki çalışmalara devam edilmesi fikrine varıldı.
DİB’in konuya dair çağrısında ise şu ifadeler yer aldı:
“1 Eylül Dünya Barış günü geride kaldı. Ancak dünya halkları savaşlardan ve yıkıcı sonuçlarından kurtulamadı. Emperyalist güçler dünya kaynaklarını ellerinde tutmak, yeniden paylaşmak adına işgal operasyonlarından tatbikatlara, silahlanmaya, NATO ve karşısındaki ittifakları büyütmeye, yeni savaşların hazırlıklarına, dünyayı yeni bir büyük savaşa taşımaya devam ediyorlar.
Bombaya, savaşa, operasyona harcamak için ekmeğimizden, hayatımızdan çalıyorlar. Savaşlar dünyaya ve ülkemize yoksulluk, şiddet, göç ve ölüm getiriyor.
Yoksulluğun önlenmesi, halkın ulaşamadığı eğitim, sağlık, barınma gibi kamusal hizmetlerin sağlanması en yakıcı toplumsal ihtiyaçken, kaynaklarımız, bombaya, mermiye, sınır ötesi operasyonlara, işgallere harcanıyor.
İktidar savaşa gidecek
Savaş, ekolojik yıkım, kadınlara, LBGTİ+ bireylere yönelik şiddet demek. Ayrımcılık, milliyetçiliğin, ırkçılığın yükselerek toplumu zehirlemesi, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olması demek. Engelsiz yaşamı kurmak kamusal-toplumsal görevken engelli bireyleri artırmak demek.
Tek adam- Saray rejimi iktidarda kalmak için ülkemizi yıkıma sürüklemekten medet umuyor, İçinde bulunduğumuz seçim sürecinin güvenliğini tehdit edecek en önemli unsurun savaş ve sınır ötesi harekatlar olacağı açıktır. İktidarın ayakta kalabilmek için böyle bir seçim stratejisi izlemesi güçlü bir olasılıktır.
Ortak akıl elzemdir
Kaynaklarımızı tüketen, barışçıl ve demokratik çözüm yollarını tıkayan bu savaş politikalarına karşı çıkmak insanlık görevidir. Savaş karşıtı bir toplumsal çıkış yaratmak için ortak akıl ve güçle hareket etmek elzemdir.”